16

28.7K 1.7K 313
                                    

Batı'dan

"Batı, lan Batı uyansana öldün mü?!" Birinin beni sertçe dürtmesiyle gözlerimi araladım. Teşekkür ederim kardeşim bu arada bir kolum yok. "Ulan napıyorsunuz böyle insan mı uyandırılır?!" Dedim esneyerek. "Öyle uyuma mı olur Batı? nefes almadan uyuyorsun!" Diyen Bade'ye baktım. "Ne ölmesi kardeşim bayılmışım amına koyayım!"

"Batı, kardeşim!" Diye bağırıp bana sarılan Selim'e baktım. "Valla biraz daha uyanmasaydın pamuk tıkayıp gömecektik seni." Dedi ağlamaklı bir sesle. Tamam kabul ölü gibi uyuyordum ama her defasında bu şakayı yapmaya gerek yoktu. "Ulan her uyuduğumda aynı şaka biraz geliştirin kendinizi."

"Hadi kalk acıktım ben!" Diye mızmızlanan Demir'e baktım. Demir acıktıysa kalkmalıydım. Yoksa aç köpek gibi etrafa saldırıyordu.

"Şimdi bir şey derdimde ayıp olur." Diyerek sıradan kalktım. "Yok ki Batı aç kalırım." Dedi ne demek istediğimi anlayarak. Ona sinirle bakarak "önceden yediğindendir!" Dedim. Demir'in yanındaki Bade kafama sert bir şekilde geçirdi. Ulan ilk sevgilin bana saldırdı! "Muahbbete bak iğrençsiniz!" Diyerek bizden önce Nilay sınıftan çıktı.

Kantine inip boş bir masaya oturduk. Demir'in masaya bir servet yığmasıyla hepimiz ona baktık. "Kardeşim bir ben yokum şurada, al beni de ye." Dedi Selim kolunu uzatarak. Demir tam kolunu ısıracakken hızla çekti "hoşt ulan aç köpek!" Demir Selim'e dönerek "eğer bunlardan birine el sürersen seni de yerim!" Dedi. "Hani arkadaşlık paylaşmaktı?!" Dedi Selim alıngan bir sesle.

"Evet Selim hani arkadaşlık paylaşmaktı, neden geçen gün aldığın ceketi benimle paylaşmıyorsun?" Dedi Nilay. İyi yerden vurmuştu. "Ne paylaşması, paylaşmak ne demek?" Dedi anlamamazlıktan gelerek. "Ulan jöle gibi adamsın!" Dedi Nilay. Gerçekten jöle gibi adamdı. Götü başı ayrı oynuyordu.

"Aha Sinem hoca geçiyor." Bade'nin söylediği şeyle hemen o tarafa döndük. Sinem hoca bizi fark edince hepimiz yüzümüze en masum gülüşlerimizi yerleştirerek başımızla selam verdik. O da selamımıza karşılık vererek hızla kantinden ayrıldı. Bizden mi kaçıyordu yoksa işi olduğu için mi aceleciydi?

"Kadın basbayağı bizden kaçıyor lan!" Dedi Demir. "Normaldir, önce kafasına sahne dekoru geçirdik sonra yüzüne pasta yapıştırdık. Başına başka musibet gelmesin diye kaçıyordur." Diye cevap verdi Bade. Düşününce bende olsam bende kaçardım. Karabasan gibi üzerine çöküp iyilik diye sürekli başına bela açıyorduk.

"Nasıl affettireceğiz biz kendimizi?" Diye sordu Nilay. Her gün kendimize bu soruyu soruyorduk. "Yahu sakin olun elbet affeder" Dedi Selim rahatlıkla. "Ulan dünya yansa ne güzel ısınırız diyeceksin, nerden geliyor bu rahatlık?" Dedim. Selim böyleydi. Hayatı 'üç günlük dünya' felsefesiyle yaşardı. Bizse 'ya beş günse?' Tedirginliğiyle yaşardık.

"Korkunun ecele faydası yok, en olmadı tekel bayi açarız nolcak?" Dedi. Selim ve muhteşem gelecek planları. Bir ara da kıraathane açacağım diye dolanıyordu.

"Mantıklı aslında ben varım." Dedi Bade. "Bade varsa ben zaten varım." Dedi Demir peşinden. Hanımı nereye Demir oraya. "Biliyorsunuz nerde saçma, it, kopuk plan var ben oradayım." Dedi Nilay. Herkes bana döndü. "Yokum desem bile yine kendimi işin içinde bulacağım için bende varım." şuan sanki böyle bir iş olacakmış gibi konuşuyorduk. Hayır gidişata bakarsak oluru olan da bir plandı.

"Varım diyor!" Diye bağırdı Selim. Hepimiz gülerek ona baktık. "Selin'i de ikna edersek bu işten iyi para kırarız biz." Dedi Selim. Selim'in bahsini açmasıyla hepimizin aklına aynı soru düştüğünü biliyordum. "Selin demişken o nasıl, Konuşan var mı?" Diye sordu Bade. "Daha iyiymiş." Dedim.

O günün akşamında Ankara'ya dönmüştü. Neden bir anda döndüğünü bilmiyordum. Belki de okullar açılacağı içindi. Sonraki gün ise mesajla nasıl olduğunu sormuştum. "O an ne yaşandı ben hiç anlamadım." Dedi Nilay. "Valla bende anlamadım araba birden durdu sonra Selin aniden ayaklandı." dedi Demir. "Araçlara binmekten korkuyordu." Dedim önüme bakarak.

Bir mesajında bunu belirtmişti. Bu yüzden o gün ona defalarca binip binmeyeceği konusunda emin olup olmadığını sormuştum. "Sen nerden biliyorsun?" Diye sordu Demir. Omuz silkerek "bir mesajında söylemişti." dedim. Selim gözlerini kocaman açarak "Evet araçlara binmekten korkuyorum demişti biz bunu nasıl unuttuk?!" Dedi.

"O zaman neden bindi ki?" Diye sordu Nilay. Büyük ihtimal korkularını bize göstermek istememişti ama işin sonu onun için daha kötü sonuçlanmıştı. "Biz binelim diyince karşı çıkamadı sanırım." Dedi Bade.

"Neden korkuyor acaba?" Demir kendi kendine soru sordu. Aslında bunun cevabı tahmin edilebilir bir şeydi. Demir bana dönerek "bu arada Batı, Selin'e olan ilgin Fizan'dan anlaşılıyor kardeşim ne iş?" Dedi göz kırparak. Selim durur mu? "ooo çok kritik!" Diyerek ortalığı karıştırdı.

Aslında bende tam bilmiyordum. Evet Selin'e olan ilgimi kabul ediyordum ama hala emin değildim. Sonuçta ne o beni tam olarak tanıyordu ne de ben onu. "Güzel kız." Dedim geçiştirircesine. Evet güzel kızdı. Ayrıca ilgi çekiciydi. Daha bir çok özelliğini sayabilirdim.

"Hadi ordan Batı, güzel kız görünce 'kanka ben kitabı kapağına göre yargılamam yalnız' edebiyatı yapıyordun var sende bir seyler." Dedi Nilay. Seninde her şeyi hatırlayacağın tuttu B12'si eksik Nilay! "Hala yargılamıyorum yalnız uyarırım!" Dedim. "Filozof Atakan yan çarsın yemin ediyorum!" Dedi Demir sinirle.

"Ha yani karakteri falan da ilgini çekiyor Batı?" Diye sordu Bade. Evet desem sanki hemen, şu saniye beni Selin'le evlendirecek gibilerdi. "Ne bu sorgu sual evlendirecek misiniz lan beni?!" Diye çıkıştım.

"Batı bak gel sana yapalım Selin kızımızı hem hanım hanımcık, güzel, naif de bir kız yoksa elimizde patlayacaksın sen!" Dedi Selim bir teyze edasıyla. "Turşumu kur!" Dedim ve arkama yaslandım. "Biz hala net bir cevap alamadık yalnız. " Dedi Demir. Arkadaşlar kişisel sorulara cevap vermiyorum.

"Başıma Eros mu kesildiniz hepiniz?!" Dedim. Selim hemen lafa atlayarak "he de oklarımla sizi bir elmanın iki yarısı yapayım Batı" Dedi. Ona yan yan bakarak. "Selim o oklar varya-" dememle Nilay kahkaha attı. Bu da kaos mu arıyordu ne?!

"Tamam kapatın konuyu!" Dedim ve ellerimi bağlayarak başka tarafa döndüm. Selim'in "Ay Selin gruba mesaj atmış." demesiyle yüzümde bir gülümseme oluştu ve telefonuma uzandım. Telefonda bildirim göremeyince masadakilere döndüm. Hepsinin yüzünde bir sırıtış vardı. Merhaba ben taklaya geldim.

"Seviyorsun sende hala saklama gözlerin ele veriyor seni seviyorsun" Selim, Bade ve Nilay şarkı söylerken gülerek arkama yaslandım ve Demir'e baktım. Bana hala sırıtarak bakıyordu. Sanırım halim apaçık ortadaydı. Sonumuz hayrolsun o zaman ne diyelim.

.....

Merhaba! Ay ben Bu kitabın bir anda bu kadar okunacağını düşünmemiştim sizi çok seviyorum yemin ederim bayılanzi şimdi mutluluktan.

Neyse okuyan ve destek olan herkese çokkkk teşekkür ederim, yerim sizi. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Behlül kaçar.

 Behlül kaçar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
not yardımı/textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin