Keratin4

106K 857 75
                                    

Deniz: Yaklaşınca arayım mı yoksa oda numarasını mı atarsın?

Deniz ikna olduktan sonra günü belirlemiştik. Hemen ertesi günü seçmiştim çünkü biliyordum düşünürsem vazgeçerdim. Ne kadar ismen tanısam da önce onunla konuşup birazcık tartmak istiyordum. Sonuçta yürüyüş,konuşma tarzından az çok kafamda oturturum diye düşündüm.

Cansel: Lobiye girer girmez kim olduğumu anlarsın bence.

Özgüvenimi kaybetmek istemiyordum. Hem gayet çekici ve alımlı bir kadındım. Mini dar siyah elbisemin üzerinde siyah bir kaban, uzun deri siyah çizmelerim vardı. Elimdeki sıcak kahve fincanıyla bacak bacak üstüne atmış otururken gayet seksiydim. Bu denli özgüvenli konuşmaya rağmen ben olduğumu düşünmezse salak demektir. Üstelik bu saatte lobide oturan tek kadın benim. Ne yani,benim olmama ihtimalini aklına getiremez diye düşündüm lobinin boş olması da işime geldi. Sonuçta kendimi çok seviyordum ve onun bana hayranlıkla bakıcağından emindim.

Yeni süslenmiş yılbaşı ağacına bakarak kahvemi yudumluyordum ve gözüm bir yandan kapıdaydı. Gelen pek kişi yoktu zaten. Şehir merkezinde bulunmayan iyi bir otel ayarlamıştım.

Kapıdan giren kişiyle onun geldiğini anladım. Gözlerimi kapıdan çekip ağaca yeniden yönelttim. Meraklı gibi onu beklediğimi düşünsün istemiyordum. Deli gibi başıma gelicekleri merak ediyordum orası ayrı.

"Deniz ben" karşımdaki koltuğa geçmiş otururken. Gözleri ile beni süzdüğünün farkındaydım.

"Sedef" kendi ismimi vermek istemedim. O an öyle geldi içimden.

"Tam olarak ne istiyorsun benden?"

Yavaşca onu inceledim. Kalın kaşları,hafif kemerli bir burnu vardı. Oturup onu seyrediyormuşum gibi gözükmemek için konuya girdim

"Adım adım yapmam gerekenleri,nerede nasıl davranmam,nereye dokunmam gerektiğini öğretmeni istiyorum." Ela rengi gözleri hafif kirli sakalı vardı.

"Aynı zamanda bunları öğretirken beni zevkimden mahrum bırakmamanı istiyorum. Bu kadar." İri bir vücudu vardı zayıf değildi.

"Bunu neden istiyorsun bilmiyorum. Tam olarak anlamlandıramıyorum ama işim zaten bu sayılır. Nasıl istiyorsan öyle olsun. 2 tane şartım var." Sesi çok güzeldi. Aynı zamanda şartı olmasını pek beklemiyordum.

"Dinliyorum"

"1-Herhangi bir şekilde video kayıt olamaz."

"Bunu ben de istemem zaten."

"2-Sonunda duygusal bir şey asla olamaz,vaktim dolar giderim." Dediği şeyle kahkaha atmaya başladım. Tek kaşını kaldırdı.

"Zaten bu yüzden öylesine biri değil de sen yanımdasın. Paranı alır gidersin bu da aramızdaki sınırın elle tutulur göstergesi olur." Oturduğum yerden biraz dikleşerek kalktım.

"Son şartım ise saçıma asla dokunmak yok." Dediğim şeyle biraz şaşırsa da

"Tamam"

"Geçelim mi?" Kahve fincanımı tabağına bırakıp ayaklandım. Kabanımı elime alıp asansöre doğru yürüdüm. Bir adım arkamdan geliyordu.

Adımlarımı tereddütsüz kendinden emin atmaya çalışıyordum. Oysa içimde  endişe vardı. Gerilmiştim hem de beklemediğim kadar. Açılan asansörün aynasından kendime baktım. Gayet emin ve güzel gözüküyordum ,içimde olanları dışıma yansıtmıyordum. 11.kata basarken yavaş yavaş ilerliyorduk. Ya da hızlıydı ama bana yavaş gibi geliyordu.

Asansörün durmasıyla ilerledim. Sağ tarafta bulunan kolidora yöneldim. Gözlerimle odaların numaraların bakıyordum. 1107,1108 ve 1109. Gelmiştik. Kartı okutup kapıyı ittirdim. İçeri girip kapıyı tutarken elimle geç işareti yaptım. Evine misafir gelmiş biri gibi. Yavaşca kapıyı kapatırken derin bir nefes verdim. Kalbim o kadar hızlı atıyorduki sanki yerinden çıkmak istermişcesine .

"Üzerindekini çıkarmamı ister misin?"

"Öğretmen olan sen değil miydin sen nasıl istersen" gerildiğimi saklamak istiyordum ve bence çok iyi gidiyordum.

"Pekii" dedi kısık bir sesle. Tutmam için elini uzattı. Titreyen elimi sabit tutmaya çalışarak elini tuttum. Beni yavaşca yatağa oturttu. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Ben de o sırada yüzümü yana çevirdim. Aptal. Şu ana kadar çok iyi giyordun.

"Eğer vazgeçtiysen.." yok öyle bir şey çok istiyorum ama sadece nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum.

"Ondan değil sadece ben,daha önce hiç. Anlarsın ya" dedim kısık sesle. Cesarerimi biraz daha toplayıp yüzümü ona döndüm.

"Bana öğret dediğinde bu kadar baştan olacağını tahmin etmiyordum." Omuzlarımı silktim. O da hafifçe gülümsedi.

" Bu denli anlamsız isteğini ne tuhaf ki kabul ettim. Ne yapıcağını bilmiyorsan sadece taklit etmeye çalış. Ya da içinden gelen gibi yap. Çekinme" bende çekince olmasaydı zaten şu ana kadar birine yapışırdım. Rezil olma duygusundan korkuyordum belki de. Ama istemesem asla görmeyeceğim biriydi bu. Ne olabilirdi ki? Aklımda yanan bu düşünce beni gaza getirmişti. Ne olabilirdi ki?

Onu beklemeden ben dudaklarımı onun duklarına bastırmıştım.Beklemeden iki dudağını biraz aralayıp alt dudaklarımı arasına aldı. Emme benzeri hareketler yapınca ben de kendimce bir benzerini onun üst dudağına yapmaya çalıştım. Gülmesini,geri çekilmesini ya da 'bu ne lan' falan demesini bekliyordum. Kafamda binlerce soru vardı. Fazla mı bastırdım dudaklarımı,dilimi kullanmam gerekiyor mu? Gibi sorular vardı aklımda.

Kafasını biraz geri çekince ben de hızla geri çekildim.

"Hoşuna gitti mi?" Hoşuma gitti mi? Kafamda o kadar soru vardı ama hiç biri bu değildi.

"Ne yaptığına değil ne hissettiğine odaklan,daha farklı ve güzel hissedeceksin." Galiba benim sorunum buydu. Nasıl yaptığıma,iyi mi kötü mü olduğuma odaklanıyordum. Neler hissettiğime değil.

Yüzünü tekrar yüzüme yaklaştırıp öpmeye başladı. Ne yaptığıma değil,neler hissettiğime odaklanmaya çalıştım. Bir öncekinden daha iyiydi sanki. Bir ara elini kaldırdığını hissettim. Elini omuzlarıma getirdi. Başparmaklarıyla hafifçe okşadı.

Daha sonrasında dudaklarını çeneme oradanda yavaşca boynuma getirdi. Boynuma getirmesiyle huylanıp kafamı geriye attım. Geriye atmamla saçlarım omzumdan geriye doğru düşmüştü. Saçlarımın omzumu açmasıyla omzumu öptü. Ellerini ise bacaklarıma getirmişti. Bir eli yavaşca elbisemin ucuna geldi.Elimi elinin üstüne koydum.

"Senin için ilk günden zor olucaksa problem değil." Gerizekalı dedim içimden kendime. Birini bulup otel bile ayarlıyorsun. Son anda vazgeçiyorsun. Sen bir korkaksın.

Ellerini başımın iki yanına aldı. Başparmakları yanaklarımdaydı. Sonra kısaca dudaklarımı öptü.

"Benim için problem değil." Benim için öyle ama yine de kafamı salladım.

Beni yatağa oturtturduğunda yanıma bıraktığım kabanımın cebinden minik bir zarf çıkardım. Ona doğru yatakta ilerlettim.

"Pek bir şey yaşandı denemez,gerek yok" benim için de bir o kadar yaşandı. Hala kalbimi hissedemiyorum. Midem kasılıyor.

"Olsun baştan konuştuk bunu. Bir şeyler olsun ya da olmasın bu senin."

Parayı alıp ayaklandı. O ayaklanınca ben de ayağa kalktım. Kapıyı açıp gidecekken bana doğru döndü.

"İlk defa gibi değildi. Bence zannettiğinden daha yeteneklisin." İstemeden sırıttım.

"Yine görüşürüz o zman?" sorar gibiydi.

"Bence de görüşelim." Gülümsedi ve odadan çıktı. Kapıyı kapatıp kendimi yüz üstü yatağa attım. Bu şekilde birazcık tepindim. Sonrasında ellerimi dudaklarıma götürüp düşündüm.

Aptal cesareti ile bir şeye başlamıştım ve bundan geri dönmek istemiyordum. Deniz'i her şekilde istiyordum bundan emindim.

*************

Bölüm sonu

KERATİN  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin