14. BÖLÜM - GEÇMİŞ

30.7K 669 159
                                    

50 bini geçmiş bir okunmaya sahibiz artık, kısa zamanda bu kadar büyüyor olmak beni mutlu ediyor.

Haftada bir bölüm atıyorum, biliyorsunuz. Biraz da hastayım fakat sizi daha fazla bekletmek istemedim. İyi okumalar canlarım.

oy atmayı unutmayın

Bu bölüm biraz Hera'nın geçmişi ile ilgili olacak, Keskin'in ise duygularını daha açık sergilediği bir bölüm.

Bilimeyen
Hera, perdeni daha sıkı kapat, seni görebiliyorum.

YENİ BÖLÜM

Telefonu bırakmadan ayağa kalktım, ve korkuyla cama yöneldim. Yavaş adımlar, ama ağır sesler...

Perdenin kenarı iki parmak kalınlığında açıktı, beni nasıl görebilirdi? Çok yakında olmalıydı.

Perdeyi tuttum, açmak üzereydim lâkin birden kapı hızlı bir hamleyle açıldı. Kapı duvara çarptı ve büyük bir gürültü oluşturdu.

"Hera Hanım! Sakın buna kalkışmayın."

Sevda koşarak yanıma geldi ve perdeyi duvarın sonuna kadar çekti.

"Biri sizi görse biz dahil siz de mahvolursunuz."

Çok geçti... Zaten biri beni görmüştü.

Elini belime koydu kız ve salondan çıkana kadar hafifçe ittirdi.

"Odanıza çıksanız iyi olacak."

Çıkmam gerekiyordu, aksi taktirde meraktan her şeyi yapabilirdim.

3 saat sonra
Daha mesaj gelmemişti, karşı tarafı oldukça rahatsız etmiştim lâkin bir dönüş yapılmamıştı.

Yataktan doğruldum ve ayaklarımı aşağı sarkıtıp şarkı mırıldanmaya başladım. Oldukça sıkılıyordum.

Aniden ayaklarımın önünde iki çift ayak gördüm... Dişlerimi sıktım. Kanlı çocuk ayağı, başımı usulca kaldırdım.

Yutkundum, fakat göğüsüme koca bir yumru oturdu. Nefes alamadım.

"Hera..." dedim dolan gözlerimle. Çocukluğumun siületi... Bana gözleri dolu dolu bakan saf çocukluğuma baktım, küçük Tayland'lı kız; Hera.

2008 Tayland - (Yazar Anlatımı)

Küçük kız korkuyordu, evinde tanımadığı bir adam, babası ve annesi...

Babası kızını tahta bir sandalyeye bağlamıştı, her şeyi görebilmesi için ise salonun tam ortasına çekmişti.

Elindeki içki şişesi ile küçük kızın annesiyle alay ediyordu. Diğer adam ise kızın annesinin üzerinde ne var ne yok soyuyordu.

Küçük kız gözlerini sıktı, bakmak istemiyordu.

"Küçüğüm, sakın açma gözlerini!"

Annesi bir adam tarafından tecavüz ediliyordu, babası ise annesini pazarlıyordu, durdumuyordu bile.

Annesinin tiz çıkan sesi tüm evi kaplayacak bir haykırışa dönüşmüştü. Göremiyor ama duyuyordu, sessizce ağlıyordu küçük kız.

Başını öne eğmiş, önüne düşen bir tutam saçı gözyaşları yüzünden ıslanıyordu.

Babası pis elleriyle kızın yüzünü tuttu.

"Aç gözlerini, küçük sürtük!"

Küçük kızın kalbi acıyla çırpındı, o kadar korktu ki; babası cılız bedenine tekrar acı dolu izler bırakacak sandı.

RANDEVUEVİ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin