Keratin6

96K 702 20
                                    

"Kulübe gidicem geliyor musun?" Elimdeki bitmeye yakın kahveden son yudumumu aldım.

"Yok ya git sen,benim alışverişe gitmem lazım."

"Sen bilirsin. Öptümm"dedi sonundaki mm i uzatarak. Ezgi'yi seviyordum ve en yakınım olarak görüyordum. Ama bu yaptığım her şeyde ona dürüst olacağım anlamına gelmiyordu. Yaptığım işten ona pek bahsetmemiştim. Paramın kaynağının ailem olduğunu düşünüyordu ki böyle düşünmekte gayet haklıydı. Sonuçta maddi olarak güçlü bir ailem vardı ama şu an ki kazandıklarımın sadece bir kısmını onlar karşılıyordu. Gerisini ise pek de legal olmayan yollardan kazanıyordum.

İlk önce bu işlere kripto ile girmiştim. Bata çıka biraz para kazanmaya başlamıştım. Para kazanabildiğimi gördüğümde daha da merak sardım. Elde tutulamayan,herhangi bir ülkeye bile bağlı olmayan bu bağımsız para şekli benim baya ilgimi çekmişti.

Her zaman pokere merakım vardı. Bunların zaten oyunları vardı. Gerçek para ile oynananı zaten yasal değildi. Yakalanması da kolaydı. Bu yüzden sanal para ile dönen sanal bir kumarhane kurmak bana çok mantıklı gelmişti.

Belirli uygulamalarda gerçek parayı kriptoya çeviren insanların parası artık takip edilemez olucaktı. Onlarda ellerinde olan bu sanal parayı poker gibi oyunlarla katlamaya çalışacaklardı. Bunun avantajlarından biri de şuydu. Aktarılan sanal para kenarda dururken zaten kendi borsasına göre değer kazanıyordu. Sizin kazandığınız para zamanla kazanmaya devam eden bir para olucaktı. Tabii kazandırdığı gibi riski de yüksekti.

Para takip edilemicekti ama kurduğum oyun sitesi ya da platform takip edilebilir olucaktı. Bunu önleyebilmek adına bir yazılımcıya ihtiyacım vardı. Bir insanı yanınıza çekmenin en kolay yolu paradır bu yüzden önce fazlası ile paraya ihtiyacım olacaktı. Ya da fazla gibi görünen paraya.

Evde giymediğim eski kıyafetleri ikinci el satılabilen bir uygulamadan satmaya başladım. Kazandığım her bir parayı yükselebilek bazı coin ve hisselere yatırdım. Yaklaşık 1 yıl kadar süre sonunda başladığım parayı 5e katlamıştım. Bu para böylesine büyük bir platform kurmak ve sağlam bir yazılımcı bulmak için yeterli değildi.

Kendim basit bir site hazırladım. Sadece temel bilgilerim olduğundan oldukça basit bir işletime sahipti. Ama görüntüsü ilgi çekiciydi. En başta insanların para yatırmadan sadece poker oynayabildikleri bir siteydi. Elimdeki miktarın bir kısmını reklama harcamıştım. Site yavaş yavaş tanınmaya başlıyordu. Tanınmaya başladıkça başkaları benim sitemde reklam vermeye başladılar. Bir süre içinde yazılımcıma ayıracak ücreti ayarlamıştım. Geriye yazılımcıyı bulmak kalmıştı. İşin en zor kısmı buydu benim için.

(1 yıl önesi)

Babamın şirketine uğraştım. Süpriz yapmak istediğim için öncesinde aramamıştım. Odasına doğru yöneldiğimde içeride misafirlerinin olduğunu gördüm. Rahatsız etmemek için odasının kapısını görebileceğim bir koltukta oturdum. Zamanı geçirmek için telefonla oyalanıyordum.

"Bu parayı ben iki facebook hesabı patlasam bile kazanırım. Harçlık mı veriyorsunuz maaş mı belli değil." Yanımdaki küçük toplantı odasından çıkan kız sinirle konuşuyordu. Beni görünce

"İş görüşmesi için geldiysen hiç vaktini harcama bence çünkü bunlar utanmasalar sadece yol ve yemek parası vericekler." İş görüşmesini yapan kadın beni görünce ağızını açmıştı ki elimle onu durdum. Ayağa kalktım ve sinirle giden kızın peşinden gittim.

Aklıma gelen fikirle ona yaklaşmaya başladım." Bence de emeğinin karşılığını vermiyorlarsa çalışma daha iyi."

"Aynen öyle. Bunlar da milleti enayi sanıyorlar." Kısacık saçlarından parmaklarını hızla geçirdi.

"Sen iki hesap patlatsam daha çok para kazanırım demiştin. Anlar mısın bu işlerden." Kız şüpheli gözler ile baktı.

"Hayır anlamam" anladığını düşünüyordum. Ama emin olmalıydım.

"Zaten anlasaydın iki değil de 6 hesap patlatınca maaşla eş değer oluyor. " nolur oltaya gel. Çok sinirlisin ve mantıklı düşünüme lütfen.

"6 değil en az sekiz gerekiyor. 2yi sinirden attım." Kısa bir duraklamadan sonra devam etti.

"Yani ben de filmlerden bildiğim kadarıyla işte." Aynen canım,küçük at da civcivler de nasiplensin.

"Ben de biliyorum bu tarz işleri. Bir an sen de anlıyorsun sanmıştım. Hatta işi de göstermelik istiyordum ama madem anlamıyorsun kapatayım konuyu. Ben yine de seni çok sevdim. Hemen yanda bir pastane vardı. Tatlı sinirlere iyi gelir. Yiyelim mi,ister misin?" Ayağıma aradığım fırsat gelmiş olabilirdi,bunu kaçırmak istemiyorum.

"İyi madem gidelim." Oley be. Kafeye gidince hızlıca siparişlerimizi verdik. Önce havadan sudan biraz da tatlılar üzerinden konuştuk. Yavaş yavaş konuya gelmek istiyordum.

"Bana göre değil zaten bu tarz masabaşı işler. Yani öyle her gün belirli saatte kalk,belirli birsaatte git resmi giyin falan." Her gün altı da kalkan ben bunları söylüyordum.

" Aynen abi. Zaten ben bizimkilerin ısrarı olmasa hiç gelmezdim bile görüşmeye. " anlaşılan yavaştan oltayı suya atmalıyım.

"Benimkiler de aynı mantıkta. Neymiş düzenli gelir kaynağın olsunmuş. Zaten benim düzenli olmasa da gelir kaynağım var. Birkaç tane oyun sitesinde düzenlemeler falan yapıyorum. Hele bir tanesi baya iyi kazanç sağlıyor. Ama aramızda kalsın pek legal değil." Sonunda sesimi kısarak bunları söyledim. Birkaç oyundan ziyade asıl para kazandıranı merak etmesini umuyordum. Sonuçta diğer oyunlar yoktu inandırıcı olsun diye sallıyordum.

" Ne kadar kazandırıyor ki?" İşte böyle gel yola

"Yani yaptığın işe göre kazandırıyor. Bu aralar yeni bir tasarım yapıcaklarmış. Üyelik düzenlemeleri falan yapıcaklarmış. Başka zaman olsa basit diye az para alacağın işlerden daha çok kazanıyorsun. İllegal ya pek kimse cesaret edemiyor." Özellikle yasak bir iş olduğunu belirtiyordum. Sonrasında öğrenip de gitmesin diye.

"İyimiş. Hiç yeni birilerini arıyorlar mı?" Ta ta ta tadam. Sayın seyirciler,ben büyük bir balık tutmuştum.

"Yani sana nedense çok güvendim o yüzden anlatıyorum. Sonuçta sen de pek anlamıyormuşsun o yüzden boşver bence. Başka şeylerden konuşalım."

"Yok ya merak ettim. Hem ben başta sana güvenememiştim ama şu an güvenir gibiyim. Eğer birini arıyorlarsa ben talibim." Hoşgeldin yavrum

"İşin hayırlı olsun o zman."

İlk başlarda tasarım gibi basit işlerle başlamıştı. Yaptığı iş sonunda parasını veriyordum. Kripto hesabını bağlamak ve sürekli güvenliği sağlamak baya masraflı olmuştu.

Ona çalışıp çalışmadığını görmek için beklemek istediğimi söylemiştim. Maksat o bekleme süresinde gelen kriptoları biriktirip ona vermekti. Parasını verdikten sonraki gelen paraların büyük kısmı sitenin gelişimine ve güvenliğine harcıyordum. Kalanı ise bana kalıyordu ve kalan kısım da hiç az değildi.

(Günümüz)

Yaklaşık bir sene içinde iyi bir birikim elde etmiştim. İlerde bu yoldan yürümeyi düşünüyordum. Okul ise sadece aileme yaptıklarımı kamufle etmek içindi. Yoksa mühendis olmak pek de umrumda değildi.

Kimseye sonsuz güvenmediğim için durumdan bahsetmiyordum.

Ezgi'ye alışveriş demiştim ama o sürede gidip işlerime göz gezdirmiştim. Uzun bir süre vakit geçirmiştim. Eve dönmeye karar verdim.

Üzerimi bile değiştirmeden kendimi koltuğa attım.Bugün çok yorulmuştum. Telefonumdaki bildirimleri kontrol ettim.

Deniz: Bir daha ne zman görüşüyoruz?

************
Bölüm sonu

KERATİN  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin