40. Bölüm~'Kaçak Ruh'

607 41 14
                                    


"Burası sana rahat geldi mi?"

Dedi Sarp beni önemser bir şekilde. Ona buranın bana rahat geldiğini söyledim ve getirdiği için teşekkür ederek geldiğimiz yerin manzarasını izlemeye devam ettik. Tek başımıza bu manzaralı bir tepede o gün karakolda yaşananları içimizden düşünüyorduk. Derin düşüncelere dalarken Sarp sessizliği bozan oldu.

- Sence bu Testereli kişiler neden sizi şikayet etti?

- Neden olacak tabii ki Kenan'ı kurtarabilmek için.

Dediğinde ellerini o sıcacık ellerinin içine aldı ve bana moral verdi.

- Üzülme sevgilim, herşey geçecek.

Dediğinde kolları ile belimi sararak beni kendine doğru çekti ve sıkıca sarıldı. Ben ise söze girdim.

- Bu ne zaman olacak bilmiyorum. Kenan bütün yakınlarıma zarar verdi, ya bana da zarar verirse?

- Ne!? Beni unutuyorsun sanırım, seni herşeyden koruyacağıma söz veriyorum.

Dediğinde güneş gibi patlayan sarı saçlarını okşayıp ona sarıldım.

- İyi ki varsın Sarp.

- İyi ki varsın Damla.

Dediğinde dudaklarını dudaklarıma değdirdi ve dudakları ile dudaklarımı sımsıkı bastırarak öpmeye başladı.

                                      ***

Esin'den;

"Nasıl yok!"

Dedi Egemen endişeli şekilde. Gerçekten bu Testereli kişilerin bize attığı suçları nasıl yalanlayacaktık? Elimizde hiç güçlü bir delil yok. Sarp'da izin alıp çalışma odasında yeterli bir delil ararken Sarp'ın Damla ile tek başına bir yere gideceğiniz söylemesi beni iyice meraka katmıştı.

Meraklanıyor olmam normaldi, çünkü Damla benim kardeşim gibiydi. Fazla abartıyor da olabilirdim, çünkü Damla şu an çok yakın bir zamanda evleneceği kişinin yanında. Bu yüzden içim birazda rahattı. Biraz daha elde yarar delil ararken o an hiç beklemediğim birşey oldu.

- Esin, Egemen koşun!

- Ne oldu?

Dediğimde çoktan onun yanına gitmiş ve bilgisayarın başında bize eliyle işaretlediği bit WhatsApp gurubu ile ilgili mesajlardı.

- Bunlar ne? Nereden buldun bunları Maraz?

- Kenan hapishaneye girmeden önce özel eşyalarını aldım. Telefonu kilitliydi ve bende benim yöntemimle açtım ve bir gurup gördüm WhatsApp gurubu ama normal bir gurup değil gurup Kenan ve adamlarının yani testreli kişilerin olduğu grup. Şaşırtan şey bu değil grubun adı "Ölüm Listesi"..

- Ne!?

                                  ***

- Üşüdün mü?

Dedi Sarp. Hâlâ o manzaralı tepede kahve eşliğinde manzarayı seyrederken. Titreye titreye Sarp'a cevap vermeye çalışırken Sarp zaten üşüdüğümü anladı ve üstündeki kalın şişme montunu çıkartıp üzerime örttü.

- Üşütmüşsün belli. Kalkalım mı?

- Teşekkür ederim. Evet kalkalım çok soğuk oldu. Ama buraya tekrar gelelim, çok sevdim.

- Söz geleceğiz. Hadi gidelim.

Dediğinde kalktım ve onun koluna tutunarak arabaya doğru ilerledik. Arabada yolculuğumuz başladığında bu sefer Esin olmadığı için gerçekten de mutluydum. Çünkü o yokken sessizliği özlemişim. Ama bunu tabii ki içten söylemiyorum.

- Damla şimdi bu soracağım soru biraz gereksiz olacak bu olaylar karşısında ama biz ne zaman evleneceği-

Sözünü bile bitirmeden onu durdurdum ve ben söze girdim.

- Lütfen Sarp, bu konuyu daha sonra ben sana hatırlatıp konuşuruz.

Hiç ısrar etmedi. İstediğimde buydu zaten. Bu olayların içinde bunu düşünecek halde değildim. Beni anlayışla karşıladığı için elini tuttum ve teşekkür ettim.

- Teşekkür ederim Sarp.

- Damla ben seni zorlamıyorum  zaten. Sadece sormak istedim.

Dediğimde elimi sıkıca tuttu ve ekledi.

- Merak etme, seni anlıyorum. 

                                ***
Esin'den;

- Nasıl ölüm listesi ne alaka?

- Baksanıza, olduğunu kişilere 'tik' işareti bırakmış.

- Ne?!

Dedim şok içinde. Ardından Maraz, bahsettiği WhatsApp gurubunda gezerken çok ama çok daha önemli birşey gösterdi.

- Ne yapıyorsun Maraz?

- Sıra kimde ona bakıyorum?

- Ne kimde?

- Ölecek kişi, yani sıradaki ölecek kişi.

Gurupta biraz daha gezdi ve en alta geldiğinde sıradaki kişiyi görünce gözlerimize inanamadık, sıradaki kişi Damla'dı..

- Şaka yapıyorsun dimi?

- Hayır, Damla ve soyadı zaten soyadı aynı işte Damla!

- Esin...

- Efendim Egemen?

- Damla şu an nerede?

- Şey, o Sarp'la hava almak için bir yere gitti en son.

- Nereye gitti!

- Bilmiyorum, Allah kahretsin bilmiyorum!

                                 ***

Yolumuza devam ederken arkamızda bizi takip eden iki siyah bir araba olduğunu fark ettim. Hemen Sarp'a doğru döndüm ve haber verdim.

- Sarp, bu arabalar bizi takip ediyor sanki.

- Al işte, Kenan'ın adamları. Damla hızlanmak zorundayım, sıkı tutun!

Emniyet kemerini iyice sıktım. Sarp oldukça hızlı ilerliyordu. Aramızdaki arabalar ise sadede bizden 2 metre yakınlıkta bizi yakınlaşmaya çalışıyordu.

- Damla bu böyle olmayacak, dikkatlerini dağıtıcam şu ileriden sağa dönücem hızlı döneceğim için sıkı tutun!

- Tamam.

İleride sağa ve sola ayrılan yollara ulaştığımızda Sarp hemen sağa dönerken hayatımda ilk defa o anı yaşadım. Sağa döndüğümüzde önümüze çıkan kamyona çarpmamak için Sarp ani bir hızla yoldan saptı ve büyük bir çınar ağacına çarptık.

Gözüm yavaş yavaş kapanırken hissettiğim tek şey arkadaki arabaların ise bize arka arkaya çarpmasıydı...

'40

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'40. Bölüm Sonu'

~Devam Edecek~

Yeni Bölümde Görüşmek Üzere🤍✨

Kusursuz OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin