Bölüm 40

40.9K 2.9K 1.3K
                                    

Eğer Çetine o mesajı atmasaydım bile kaderin bizi eninde sonunda birleştireceğine emin olmuştum şu son zamanlarda. Gerçekten tesadüf müydü bu olanlar yoksa başka bir şey miydi emin değildim.

Ablam uzun zamandır biriyle görüştüğünü anneme anlatıyordu ve bunu duyuyordum ara sıra ama umursamamıştım hiç. En sonunda iki gün önce bize söz takmaya geleceklerini öğrendikten sonra şok olmuştum. Ablam ciddi ciddi işleri ilerletiyordu ve bu durum nedense beni tuhaf hissettirmişti. Sanırım ablamın bu evden gidecek olmasına üzülüyordum. Sabah kahvaltı masasında sucuklu yumurtanın son sucuğunu yemek için savaş verdiğim ablamdan ayrılmak beni duygulandırmıştı sanırım. Fakat zaten bunun anlamsız olduğunu düşündüm çünkü düğün henüz düşünmüyorlardı. Yani en azından yakın zamanda değilmiş. Şimdi adını koymak istedikleri için söz takacaklarmış. Üzülme işini sonraya bırakabilirdim galiba.

İkinci şokumu ablamın sözleneceği kişinin Çetinlerin aile dostu olan bir ailenin oğlu olduğunu öğrendiğimdeydi. O adamla Çetin çocukluk arkadaşıymış ve sık sık görüşüyorlarmış. Bunu Çetinden duyduktan sonra 'ikinci bir şok geliyor okeyy' moduna girmiştim adeta.

Bugün akşam söz takacaktık. Aile arasında olacak bir sözdü. Agalarım duyunca gelmek istemişti. Tabii bir de Çetinler vardı. Annemle Menekşe ablanın yakın olmasından kaynaklı herkes birbirini çok yakından tanıyor zaten kafasıyla onları da davet etmişti annem.

Diğer bir konu ise Menekşe ablanın ispiyoncu olmasıydı. Çetin ve ailesiyle yemek yediğim zaman gayet sakin ve normal bir yemek olduğunu düşünmüştüm. Babasının biraz soğuk hareketleri dışında normaldi en azından. Fakat sonradan bu konuyu Çetinle konuştuğunu öğrenmiştim. Sorun sadece bu değildi. Menekşe abla meğerse Çetinle beni bildiğinden beridir anneme söylemiş. Annem bu yüzden bana trip atıyordu. Hain karı. Ağzında bir bakla ıslanmıyordu. Ablam ve annemin kaç gündür haberi varmış da bana çaktırmıyorlarmış meğer. Gerçi onlardan bu kadar sakin tepkiler beklememiştim.

Mutfakta akşam için hazırlık yapan annemin yanına gidip kollarımı sıkıca sardım. "Benim çilekeş anam." dedim acıtasyon yaparak. "Trip atma artık lütfen. Vallaha ben söyleyecektim ama kızarsın diye korktum."

Annem yüzüme bile bakmadan işini görürken, "Kızardım evet ama buna daha çok kızdım. Demek bu derece güven vermemişim ben çocuklarıma." dedi bozulmuş bir şekilde.

Ofladım. Galiba oğlunun bir erkekle sevgili olmasından çok bunu gizlemesinden şikayetçiydi.

"Deme öyle anne."

"Erkeklerden mi hoşlanıyorsun sen şimdi?" diye sordu kaşlarını çatarak.

Çekinerek baktım ona. "Sadece erkeklerden değil. Hem kadın hem erkek. Biseksüelim yani. Sanırım..." dedim mırıldanarak. Bu konu hakkında annemle konuşmak germişti beni açıkçası.

Annem ne diyeceğini bilemez halde ağzında bir şeyler gevelerken kollarımı yavaşça ondan çektim. Galiba bu trip atma işi devam edecekti.

"Fatoş ablacım." diyerek mutfağa pat diye giren Şükrü ile bakışlarımı ona çevirdim. "İki çocuğunu da kocaya verecek olmak nasıl bir duygu?" diye sordu alayla sırıtarak.

Evet diğer bir konu.... Herkes her şeyi öğrenirken benim diğer iki geri zekalı durur muydu? Onlar da öğrenmişti. Gerçi pat diye ben söylemiştim. Yine şaşırmıştım çünkü Enis ve Şükrü tepki bile vermemişti. Sanırım aramızdaki yavşak ilişkinin altında bir boklar döndüğünün hep farkındalardı.

"Bunu kocaya kaçtığın zaman annenle konuşacağım." dedim dik dik ve ters bir bakış atarak mutfaktan çıktım.

Ablam odasında en yakın arkadaşı Pelin abla ile hazırlık yapıyordu. Eskiden Pelin ablaya olan aşkımdan dolayı ne zaman görsem heyecanlanırdım onu. Tabii sonradan kız beni umursamadığını yanımda  gaz çıkardığı zaman belli edince kırık kalbimle onu ablam olarak kabul etmiştim.

OĞLANCI | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin