~12.Bölüm~

109K 6.1K 1.3K
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.🌹

🥀🤍

Derin bir nefes aldı Şahan ağa. Son bir kez daha  kapıyı tıklatı ama yok! Açan yoktu! Acaba birşey mi olmuştu Yağmur'a? Bu kız niye açmıyordu kapısını? Üstelik bugün ilk sınavına girecekti. Yağmur'u şu bir ay içerisinde tanımış ise, sabahın köründe kalkması lazımdı sınav için. Endişelenmeye başlamıştı Şahan, acaba yengesini mi çağırsaydı odaya girer Yağmur'a bakardı. Sağına, soluna baktı ama gelen giden kimse yoktu. Terasa doğru yürüdü ve başını eğip konağın aşağısına baktı. Ama ortalıkta kimse yoktu! Sanki herkes anlaşmış gibi kimse daha odalarından çıkmamışlardı. Son kez dedi içinden Şahan, son kez çalıyorum kapıyı  açmaz veya ses almasa içeri girecekti. Ne ses, ne de kapı açıldı. İçine düşen birşey oldu  korkusu  ile iri elleri kapının kulpuna gitti.

- Yağmur bak giriyorum odaya!" Dedi kapıyı açarken, daha sonra aklına düşenle durdu. Ya kız müsait değilse? Sağ eli ile gözünü kapattı ve içeri girdi. " Kız Yağmur! Bak gözlerimi kapattım." Dedi içeri adımlarken, daha sonra ayağını sert birşeye çarpmasıyla acı içinde inledi Şahan... Ama yinede gözünden çekmedi elini.

- Şahan ne yapıyorsun sen?" Diye sordu Yağmur, bir eli ile de esneyen ağızını kapatmıştı. Uyku mahrumu ile karşısındaki manzaraya baktı şokla. Şahan'ın odasında olduğuna mı şaşırsa yoksa hala acı içinde inlerken ellerini gözünden çekmemesine mi? Acaba rüya mı görüyordu? Kahverengi gözlerini birkaç saniyeliğine kapattı ve tekrar açtı.

- Müsait mısın? Ona göre gözlerimi açacağım." Diye sordu, Yağmur'un sesini duymasıyla rahatlamıştı Şahan. Hafif bir tebessüm etti Yağmur, genç adamın bu haline.

- Aç gözlerini müsaitim." Dedi yatağın içinde oturur pozisyona gelirken, Şahan derin bir nefes aldı ve elini gözünden çekti. Yağmur kocaman yatağın içinde küçücük ve üzerindeki ayıcıklı pijaması ile çok sevimli gözüküyordu. Hatta gözüne o kadar sevimli gelmişti ki, ayağının acısını bile unutmuştu.

- Kızım! Bir saattir kapıyı çalıyorum niye ses vermiyorsun?" Sitemle sordu Şahan, hayır aklından bin tane senaryo geçmiş ve ömründen ömür girmişti resmen. Yağmur utançla gözlerini kaçırdı. Bedeni utançtan alev alev yanarken, fısıldadı.

- Benim uykum çok ağırdır. Ondan duymadım kusura bakma." Gözleri Şahan, hariç odanın her karışında gezmişti. Şahan kızın utandığını anlayınca üstüne gitmek istemedi.

- Yarım saat içinde hazır ol ufaklık! İlk sınavına geç kalmak istemesin değil mi?" Diye sordu konuyu dağıtma adına, Yağmur ise sınav kelimesini duyar duymaz, yataktan kalktı. Nasıl unuta bilmişti sınavı? Günlerce bu sınav için çalışmıştı üstelik, nasıl aklından çıkmıştı? Şahan, karşısındaki şaşkın ördekleri andıran kıza gülümsedi. Odanın içinde sağ sola, koşuyor ve sınavı unuttuğu için kendine kızıyordu. Başını iki yana salladı ve odadan sessizce çıktı odadan, Yağmur'un daha rahat hazırlanması için. İkişer adımlarla,  inmeye başladı merdivenleri konak halkı birazdan kalkardı. Merdivenin son basamağında hissettiği acıyla yüzünü buluşturdu. Yağmur'un odasında ki, çalışma masasına çarpmıştı. Üstelik ayağında ayakkabı olmasına rağmen acımıştı. Adımlarını büyük salona doğru yönlendirdi ve ağır adımlarla gitmeye başlamıştı ki, hissettiği keskin acı ile bağırdı.

- Ahh!" Ela gözleri sinirle, elindeki bastonu ile duran Yâde'sine dönmüştü! İri ellerini sağ bacağının baldırana götürmüş ve acısını almak adına okşamıştı.

- Irz düşmanı!  ne işin vardı Yağmur'un odasında?" Diye sordu Zelal kadın sinirle, torununu Yağmur'un odasından,  eşek gibi sırıtarak indiğini görünce aklına kaç tane dizi senaryosu gelmişti. Yaa o gencecik kıza büyümeden dokundu ise? Sürgün ederdi vallahi! Mardin'den sürgün eder birdaha geri dönmesine izin vermezdi!

PAYEDÂR(TÖRE) /TAMAMLANDI\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin