34.Bölüm

62.5K 3.5K 929
                                    

Eve geldikten sonra mutluluktan uyuyamamıştım uzun bir süre

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eve geldikten sonra mutluluktan uyuyamamıştım uzun bir süre.

Cahit beklediğimden çok daha iyi bir sevgiliydi. Evet böyle beklemediğimi kabul ediyordum.

Çünkü ben onu dış görünüşüyle tanıyordum. Yaptıklarıyla kalbimde yer edinip, ona karşı bir şeyler hissetmeme sebep olsada onu tanımıyordum. Hala da tanımıyordum. Yavaş yavaş olacaktı bu. Onu çok iyi tanıdığımı düşünsemde, gün gelecek asla tanımadığım gibi hissedeceğim şeyler yaşanacaktı.

İnsanın kendini bile tanıyamadığı zamanlar oluyordu. Bir insanı tamamıyla tanımak imkansız gibi bir şeydi.

Ama Cahit'i çok iyi tanıyacaktım.
Tamamen değil ama çok iyi.

Henüz yolun başındaydım. Ama bu yolu hızlı ve gayet başarılı yürüyeceğim konusunda kendimden emindim.

Cahit beni böylesine mutlu ederken bende onu mutlu edecektim.

Her geçen gün daha da iyi anlıyordum ki biz Cahit ile birbirimize iyi gelecektik. Bu yara bandı meselesi değildi. Bu başka bir meseleydi. Çünkü bizim yaralırımız iyileşmezdi. Birbirimiz de iyileştiremezdik.

Cahit benim babamın, annemin, ailemin bende açtığı yaraları kapatamazdı. Aynı şekilde ben de onun babasının onda açtığı yaraları kapatamazdım.

Çünkü o yaralar kapanmazdı. Yaraları açanlar bile bu saatten sonra bunu başaramazdı.

Bu yüzden biz birbirimizin yara bandı değildik. İyileşince kenara atmayacaktık.

Biz birbirimize iyi gelecektik.
Yaşayamadığımız şeyleri yaşayacaktık. Aklımızda o yaralar yüzünden yer edinen anları silip, yerine yenilerini, güzellerini koyacaktık...

Zil çaldı.

Yatakta oturur pozisyona geldim ama kalkıp kapıyı açmaya gitmedim çünkü Zehra kapıya daha yakındı. O yüzden gitmeme gerek yoktu.

Yatakta oturmuş, boş boş etrafa bakarak ayılmaya çalışırken kapı tıklatıldı.

"Gel."

Zehra'nın sahah sabah kibarlık yapası tutmuştu herhalde.

Kapı açıldı ve içeriye abim girdi.

Abim!

Abim mi?

Rüyada mıydım? Allah'ım lütfen rüya olsun, lütfen!

Şuan hiç zamanı değildi. Abimin burada olmaması gerekiyordu. Hatta bunun hiç bir zaman, zamanı olmayacaktı. Abim Bursa'da kalmalıydı. Buraya gelmesine hiç gerek yoktu.

"Abi?" Dedim şaşkınlıkla.

"Güzelim." Diyerek bana doğru geldi.

Rüya değil miydi?

Zemheri | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin