42- Zahir

19.1K 1.3K 1.5K
                                    

Medya: Kartal... keyifli okumalar

 keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kunt

- Kartal -

Arabayı süren sevgilimi izlerken dudaklarımı ısırdım. Bir eliyle dizimi tutuyordu, bir eliyle direksiyonun hakimiyetini sağlıyordu.

İki araba olarak gidiyorduk. Bizim arabada ikimiz, Cengiz, Kemal ve Kubat vardı. Diğer arabada ise Miralay, Kürşat, Devrim geliyordu.

Antalya'ya geleli bir saat oluyordu sanırım, yemek yemiştik bu arada. Evlerinin konumunu öğrenmiştik ama Kunt haber vermemekte ısrarcıydı, eğer Zahir beyi arayıp Kunt geliyor dersek benimki arkasına bakmadan gidecek gibiydi. Yine de zar zor ikna etmiş ve teklifini kabul ettiğimizi ve geleceğimizi adama Miralay haber vermişti.

Kubat'da bizimle gelmek istemişti ama Kunt istememişti. Yine de Kürşat gelmesi konusunda bir şekilde ikna etmişti, kardeşine karşı daha yumuşak olsa da henüz içli dışlı olmak istemediğini de farkındaydım. Hilal hanımı da kardeşinin evine bırakmıştık. Kunt yüzüne dahi bakmamıştı.

Dizimin üzerindeki elinin üzerine elimi koyup hafifçe sıktığımda dudakları kıvrıldı ama bana bakmadı, bacağımı baş parmağı ile okşadığında dikiz aynasından diğerlerine baktım. Kubat ters ters bana bakıyordu. Kaşlarım havalanırken açık kahve gözlerini söylenerek üzerimden çekti. Manyaktı herhalde.

"Aç mısın?" Bakışlarım yanımdaki adama dönerken üzerindeki gergin duran siyah gömlekten dolayı belirginleşen  vücut hatlarında dolaştı. Şimdi cevabım bu soruyu hangi anlamda sorduğuna bağlıydı.

"Biraz acıktım" dedim parmaklarımı elinin tersine sürterken, gözleri kısılırken göz ucuyla bana baktı. Elini dizimden biraz daha yukarı çıkarıp bacağımın iç kısımlarını tuttuğunda sırıttım.

"Ben de açım!" Arabanın ortasından kafasını çıkartan Kubatla bir anlığına irkilirken Kunt elini yavaşça bacağıma geri indirdi. Kemal homurdanarak Cengiz'in omuzundan başını kaldırırken bir an şaşırdığını gördüm. Uyuya kaldığında Cengiz boynu tutulmasın diye omuzuna yatırmıştı.

"Daha az önce iki tane dürüm gömmedin mi sen?" diye sorduğumda çatık kaşlarıyla bana baktı. "Yine acıktım" dedi dişlerinin arasından, sonra tekrar Kunt'a döndü ve omuzunu tuttu. "Yeriz değil mi abi?"

"Yeriz" dedi Kunt mesafeli bir şekilde. Kubat büyükçe gülümseyip ve yan yan bana baktığında dudaklarım aralandı. Nispet yapar gibi yanağını uzunca öpüp geri yerine oturduğunda dişlerimi sıktım.

"Ben parçalarım bu çocuğu ha"

"Saçmalama sevgilim" dedi Kunt benim gibi fısıldayarak, alttan alttan sırıtıyordu. "Kardeşim o"

Kubat kollarını göğsünde kavuşturup gördün mü der gibi bana baktığında nedensizce kıskandığımı hissettim. Ben şimdi bu veletten niye abisini kıskanıyordum ki? Galiba akrabalık ilişkileri fark etmeksizin kıskanmaya programlı bir bünyem vardı.

yara izi tacirleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin