Bölüm 43

38.5K 2.9K 1.5K
                                    

Onu görmediğim zamanlar düşüncelerim oldukça katı, duruşum dikti fakat şimdi yüz yüze geldiğimde ona olan aşkım ayaklarımı yerden kesermişçesine sarsılmıştım. Yapım gereği zaten küs kalamayan bir insanken şimdi aşık olduğum adama karşı nasıl daha uzun süre küs kalırdım bilmiyordum.

Kin tutmayı, küs kalmayı sevmezdim. Hele sevdiğim kişilerle hiç sevmezdim. Çetin'in ne kadar iyilik yapmak istese de farkında olmadan güç gösterisi yaptığını düşünüyordum. Yardım etmek istemişti evet ama egolu kişiliğinin altında yatan duyguları az çok tahmin edebiliyordum. Bu yüzden elimden geldiğince uzatmaya çalışacaktım bu soğukluğu. Böylelikle belki durumun ciddiyetinin farkına varırdı. Benim isteklerimin de bir değeri olduğunu anlayabilir ve benimle ilgili kararları verirken bu denli peşin hükümlü olamayacağını anlamadı gerekirdi. Bu yüzden bu küslüğü devam ettirmek istiyordum.

Fakat işim zordu. Çünkü siktiğimin adamı fena derecede içime işlemişti ve nasıl oynayacağını iyi biliyordu. Tıpkı şu an ki gibi.

Hiçbir şey demeden üzerime yürüyüp kollarını bana dolayan adama karşı gelmek adına kaslı kollarına tutundum. Parfümünün o erkeksi kokusu burnumu doldururken kafasını eğip boynuma gömülmesiyle kalbim tekledi.

"Çetin..." Kısık sesle ismini dile getirdiğimde güçsüzce ittirmeye çalışmıştım ama oralı olmadı. Beni daha sıkı kavrayıp kendine çekti ve dudaklarını boynumda gezdirerek öpmeye başladı.

Kalp atışlarım hızlandı. Bedenlerimiz birbirine yapışık haldeydi. Kalın dudaklarını öylesine erotik bir yavaşlıkla boynumda gezdiriyordu ki, tenimi ıslatıp ağzının içine emerek öpüyordu. Çıkardığı ıslak sesler ona karşı olan zayıf irademi baltalıyordu.

"Çetin dur." dedim ellerimi üst koluna getirirken. Sesim kısık ve güçsüzdü. Bedenim de öyle. Onun kolları arasında bu denli savunmasız hale gelmek beni hem şaşırtıyor hem de şaşırtmıyordu.

Öpmesi sertleşti. Sımsıkı sarıldı bana. Başını sadece boynuma gömmüş itiyor, iştahla hem emiyor hem öpüyordu. O yerlerin moraracağına adım gibi emindim.

"Çetin." Sesimi daha net çıkarmaya gayret ettim. Sert çıkmasına özen göstersem de istediğim gibi çıkmamıştı fakat az önceki kadar da yumuşak değildi.

Sırtıma koyduğu elini yavaşça saçlarıma getirip ensemdeki saçlarımı kavradığında bir anda sert bir hareketle kafamı geriye doğru yatırdı. Bu sırada kafasını kaldırıp yüzlerimizi burun burun gelecek şekilde yaklaştırdı. Nefesimi tuttum sanki.

"Beni günlerdir sensiz bıraktığın için tam şu an sikeyim mi seni?" diye dudaklarımın üzerine hırçın bir sesle konuştu.

Kalbim boğazımda atıyordu çünkü onu ilk defa böylesine sert ve ciddi görüyordum. Gözleri sinirle karışık özlem içeriyor gibiydi.

"Bırak." dedim dişlerimin arasından. Ensemdeki saçlarımı parmak aralarında sıktığının farkında mıydı?

"İstesem şu an seni yalvartırım."

Nefeslerim sıkışıyordu. Böylesine haşin ve sinirli olması sinirimi bozması lazımdı ama içimdeki o şerefsiz heyecanın hoşuna gittiğini hissedebiliyordum.

Gözleri tam gözlerimin içine bakıyordu. Kendinden çok emindi.

"Siktir git." dedim dudaklarına doğru.

"Sümer..." Ense kökümü kavradığı elini sıklaştırıp sertçe bir kez daha geriye yatırınca gözlerimi kısa bir an kapatıp açtım. Canım yanmamıştı ama sızlamıştı. Kollarından tutuyordum onu.

OĞLANCI | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin