Öncelikle çok önceden yazmaya başlasamda bölümü sınavlardan dolayı bırakmıştım ve daha sonra yaşanan bir sürü şey yazmama engel oldu.
Bugün ise 24 Şubat üstteki açıklamayı yazıp bölümü baştan yazmaya başlamıştım. Şimdi ise yazacak güce sahip olduğumu hissetmiyorum. Hepimizi gerçekten etkileyen bir olay olan deprem ile ilgili konuşmak istiyorum. Aramızda depremzede varsa lütfen geçsin. Bölümü ne zaman yayınlarım bilmiyorum ama yine de geçsin. Lütfen kimseyi üzmek istemiyorum. Kafanızı dağıtmaya ihtiyacınız vardır çünkü eminim.
Lütfen tetikleneceğinizi düşünüyorsanız okumayın kimsenin üzülmesini istemiyorum.Tw!
Depremde gerçekten bir sürü kişiyi kaybettik. Belki sizde yakınlarınızı kaybettiniz çok tanıdığım ordaydı birçoğunun güzel haberini alsakta bazılarını kaybettik maalesef. Kelimeler hiç bu kadar kifayetsiz acı verici hissettirmedi bana nasıl yazılır bilmiyorum.
Çoğumuzun tanıdığı Zeynep. Benimde yakın arkadaşlarımdandı. Eski bölümlere dönüp bakıyorum. Her paragrafta yorumları var. Bana en çok destek olanlardan biriydi. Bölüm attığımda kitabımla ilgili tweetler atardı. Çok değerli biriydi benim için o yüzden içimdeki sızı hiç geçmiyor. Günler geçse de hala bir yerde burukluk var içimde, geçmeyecek biliyorum gecenin bir yarısı kalkıp bunu yazma sebebimde yine Zeynep ve kaybettiğimiz bir sürü kişiyi rüyamda görmüş olmam ne zaman yayınlarım bilmiyorum ama burda sizlere saf duygularımı döktüm.
Zeynep ve daha bir sürü kaybettiğimiz kişinin mekânı cennet olsun. Zeynep benim için çok değerliydi o yüzden bu bölümü ona ithaf ediyorum 🖤
Devam edebilirsiniz 💌
3 Ay Sonra
Bilinmezlik, her şeyi bilmekten daha cazip gelmeye başladı.
Aydınlıktan korkuyorum artık. Bir şeyleri bilmek, bile bile üstüne gitmek, karanlık ve sonu görünmeyen bir merdivenden inerken kocaman bir beyaz ışığın gözlerini kör etmesi gibi.
Lara.
Lara'm.
Canım arkadaşım, tek dostum.
Neden bu kadar erken? Daha bir sürü hayalimiz, yarım kalan hikayelerimiz vardı. Elimde sadece sabahlara kadar telefonla konuşup gün doğumuyla uyuduğumuz geceler, canımız sıkıldığında hiçbir kuralı saymayıp utanmadan eğlendiğimiz günler, bir anne sıcaklığını kendinde bilmemene rağmen bana hem anne, hem arkadaş olduğun günler kaldı, sen gittin.
Bu soğuk, buz gibi toprağın altında seni bırakıp gitmek bencillik gibi geliyor bana nasıl dayanacağımı bilmiyorum.
Yaşamamam gereken bir çok şey yaşadım.
Hepsinde sen vardın. Elimden tuttun, beni ayağa kaldırdın. Şimdi ise yoksun.Ve ben ilk kez ölmeyi denedim Lara.
Şimdi ikimizde verdiğimiz sözü bozmuş olduk. Sen gitmeyecektin, ben ölmeyi denemeyecektim.
Sen gittin, ben ölmeyi denedim.
Ama başaramadım. Onu da başaramadım.
"Kafandan geçenleri okuyamadağımı biliyorsun değil mi?' Derdin şimdi konuşsan. Biliyorum yine kafamda konuştuklarımı söyleyemedim. Dilim varmıyor çünkü."
Bir ay insanı çok değiştirirmiş Lara. Ben çok değiştim ama hala düşüncelerimi kırk düşünür, kırk tartar karşımdakine ise birini bile söylemem onu hiç değiştiremedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSUNKÂR
Teen FictionAşk zindanında tutsak kalpler, yalnızca ölümle özgürlüğe ulaşabilirler.