B Ö L Ü M Y İ R M İ (+18)

1.7K 49 11
                                    

  "Ans. İyi misin?" Çalan tuvaletin kapısıyla sıkıca yumduğum gözlerimi araladım. İnsanların yemek yiyen rahat tavırlarından kaçarken bulduğum tek yer kilisenin lavabosuydu. Büyük babam gibi rahat olmayı dilerdim tabi. Babam gömülür gömülmez yorgun olduğunu söyleyip eve gitmişti. Bense yine onu yanlız bırakmamıştım. Bedeni gömülmüş olsa da ruhunun yanında olmak istemiştim.

   "İyiyim Maria. Çıkıyorum şimdi." diyerek aynadaki kendimle tekrar göz göze geldim. Hafifçe gülümsedim.

  Gülümsedim, güçlü durmaya çalışan yorgun ruhuma.

  "Herkes gitti. Salonu da topladık. Hadi gidelim." diyen Maria'nın elinde çantam ve ceketim vardı. Gerçekten peder kilisenin toplanma salonunu kapatıyordu, tüm ışıklar kapatmıştı. Ceketimi alıp üzerime giyerken Maria dolu gözlerle beni izliyordu.

   "Bana öyle bakmaya devam edersen bir süre seninle konuşmama kararı alacağım seninle Maria." dedim elinden çantamı alıp ciddi bakışlar atarken. Yüzünde mahçubiyet ifadesi oluştu ama hemen kayboldu. Gülümsemeye çalıştı. Acemi bir oyuncuydu. Gülmeye çalışırken ağlayacak gibiydi.

  "Hadi gidelim." Onu söylediğim sözlerle lavabonun tam karşısındaki büyük kilise kapısına ilerledim. Yanımdan hızlı adımlarla yürürken bir şeyler eksikti.

  O benim yanımda asla o kadar süre sessiz kalamazdı. Kilisenin bahçesinin otoparka açılan kapısına kadar sessiz kaldı. Yaşadığım yabancılık hissi ile ona baktığımda o tam otoparkta bir noktayı çatık kaşları ile izliyordu.

   "Bunun için özür dilerim." dedi ona baktığımda bana fısıldayarak. Anlamaya çalıştım ne olduğunu. Baktığı noktaya ve ona bir süre anlam veremez halde baktım.

   Bir şeyler olduğu ortada Ans.

   "Maria nolduğunu söyleyecek misin?" dediğimde bana daha önce bakmadığı kadar mahçup baktı. Gözleri sıkıca kapandı ve açıldı. Artık ona bakmayı bırakmış otoparka bakıyordum.

   "Çok ısrar etti. Hayır diyemedim." dediğinde aklıma gelen şeyler hiç normal değildi. Kim ne için çok ısrar etmişti. Ve o neden üzgündü. Otopark girişinde bana dolu gözlerle bakan kişi derin bir nefes vermeme sebep oldu.

   Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki onu görmeme rağmen durmadı. Nefesimi tutup kendime gelmeye çalıştım. "Sorun değil Maria." dedim  üzgün olduğu için rahatlaması için.

...

  "Saçların açıkken çok güzelsin Angel." Aynaya bakarken ablamla göz göze geldim. Topuz yapmak için bağladığım saçımı serbest bıraktım. Yüzünde bana karşı derin bir gülüseme vardı. Öyle güzeldi ki o en güzel şeydi. Saçlarım yüzümün iki yanına düşerken saçlarımı hafifçe sallayıp kabarmasına sebep oldum.
  
   "Böyle de mi?" dedim kabaran saçlarımla genişçe sırıtırken. Çocukça davranabildiğim tek yer, onun yanıydı. "Böylede." derken yanıma yavaş yavaş yaklaştı. Dizlerim üzerinde durmayı bırakıp yere oturduğumda bana yaklaşmasını izledim. "Lucas nereye götürecek seni?" derken halıya takıldı. Tekerlekli sandalyesi halının kenarına takılmasına rağmen gülmeye bir şey olmamış gibi yapmaya devam etti.

   "Bilmiyorum abla. Vizyonda güzel bir film olduğunu söyledi." dediğimde aklına bir şey gelmiş gibi bana göz kırpıp kahkaha attı.

  Keşke hep o kahkaha atsaydı ve ben onu dinleseydim.

  "Yani ilk buluşma için sinema. Hem çok ince hem atılabilecek ilk adım için çok uygun." dediğinde oturduğum yerden kalkarken kızarmamış olmayı diledim. Saçlarımı kulağımın arkasına atarken elbisenin eteğini düzelttim. Onu yanında durduğu yatağımın üzerine oturdum.

Sessiz Ve Sensiz (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin