BİNBAŞI ÖZÇELİK | 𝑇𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔

20

BÖLÜM 20:
Medya: Balın Bektaş ( pdm.clara)
----------------------------------------------------

Kara'm: Günaydın bebeğim (05.00)

Siz: Günaydın Karamm (07.15)

Uyandığım gibi gördüğüm mesajla günüm mükemmel başlamıştı...

Yüzümdeki sırıtışla banyoya girip işlerimi hallettikten sonra giysi dolabımdan sweatshirt ve bol pantolon giyinip beremi yaktıktan sonra hemen aşağıya inip Aylin'in hazırladığı kahvaltı sofrasından bir şeyler atıştırdım.

"Olmaz öyle Balın, otur da adam akıllı yemeğini ye!" Dedi anne bir tavırla. Gülümseyip yanağına bir öpücük kondurdum.

"Güzelim çok geciktim ama!" Dedim ve kapıya doğru ilerledim.

Beyaz spor ayakkabılarımı giyinirken içerden Mert'in sesi yükseldi.

"Ali abi seni bana emanet etti gece burda uyu!" Dediğinde göz devirip güldüm.

"Lütfen benim evimde bir şeyler yapmayın!" Dediğimde Aylin içerden terliğini fırlatmıştı son anda kurtulup öpücük gönderdim ve kapıyı kapatıp iş yerime doğru ilerlemeye başladım.

Yolda yürürken KARA'DAN gelen görüntülü aramayla yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu.

Çok bekletmeden açtığımda her zamanki gibi maskesiyle karşımda duruyordu.

"Güzelim gitmeden arayım dedim" dediğinde gülümsemem daha da büyüdü...

"Bakım ne giyindin?" Dediğinde kaşlarım çatılmıştı.

"Hayırdır? Beğenmesen eve geri mi göndereceksin?" Dedim sitemle.

"Yok bir tanem neden öyle bir şey yapayım? Ben sana ve tarzına çok güveniyorum zaten..." Dediğinde çatılan kaşlarım düzeldi.

"İyi peki dur göstereyim." Dediğimde kamerayı bir yere sabitleyip uzaklaştım.

Etrafımda bir tür dönüp telefonu tekrar elime aldığımda Kara'nın verdiği tepkiyi anlayamıyordum maskesi yüzünden.

"Nasılım?" Dediğimde kafasını salladı.

"Her zamanki gibi mükemmelsin bebeğim..." Dedi gözlerimin içine bakarken.

"Sana benziyorum ya ondan" dediğimde kaşları çatılmıştı

"Bana mı benziyorsun?" Dediğinde kafamı salladım.

"Ben civcive mi benziyorum Balım?" Dediginde kahkaha atmıştım.

"Koca bir civcive benziyorsun Kara!" Dedim gülmemi durdurmaya çalıdarak.

Kaşlarını çatıp benim yaptığım gibi kamerayı bir yere sabitleyip uzaklaştı ve iri bedenini kameraya sığdırdı

"Cidden civcive mi benziyorum yoksa tasak mı geçiyorsun?" Dediğinde aynadan kendine baktığını görmüştüm.

Bu hâline kahkaha atmadan duramamıştım.

"Ya of Kara dalga geçiyorum her şeyi ciddiye almadan!" Dediğimde kamerayı eline almıştı.

"Senin o iki dudağının arasından çıkan her kelime benim için ne kadar önemli bir bilsen..." Dediğinde kahkaham minik bir gülümseye dönmüştü.

"Özledim seni" diye aniden söyleyince yanaklarıma kan pompalanmıştı

"Ben de özledim" halbuki daha dün görüşmüştük. Sahi aşk böyle bir şey midir?

"Çıktığın zaman ara sana bir sürprizim var bebeğim" dediğinde heyecanla gözlerim açılmıştı

"Ne sürprizi!" Dediğimde gözleri kısılmıştı.

"Eğer söylesem sürpriz demezdim bebeğim"

"Peki tamam o zaman akşamı sabırsızlıkla bekliyorum!" Dedim sondaki m harfini uzatarak.

"Bende güzelim" dediğibde birkaç saniye gözlerime bakmış ardından da
"Benim şimdi gitmem lazım bebeğin sonra konuşuruz" dediğinde vedalaşıp telefonu kapatmıştım.

Eczanenin önüne geldiğimde vakit kaybetmeden içeri girip önlüğümü giyinmiş ve gelen hastalarla ilgilenmiştim.

*

"Canım biz öğle yemeğine çıkıyoruz sen de gelmek istiyorsan gelebilirsin" Berfin ablanın dediği şeyle kafamı telefondan kaldırıp yüzüne bakmıştım.

Yanında yirmili yaşlarının ortasında olduğu belli olan adam gözlerimin içine bakıyordu. Nezaketen gülümseyip,

"Çok teşekkür ederim Berfin abla ama ben sipariş ettim zaten " dediğimde o da benim gibi gülümseyip afiyet olsun diyip çıkmışlardı.

Yaklaşık beş dakika sonra kapı açıldığında dikkatin oraya katmıştı.

Bu daha demin Berfin ablanın yanında olan aynı zamanda burda çalışan fakat hâlâ isminin öğrenemediğim adamdı.

"Ah cüzdanımı burda unutmuşum" dediğinde gülümsedim ve telefonumla ilgilenmeye devam ettim.

Karanın görüntülü araması bildirimi gelince çalmasını bile izin vermeden açtım.

"Ben senden ayrı kalamıyorum bence evlenelim" diye bir anda söyleyince gülmüştüm.

"Ay kalsın koca bebek ben seninle uğraşamam" dedim dalgaya vurarak. Söylediğimle kaşları çatılmıştı.

"Allah Allah? Beyinle uğraşmazsın?" Dediğinde inanamaz gözlerle ona baktım. Sonra biraz durup düşündüm

"Hmm mesela... Doymuyorsun!" Dedim sırıtarak. O da benim gibi sırıtıp,

"Doyurmuyorsun" dediğinde gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Bu hâlime gür bir kahkaha attığında sinirlerim yükselmişti

"Terbiyesiz çocuk" dediğimde kahkahası en nihayetinde durmuştu.

"Çocuk mu?" Dediğinde gülümseyip kafamı salladım

"Ben çocuksam sen veletten öte değilsin" tam bir şey söyleyecekken içeriye tekrar o çalışan girmişti.

"Balım siparişin geldi" dediğinde ayağa kalkarak kaşlarımı çattım

"Ücreti ödedim ben afiyet olsun" dediğinde kaşlarım daha da çatılmıştı.

"Hangi sıfatla pardon?" Dediğimde telefondan iki üç tıkırtı ve araba motoru sesi yükselmişti

"Yeni geldin benden olsun istedim Balım" dediğinde sinirle soludum

"Balım değil beyfendi Balın! Ne bu samimiyet?" Dediğimde sinirlerim hatsafaya ulaşmıştı.

"Niyetim kötü değil Balıncım sadece ödemek istedim ve ödedim" dediğinde bile gözleri vücudumda dolanıyordu.

"Neden böylesine bol kıyafet giyiniyorsun ki? Eminim fiziğin oldukça iştah açıcıdır..." Dediğinde şaşkınlıktan gözlerim yuvalarından çıkacakmış gibi olmuştu.

"Ne diyorsun oğlum sen!" Diye birden çıkıştığımde bunu beklemiyor olacak ki kısa bir şaşkınlık geçti gözlerinden.
Sonra da sırıtıp

"Hem güzelsin hem hırçın bir erkek dana ne isteyebilir ki?"

"Ananın amına geri dönmeyi de ister mi bir erkek?!" Kara?

Ah çok şükür!

Çalışan adam arkasına döndüğünde yüzüne yediği yumrukla yere âdeta kapaklanmıştı.

Kara üzerindeki askeri üniformanın kolarını sıvayarak adamı yakasından tutarak kaldırmış ve resmen işkence etmeye başlamıştı.

"Bir tane de benim için vur bebeğim" dediğimde adama yumruk atan eli durmuş ve bir kaç saniye bana bakmıştı ardından oldukça sert bir şekilde yumduğunu adamın burnuna gömmüştü.

Yazık estetik ücretleri de tavan...

Bölümü hiç içime sinmeyerek atıyorum...

Volte ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum!

Sağlıcakla kalın bebekamınlar 💕