Üçüncü Kitap -36. Bölüm

2.3K 250 70
                                    

Şaşkınca etrafıma bakarken sızlayan kafam dikkatimi dağıtmıştı. Elimle kafamı tutup yan tarafıma döndüm. Hâlâ havuzdaki çocuğu dövüyordu. "Siz ne işiniz var burada?" dedim. Uygunsuz ortamda uygunsuz soru!

"Sizi ziyarete geldik." dedi Salih. "Harika bir ziyaret oldu."

"Çocuk ölecek." dedim ve onu kolundan tutup geri çektim.

Islık sesi ile hepimiz bir yöne odaklanırken Sefa ve Emir görüş alanımıza girdi. İkisi de şaşkınca bizlere bakarken Sefa yavaşça bize yaklaşmaya başladı.

"Kafan-" dedi ve daha konuşamadan Dalga'nın halini görünce gözleri öfkeyle büyüdü. "Lan!"

Dalga'yı tutan bir çocuğa tekme atınca o da havuzda yerini almış oldu. "Lan havuzu niye kirletiyorsun?" dedi havuzda yüzen, Mertço. Daha sonra havuza düşen çocuğu zorla çıkartmaya çalıştı.

"Kanka sende hiç havuz görmemiş gibi davranma." dedi Ozan. "İlla istiyorsan, söyleseydin Akgün'e giderdik."

"Bak hiç aklıma gelmedi." dedi Mertço. "Uğrarız bir gün."

"Bir gün değil." dedi Murat. "Akgün."

"Espri ha!" dedi Emir.

Kadir, takla atarak havuza havalı şekilde giriş yaparken ben Dalga'nın yanına çıkıp doğrulaması için yardım ettim. Dalga, sesli nefes alıp verirken, Sefa diğerlerini dövmek ile meşguldü.

Ozan, çocukları Sefa'nın elinden kurtarıp onu zorla dışarı çıkarırken, Emir, Dalga'yı omzuna alıp onların peşinden çıkmıştı. Mert, ayakkabılarımı ve hırkamı alırken Salih ile beraber onları takip ettik.

Mert'in uzattığı hırkamı giyinirken o da hızlı bir şekilde ayakkabılarımı giydirmekle meşguldü.

Siteli evlerin çevresinden uzaklaşıp bir sokağa girdiğimizde Sefa çoktan bir duvarı yumruklamaya başlamıştı bile. Salihler onu sakinleştirmeye çalışırken Emir ve ben, Dalga ile ilgileniyorduk.

"Ben iyiyim." dedi Dalga, kafama bakarak. "Senin kafan iyi görünmüyor! Hastaneye gitmeliyiz."

Elimi kafama götürüp kanayan yere dokundum. Elim kan olurken sızlayan kafam ile yüzümü buruşturdum.

Sefa, sakinleşmiş bir kaldırımda otururken Murat'a dokunup kafamı gösterdim. "Şimdi herkes sakinse Şirin ile ilgilenebilir miyiz?"

Salih hemen yanıma gelip kafama bir süre baktıktan sonra Ozan'dan telefonunu alıp birini aradı. "Kimi aradın?" diye sordu, Emir.

"Dayı oğlunu." dedi Salih. Sokağa giren araba ile kaldırıma çıktım. Araba önümüzde durunca Salih arka kapıyı açtı ve geçmem için işaret verdi.

Geçip oturduğumda bizden birkaç yaş büyük görünen biri ile göz göze geldim. Gözlerimi kaçırdığımda yanıma Dalga ve Sefa'nın oturduğunu gördüm. Öne ise Salih geçmişti.

"Abi hastaneye gitmemiz gerekiyor." dedi Salih.

Araba hareket edince Dalga elimi tutup sıktı. "Çok acıyor mu?"

"Biraz." dedim, yüzümü buruşturarak. Gözlerim Sefa'ya kaydığında elinin yaralandığını fark ettim.

Hastaneye geldiğimizde acile girip hemen bir sedyeye oturdum. Kafama dikiş atıldıktan sonra bantlanmıştı. Sefa'nın da eline bakıldıktan sonra hastaneden çıkıp eve gittik.

Sokağa girdiğimizde bizimkilerin sokakta oturduklarını gördük. Arabadan indiğimde, kaldırımda oturan Kadir ayağa kalkıp koluma girdi. "Nasıl oldu?"

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin