Doktor gözlerini önündeki tahlillerden çok adını çok kez duyduğu adamdan alamıyordu.Bu ufak tefek kızın yerinde kendi olsa yapacağı her şeyin fantazisini kurmuştu çoktan beyninde. Arsız düşüncelerini zihninden atmak da biraz zorlamıştı onu, adam karşısında iken bu düşüncelerden kurtulmak imkansızdı. Kendini sonunda konuşmak zorunda hissederek bboğazını temizledi.
Elbette ki adamın kendisine karşı hiçbir ilgisi veya merakı olmadığını gözlerinden görebiliyordu. Bu şansını denemeyeceği anlamına gelmiyordu. Önce karısına sonra doktora kısa bir bakış attı. Şimdi soracağı şey karısını biraz utandırabilirdi.
"Yumurtalıkları ne durumda?" Doktor ağzı hafif aralık durup gözlerini kısarak Ariya'ya baktı. "Sorunsuz bir gebelik istiyorsa yakın zamanda hamile kalmaması daha iyi olur." Başını sallayıp kalkınca Ariya'da kalktı ama şok dalgasını atlatmış değildi.
Eğer yakın zamanda hamile kalmaz ise hakkında neler konuşulacağını biliyordu. Kocası kapıyı açmış çıkacakken "Biraz yalnız konuşalım Şirvan Bey." dedi doktor.
Zaten kadın kocasını yiyecek gibi bakarken zor duruyordu bir de şimdi onları yalnız mı bırakacaktı? "Ariya kapıda bekle." Kocası da onu kibarca(!) kovduğunda incinerek baktı. Anlamamıştı bile bakışlarını çünkü yüzüne bakmıyordu kocası.
Karısı çıkınca Şirvan doktorun kendisine doğru adımlamasını izledi. Yakasında yazan ismi hiç okuma gereği görmemişti, merak etmiyordu. Kadın biraz daha yaklaştı meydanı boş bulması ile Şirvan'a. "Eşiniz çok küçük." Bunu kendisi de biliyordu. "Sadede gel."
"Neden kendinize uygun, daha olgun biri ile evlenmediniz?" Bu cüretkar kadına üstten bir bakış attı. "Seni hiç ilgilendirmez."
"Ama inanın yanınıza hiç yakışmıyor, yani çok küçük ve biraz da cahil." Bu kadın ne saçmalıyor diye geçirdi içinden, niyetini elbette anlamıştı ama bunları yüzüne söyleyecek kadar cesur olması taktire şayandı. "Bence sizi taşıyabilecek bir kadın ile ilişkinizi sürdürün, sağlıklı bir adamsınız sonuçta." İşveli bir kadına, çoğu erkeğin karşı koyamayacağını bilecek kadar deneyimli bir kadındı.
"Safsata yapma, niyetin ne?" Soğuk sesi gram etkilemedi, az daha yanaşıp "İlgimi çektiniz sadece." diyince tüm mesafeleri kaldırmıştı.
Şirvan geri adım atan bir adam hiç olmamıştı, kadının kendine yanaşan adımlarına karşılık üstüne yürüdü.
Kadının kalçası masaya değince durdu, aralarında yok denecek mesafeyi Şirvan eğilerek kapattı kadının ince bileğini sıkarken. "Benim canımı sıkma doktor, karımı seninle oynaşmak için çıkarmadım!" Az daha eğilince nefesini tuttu kadın. Sinirli hali bile çekici gelmişti. Nefes kesiciydi ama gururu kırılıyordu reddedildikçe.
Kendini dizginlemeden Şirvan'ın boynuna kollarını dolamaya yeltendi, Şirvan hiç beklemeden kadını iteleyip "Yürek mi yedin ulan!" diye kükredi. Beklemiyordu bu kadarını, üstelik kapının ardında karısı varken. "Kendi kendini yaktın doktor!" Korkmuştu karşısında öfkeden deliye dönen adamdan. İçine sindi, büzüştü anında.
Tehditini savurup çıkınca reddedilmenin hırsı ile masasını dağıttı kadın. Keşke hiç niyetimi belli etmeseydim, diyordu. Ellerini saçlarına daldırıp çekiştitirken gergindi.
Ariya kocası odadan çıkınca odada kopan gürültüyü işitmişti, üstelik kocası sinirden küplere binmişti. Yanına yanaşınca parfüm kokusunu hissetti. Bu parfüm kadın parfümüydü, hem de doktorun kullandığından! Beş dakika içinde içeride bu kokunun üstüne sineceği ne yapmış olabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Bebek Özleminde
RomanceEski bir köy kurgusudur. İnsanların bilinçsiz ve cahil olduğu "dönem" kurgusu olduğunu unutmadan okumanızı rica ediyorum. Bu bir kitap, gerçek hayata dair, geçmişe dair içinde yüzlerce düşünce barındıran. Yazılanlar 'yazarın' düşüncesi değildir, içi...