~17.Bölüm~

100K 5.8K 1.5K
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.🤍

Bebek haberinin üstünden birkaç gün sonra Payedar konağında kazan kazan yemekler pişmişti. Mardin'de yok yoksul kimse varsa giyinilip kuşatılmış ve tepsi tepsi baklavalar dağıtılmıştı. Tebrik için gelen ağaların haddi hesabı yoktu düğün konvoyu gibi arabalar sıra sıra dizilmişti konağın önüne. Kolay değil, koskoca aşiret ağası Yusuf Mirza baba oluyordu! Haberi alan Demir aşireti ise hemen kızlarını tebrik etmek için gelmişti. Evin hanım kızını görür görmez, boynuna sarılıp ağlamıştı. Evlerinin küçük kızı büyümüşte anne olacaktı. Zaten her an ağlamaya hazır olan Gülhanım'da eşlik etmişti. Daha sonra küçük eltisi Yağmur ile yörsel elbiselerini ve altınlarını takıp misafirleri ağırlamışlardı. Gelen kadınlar ise  Payedâr gelinlerinin  güzelliğine resmen hayran kalmışlardı. Yusuf Mirza ise Yâde'sinin ondan önce baba olacağının tribini karısından çıkaramayacağı için çareyi Yâde'sinin önünde on dilim baklava yiyerek kendince intikam almıştı. Hiç sevmediği tatlı çeştini sırf  Yâde'sine inat için yemişti. Zelal kadın ise kedinin ciğere baktığı gibi bakmıştı bu manzaraya. Son bir hafta böyle telaş içinde gelip geçmişti.

Şimdi ise herkes akşam yemeği için masa başında toplanmış ve yemek sessizce yemek yiyorlardı. Son aylarda olduğu gibi  herkes yemek başında sessizdi. Ezma hanım kızının her zaman ki oturduğu sandalye bakıyor ara sıra iç çekiyordu. Öyle böyle değil çok özlemişti kızını. Zamanı gelince telli duvaklı gelin çıkaracağı kızına bir düğün bile yapmamıştı korkmaz aşireti. Bu duruma o kadar çok üzülüyordu ki, derken Şahin'in yaptığı hareket ile ağızı şaşkınlıkla açılmıştı.

Şahin, bulgur pilavının tam ortasına kaşık dikmişti!

Yusuf Mirza, göz ucuyla önce Yâde'sine bakmış daha sonra elindeki çatalı tabağının kenarına koymuştu.  Ve Şahin'e dönmüştü bu sefer kara gözleri, Şahin ise bir anlık yaptığı cesaret ile kafasını etmişti. 

- Oğlum sen evlenmek mi istiyorsun?" Diye sordu Ezma hanım, şaşkınlıkla asla oğlundan böyle bir hareket beklemiyordu.

- Yani,  zahmet olmasa beni de evlendirin artık." Diye isyanını dile getirdi Şahin, artık canına tak etmişti Melek'e kavuşmak istiyordu. Ağabeyi ve ikizi evlenmiş aradan çekilmişti sıra şimdi ona gelmişti hatta geç bile kalmıştı.

- O zaman senin aklında biri Şahin ağabey." Dedi Gülhanım heyecanla, ay konağa resmen yeni gelen gelecekti.

- Var yengelerin gülü var,  bir kara çift  göze vuruldum." sesindeki hayransı bit tınıyla.

- Ayy peki kim Şahin ağabey biz tanıyor muyuz?" diye sordu Yağmur'da yerinde dikleşip. Şahan küçük karısı ve yengesinin merakına gülerek bakmıştı. Şu kadınlar harbi meraklılardı.

- Haşim ağan kızını Melek, çeyrek yengem" demişti Yağmur'a yaşından dolayı artık çeyrek yenge demeye karar vermişti.

Zelal kadın duyduğu isimle kaşlarını çattı ve Şahin'e baktı. Melek'i birkaç kere düğünlerde görmüştü. Allah var kız şimdi çok güzeldi.

- O kız çok güzel, kızın senin varlığından haberi var  değil mi ?" diye sordu sofrada bir kahka tufhanı koparken, Şahin kaşlarını çattı. Şu yadesi neden sürekli torunlarını gömüyordu.

- Var tabi Yâde!" dedi alınmış sesle ve karşısında otuz iki diş sırıtan ikizine sinirle tuzluğun kafasını çıkarıp attı. Şahan göğsüne gelen plasik tuzluk kapağı ile  daha çok güldü ve eline alıp aynı şekilde  ikizinin yüzüne attı.

- Burnuma geliyordu! Salak mısın sen yaa orijinal burnum." sesini incelterek kısmetse olur Cansel gibi  konuşması ile komik bir hal almıştı Şahin'in durumu.

PAYEDÂR(TÖRE) /TAMAMLANDI\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin