27. BÖLÜM - NEDEN?

18.9K 733 133
                                    

Ateş'in saçını tuttu ve başını kaldırdı.

"İşkence etmeyeceğim demedim."

-------------

••• YENİ BÖLÜM •••

Hera Zeyat

Ağlamaktan gözlerimin şiştiğini hissediyordum, çok derin bir ağrı vardı; Kalbimde.

Bir saat olmuş muydu Evan öleli... Bazen başımı çeviriyor ve cansız bedenine bakıyordum. Eskiden öpmek için mücadele ettiğim dudakları kanrevan içindeydi.

Ona güvenmek hataydı, onu ölene kadar seveceğimi düşünmek hataydı... Canım çok yanıyordu, onun yüzünden!

Hemen yakınında, ayakta duran adama baktım. İkisi de insan mıydı? İkisi de aşık mıydı?

O aşıksa, diğerinin hisleri yok muydu? Ama o da söylüyordu aşık olduğunu.

Biri bana tecavüz ederken, biri ne pahasına olursa olsun benim için mücadele ediyordu.

Camdan dışarıya bakarken Akif ile göz göze geldim, bana öyle üzülerek bakıyordu ki, gözlerim tekrar doldu.

Beni öyle görmek istemiyorcasına başını çevirdi, Keskin ise Ateş'in saçlarından tutmuş bir şeyler söylüyordu.

O adam gerçek olabilir miydi? Bana asla etten kemikten bir insan gibi gelmiyordu.

Şeytan mıydı yoksa melek mi?

Bazen onun kurulu olan bir robot olduğunu düşünüyordum, ama ilk tanıdığım zamanlar... Merhametsiz, bencil, küstah hatta duygusuz olduğunu...

Fakat o çok garipti, kafasının içinde kaç iblisle mücadele ediyordu bilmiyorum ama hepsiyle başa çıktığı çok barizdi.

Ben ona bakarak bunu düşünürken elinde bir tamir aleti getirdi Akif, işkence mi edecekti...?

Keskin o aleti eline aldı, bir şeyler söylemeye devam etti fakat bu sefer uzun sürmedi. Ateş'in saçlarını tuttu Akif ve ağzını açması için baskı uyguladı.

Korkudan nefes alış verişim bozuldu. Keskin o aleti Ateş'in dişlerine yerleştirdi, Ateş çırpınıyor, can havliyle kaçmaya çalışıyor, en azından buna yelteniyordu.

Birden Keskin sertçe aleti dişinden çekti, o an Ateş'in büyük haykırışı tüm ormana yayıldı.

Ağzına kan doldu, Keskin gülerek kurbanının yüzüne eğildi, Ateş Akif'den yardım istiyordu. Onun merhametinden istiyordu fakat Akif hiç olmadığı kadar sert bir yüz ifadesine sahipti.

Tam bir dişini daha sökecekti ki arabadan hızla indim.

Kapının sesini duyunca üçü birden olduğum noktaya döndü. Bir süre üçünde gözlerimi gezdirdim, daha fazla beklemeden Keskin'in yanına koşarak geldim ve elini tuttum.

"Lütfen gidelim..."

Fısıldayışım onu duraksattı, çünkü farkında olmadan gözyaşı damlatmaya başlamıştım.

Keskin, Ateş'e döndü. Ateş ise bana bakıyordu.

"Özür d-"

Anında yüzüne sertçe tokat attım, yüzü omuz hizasına düştü.

RANDEVUEVİ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin