❉ Yabani| Bölüm 48 ❉

37.3K 2.3K 279
                                    

Hiç ruhların milim milim, bedende dağıldığını hissettiğiniz oldu mu?

Ya da ruhların bedende kaybolduğunu, varlığını hissettirmediğini?

Ruhsuz bir ifade ile baktım abime. Daha biyolojik babamın varlığını kabul edememişken, bir de anne tarafım çıkmıştı.

Ne diyeceğimi bilemeyen bir haldeydim. Ama Karan'ın buraya tekrar gelmesi beni garip bir hüzüne sürüklemişti.

Benim için gelmemişti. Muhtemelen beni almadan gidecekti.

"Peki gelip gidecek mi hemen?"

Nergis'in Cümlesi ile Yavuza abim Nergis'e baktı. En çok o görmüştü ne kadar üzüldüğümü.

Nergis abla anlamış gibi susarken, abim Nergis ablayı konağa gönderdi.

Nergis abla sanki özür diler gibi bakmıştı beni.

Şimdi biz ikimiz kalmıştık.

"Ata bin yavrum!"

Korku dolu bir ifade ile baktım.

"Ben binemem!"

"Tutacağım seni, korkma tamam mı?"

Ne kadar direnebilirsem direneyim, izin vermedi. İlla beni ata bindirecekti. Abimin omzuna, yaslanarak bindim ata. Yükseklik, biraz beni korkuturken, abimin omzuna tutundum.

Abim ise bir yandan beni tutuyor, diğer yandan da atın ipini tutuyordu.

Yavaş yavaş patikaya doğru yürüdü.

"Anamın sana böyle davranacağını bilsem, seni bulduğum ilk anda seni eve getirir, babasız büyümene izin vermezdim. Affet beni Aden."

Dalmış bir ifade ile söylemişti bunu.

"Ben babasız büyümedim ki abi, benim çok güzel bir babam vardı."

Dudaklarında üzgünlük dolu bir ifade vardı.

"Hazar amca çok iyi bir adamdı. Ve sen ona çok hayransın!"

Dudaklarımda buruk bir gülümseme belirmişti.

"Genel olarak çoğu insanın kabul etmeyeceği şeyi yapıp, bana sahip çıktı. Sahip çıkmakla da kalmadı, o benim babamdı. Belki öz babamdan daha öz."

Yavuz abimin de dudaklarında buruk tebessüm oluştu.

"İnan bana burada kalsaydın, o adamın hissettirdi hiçbir şeyi hissttirmezdi babam sana. Bazen seni çok şanslı görüyorum. Seni gerçekten seven bir adam ile büyüdüğün için."

"Buraya geldiğimden bu yana, sadece despot davranmam gerektiğini, öyle sözümün dinlendiğini anlamam kısa sürdü. Anlayabiliyorum seni!"

Yüzündeki hüzünlü ifade yavaş yavaş yüzünde dağıldığında, kendime geldim.

"Aden, Karan'ın sevgisinden sakın kuşku duyma. Çünkü o seni gerçekten çok seviyor."

"İnan bana, zaten kuşku duymadığım için bu kadar can acıtıyor. Abi, beni neden Karan'a verdin? Ben vazgeçmedim, o vazgeçmedi. Ama birbimizden vazgeçmek zorunda kaldık."

Yutkundu Yavuz.

"Aklımda bir sürü pişmanlık var, en büyüğü de bu. Seni Karan o gün karakol avlusunda bıraktığında, yüzündeki acıyı hiçbir acı ile kıyaslayamam."

YABANİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin