3.4

44.6K 2.6K 372
                                    

Pars geliyor diye sofrayı daha bir özenli kurmaya başlamıştım. Zaten kahvaltı yapmayı çok severdim. Ve sofra güzel gözükmedikçe pek yiyesim gelmezdi. Tek olunca tadı pek çıkmıyordu çünkü. O yüzden ne kadar çok sevsem de tost ve benzeri bir şeyler yapar midemi doyururdum genellikle. Tabii onları da özenerek yapardım. Bu sayede de asla kahvaltımı atlamazdım.

Patatesli yumurta yapmıştım. Yumurtanın en sevdiğim hallerinden biriydi. Umarım Severdi Pars. Ve çok beceremesem de kuymak yapmıştım. Abim mükemmel kıymak yapardı. Yanımda olsaydı neredeyse her sabah yaptıracağıma emindim.

Ocağa dönüp çayı kontrol ettim. Kaynıyordu. Pars çabuk gelseydi bari. Soğurdu yoksa yemekler. Ve bu yemek kokusu altında daha ne kadar dayanırdım, bilmiyorum.

Salona geçip koltuktaki telefonumu aldım. Herhangi bir bildirim yoktu. Tam mutfağa geri adımlamaya başlamıştım ki kapı çaldı. Komutan bey gelmişti. Hızlı adımlarla kapıya gidip kocaman gülümsememle açtım.

Ama karşımda abimi görmeyi beklemiyordum...

"Abi!" Onu görmek beni o kadar mutlu etmişti ki! Kollarımı boynuna sardım hızla.

"Güzelim. Nasılsın?"

"İyiyim. Kapıda durma." Kenara çekildim ve içeri girmesini bekledim. Girer girmez tekrar sarıldım. "Neden haber vermedin geleceğini? Yine mi sürpriz?" Dedim gülerek.

"Sürpriz." Dedi bana katılarak. "Ama büyük sürpriz. İzne çıktım."

"Gerçekten mi?! Ne kadar kalacaksın?"

"İznim iki hafta ama kalma sürem o kadar kısa değil." Konuşarak salona kadar gelmiştik. Abim hemen yayıldı koltuğa. Anlam vermeye çalışarak yanına oturdum.

"Nasıl yani?"

"Buraya tayin istedim. Çıkarsa izinden sonra geliyorum."

"Sen ciddi misin?!" Şaşırmıştım. Abim Ankara'yı çok severdi. Ben ise soğuk ve sıcağın da fazlasını sevmediğim için pek bana uygun bir şehir değildi Ankara. Hoş burası da değildi ama olsundu.

"Ciddiyim." Bu haberin beni sevindiren kısmı, yanımda birinin daha olacak olmasıydı.

"Benimle kalacaksın değil mi?"

"Evinize alırsanız neden olmasın Bade hanım?" Güldüm.

"Düşünmem lazım."

"Çok güzel kokuyor. Kahvaltı mı hazırladın?" O an aklıma Pars geldi. Abimle tanışmış olacaktı. Abimden saklayacak değildim tabiki. Ne kadar çabuk tanışırsa o kadar iyiydi. Biraz kıskanç ve korumacıydı ama güvenini kazandıktan sonra çok iyi anlaşacağına emindim. Ve kararlarıma her zaman saygı duyardı. Sadece sonu nasıl biterse bitsin tek istediği beni korumak olurdu. Doğru veya yanlış her kararımı desteklerdi. Yanlışlarımı söylerdi elbette ama baskı uygulamayı sevmezdi.

"Misafirim gelecek. Seni de tanıştırmış olurum. Benim için değerli birisi."

"Değerli?" Abim tek kaşını kaldırdı.

"Evet, değerli." Dedim gülümseyerek. Abim önce kaşlarını çattı. Sonra da anlamış olacak ki yüzü düştü.

"Damat deme bana. Hazır değilim Bade."

"Abi!" Dedim omzuna bir tane yapıştırıp.

"Ellerimi yıkamaya gidiyorum ben."

"Tamam, hadi git abicim." Şirin gülümsememle sinirli abi rolüne büründü.

"Hemen heveslenme küçük. Öyle hemen izin vermem yuvadan uçmana."

"Nesin sen, aile babası mı?"

"Aile demişken. Bana da eş. Hanım. Hatun? Neden ben hep yanlız, hep sap?" Abimin saplığı başına vurmuştu tekrar.

Badem ||Texting||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin