HOCA/texting bxbxb +18

45/

Yerimde yavaşça esneyerek yüzümü buruşturdum,sabahın altısında kıçımdaki kilot kadar şortla deniz kenarında olmam adil değildi"aras bak balık geliyor."babam bağırarak yerinden kalkarak benim oltamı eline aldığında iki saattir bir tane bile tutamadığım balıklardan üç tanesi oltaya gelmişti.

Şokla dudaklarım aralanırken kör olmayı diledim.

Saatlerdir boşuna mı beklemiştim!

"Yeter ya!"diye homurdandım şapkamı ve telefonumu alarak"eve gidiyorum ben, emeğimi çaldın şu an!o balıklar benimdi seni anneme söyleyeceğim."hızla arkamı dönüp ilerlemeye başladığımda babam beni zerre umursamadan omuz silkmiş ve işine kaldığı yerden devam etmişti.

Evimiz denize yakın olduğu için bir kaç dakika içerisinde kapının önüne gelerek sürgü kapıyı ittim.Bu adil değildi.Ben o kadar saat flörtlerimle yada urazla yazışabilirdim.En kötü ihtimal ikizi olan çocuğu çağırıp üç beş posta atardım nedir yani?acaba ona mı yazsaydım.

Vakit geçerdi en azından.

Derin bir nefes alarak banyoya doğru ilerledim,annem ortalıkta olmadığına göre yüksek ihtimal o kadının yanına gitmişti.Yakınlarda yaşayan tek bir insan evladı vardı o da annemin yeni kankisi müsebber teyzeydi.

Kadın o kadar uzun ve aralıksız konuşuyordu ki onu dinlerken sadece bedenen yanında oluyordum.

Ruhum bir köşeye çekilmiş seks partisi veriyordu.

Seks partisi demişken...canım da çekmiyor değil hani.

Dudaklarım büzülürken altımdaki ufak şortu çıkararak kirli sepetine attım ve kapıyı kapatarak duş başlığına uzandım,
ılık su vucudumun en büyük ihtiyacı gibi başımdan aşağıya süzülürken benden rahatı yoktu.

Başımı yavaşça kaldırarak saçlarımı arkaya yatırdım ve parmaklarımı önümde kavranmayı bekleyen aletime doladım,
buna ihtiyacım vardı.Aletimi ağır ağır baştan aşağıya okşayarak sertçe yutkundum ve gözlerimi aşağıya kaydırdım.Boştaki elim duvara yaslanırken telefonumun çalan sesini duysam da umursamadan boştaki elimi arka tarafıma getirdim ve deliğimi minik hareketlerle okşayarak kısık sesle inledim.

Parmağım içime doğru kıvrıldığında banyo kapısı hafifçe aralandı.

Annem olmalıydı.

Perde olduğu için umursamadan
"Dolu."diye seslendim.Önce nefes sesleri duydum,ardından da kapının kapanışı ve kilit sesi.

Parmağımı içimden çıkararak arkamı döneceğim sırada sıcak kollar arkamdan bedenime sarıldı ve beni kendine çekerek dudaklarını boynuma bastırdı
"Güzelim."siktir.Sesini bile özlemiştim!

"Uraz."parmaklarını yavaşça deliğime doğru kaydırarak benim parmağımın yanına yolladığında yüksek sesle inledim"ımh"

"Şş."parsta mı gelmişti.Sıcak dudakları yavaşça dudaklarım üzerine kapandığında bacaklarım tutmuyor gibiydi.İkisi de bunu anlamış olacak ki beni yavaşça kalçamdan ve bacaklarımdan tutarak kaldırdılar.
İkisinin arasında tost olmuş bir vaziyette kaldığımda urazın zevkle gülümsediğini biliyordum.

"İki tane yemek istemiyor muydun ufaklık?"penisi kalçalarımın arasına yaslandı"Bebeğimizi doyurmaya geldik,sikimi özlemişsindir."tahmin bile edemezdi.

Ne kadar özlediğimi bilemezdi.

"Çok istiyordun."dedi pars dudaklarını benimkilere sürterek"Ufak deliğini doyurmamı."siktir,kafayı yiyecektim.

"İstiyorum."dudaklarını öpmek için harekete geçtiğimde uraz çenemi kavrayarak yüzümü kendine çevirdi ve dudaklarını dudaklarım bastırarak dilini ağzımdan içeriye soktu.Dili ağzımı talan etmeye başladığında parmağı içimi genişletmeye devam ediyordu.O da yetmiyormuş gibi parmağımı iyice kavramış çıkarmama izin dahi vermiyordu.

"Tatlı bebeğim,deneme bile."parmağımı çekme planını hemen iptal ederek başımı geriye yatırdım.Pars parmaklarını aletime atmış seri bir şekilde çekiyordu.

"O güzel deliğini dağıtmadan bu günü bitirmeyeceğiz,ama ufak bir sorunumuz var."ne sorunu ya?yok sorun falan!boşalmaktan daha önemli ne olabilirdi ki!!

"Ne sorunu ya!"diye homurdandım kollarımı parsa dolayarak.

"İnan bana güzellik,deliğini istediğimiz kadar hiç bir şeyi istemiyoruz.Ama evin içi ana baba günü gibi.Tatlı inlemelerini duymalarını istemeyiz."ağzımı kapatabilirdiler"ve hayır,inlemelerini duymak istiyorum."aynı anda boynumun iki tarafını öptüler.

"Sabret bebeğim."