(16. Bölüm ) COPAİN

389 23 1
                                    

Bel ağrısı ile uyandım resmen belim kopacaktı ağrıdan gözlerimi yavaş yavaş açtım hâlâ Aras Ayaz uyuyordu. Sırtım ağrıdığı için hafif bir hareket ile sağa doğru döndüm "siktir" rüya görüyor olmalıydım  elim ile Aras Ayaz'ı dürttüm gözlerini açtı bana baktı ben ise hâlâ orada ki şeyin gerçek olup olmadığına karar vermeye çalışıyordum Aras Ayaz da benim baktığım yöne doğru baktı ve hızlıca doğruldu donmuştum ne ayağa kalka bilmiyorum nede konuşabiliyordum " Ada gözlerini kapat buraya bakma odaklanma" Aras Ayaz'ı dinlemedim gözümü kapatamadım.

Aras Ayaz telefonunu çıkardı birilerini aradı sonra tekrar yanıma geldi. Elimi kaldırıp orayı işaret ettim "o yaşıyor mu?" Ağlamaya başladım Ellerim titriyordu sadece ellerim değil sesim de titremişti yanıma geldi sarıldı "yok bir şey yok" ayağa kaldırıp kendi odasına getirdi ve beni bırakıp tekrar oturma odasına gitti.

Aras Ayaz'ın gitmesi ile eve bir kaç kişi daha geldi seslerinden kim olduklarını anladım ekip yine toplanmıştı konuşmaları çok boğuk duyuluyordu yataktan kalkıp salona geçtim ilk defa böyle bir olay ile karşılaşmamıştım . Geçmişin kabuğunu tekrar soymuştum ve yine kanamaya başladı. Herkes kafasını bana çevirdi. Polis yoktu ama polise benzer tipler vardı doktorlar yoktu ama  benzer insanlar vardı. Pelin'in yanına gittim elini belime sardı Adam olduğu yerde yoktu büyük ihtimalle götürmüşlerdi.  "Cesedi kontrol edeceğiz bir bilgi edindiğimizde sizi ararız" Doktor olduğunu düşündüğüm adam evden ayrıldı. Bir kadın sesi yükseldi "Basına yayılmaması lazım" kafamı çevirdiğimde yemek masasına oturmuş sigara içiyordu sanki bu evde daha yeni bir cinayet çıkmamış, bize misafirliğe gelmiş gibi rahattı  kafası bize doğru çevrildi ,sarı yellozdu  Hazer ilk İstanbul'a geldiğimiz de götürdüğü yerde Hazer yerine karşıma çıkan kız  hatta asistanı olduğunu söylemişti acaba şimdi hangi karakter ile karşıma çıkacaktı. "Bu senin işin" Taha'nın sesi soğuk ve uyarı tadındaydı.

Sarı yelloz sigarasını söndürdü ayağa kalkıp yanımıza doğru geldi "ben avukatlığınızı yapıyorum ayak işlerinizi değil" sesi en az Taha kadar  sert ve mesafeliydi ,karşımda ki kadın benim hayalimi gerçekleştirmişti. Sebepsiz bir şekilde o kızı kıskanmaya başladım.

Kolumda ağırlık hissettiğimde arkamı döndüm " güne böyle başlamaktan daha keyifli bir şey yok değil mi?" Can'ın dedikleri ile ona ters ters baktım. "Bakma bana öyle her şeye olumlu yönden bakmak lazım değil mi? Bir daha ne zaman birinin ölümüne şahit olacaksın." Yanılıyordu bu benim gördüğüm ilk ceset değildi ve bu gidişle sonda olmayacaktı. Bu ceset  bana bir çok şey çağrıştırıyordu cesetti görmüştüm ama ilk görüşüm değildi sanki başka bir şey vardı o cesette.

"Can medya işi sende asla fire vermemeliyiz sana güveniyorum" Aras Ayaz herkesi yönlendirmeye başladı. "Pelin ve Işıl adamın kimlik bilgileri  en son yaptığı görüşmeler, bulunduğu ortam, yüz yüze konuştuğu kişiler, ailesi ve benzeri bilgileri araştırmak size ait" kafasını Pelin ve Işıla çevirdi "çünkü öldüren kişi yoldan geçen birini öldürüp önümüze sunmayacak kadar zekidir. Bu cesettin altında da eminim bir anlam bir gönderme var" Deniz aklıma gelmişti Deniz böyle bir şey yapar mıydı? Deniz olsa yoldan geçen birini mi öldürürdü yoksa bize kilitli kapının anahtarını mı uzattırdı.

"Bazı kapılar hep üstümüze kitli olur. Orda ne olduğunu tabi merak da ederiz" sahil kenarında  onun göğsüne uzanmış dediklerini dinliyordum güneşin kavurucu sıcağı içimize işliyordu.
"Ne demek istiyorsun?" Ellerini saçımın üzerinde gezdirdi. "Demek istediğim eğer senin üzerine bir kapı kapanırsa ben hep kilidi sana uzatacağım" kafamı kaldırdım ve kumun üzerine oturdum "hayır bunu demek istemedin merak ederiz falan dedin" o da benim gibi doğruldu " burada anlatmak istediğin şey sanki annen bir odanın kapısını kilitlemiş sende orada ne olduğunu merak ediyorsun gibi..." dediklerim ile bana döndü  "Elzem 'im demek istediğim o merak gelecek, geleceği merak ederiz değil mi?" Ona doğru döndüm "ben geleceğimi görüyorum sen varsın" gülerek kafasını salladı mavi gözleri kısıldı yanağında ki gamzesi ortaya çıktı. "Tabi orası öyle ama gelecekte ben olmazsam ve bir kapı üzerine kapanırsa ben sana o  kilitli kapının anahtarını göndereceğim" yüzüm düşmüştü "gelecekte yanımda olmayacak mısın?" Gülerek bana döndü "geleceği gördüğünü söylemiştin"....

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin