10. Adil Olmayan Fidye

342K 15.2K 31.8K
                                    

Medya: Naz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Medya: Naz.

Lütfen bölüme başlamadan önce yıldıza basabilir misiniz? Şimdiden teşekkür ederim, güzel kalbinizi öpüyorum ve keyifli okumalar diliyorum. 😻💚

"Asıl esaret aşk rüzgarına yakalandığınızda başlar."

|Sertan Özer- Gemiler.|

Bölüme başlamadan önce küçük bir kalp bırakır mısınız? :*) 😻

Bir şeyler eksikti.

Hayatımızda temellerini inşa ettiğimiz binaların altında kaldığımızda bir şeylerin eksik olduğunu hep görürdük. Toprağı sulanmamış bitkilerin yağmura duyduğu eksik; gözlerinden akan yaşın göremediği güneşin eksikliği gibi bir şeyler her zaman eksik kalmıştı.

Şimdi bu eksikliği tamamlayan bir adamın öleceğiyle ilgili bana karar sunmuştu kötü insanlar.

Ayaklarım durdu, ellerim hareket edemedi. Gözlerimin içinde yanan alevlerin haddi hesabı yoktu. Dudaklarım kurudu, göz bebeklerim titredi. Ona baktım. Ömer denilen adama baktım. Elindeki telefonu sırıta sırıta bana gösteriyordu. Yüzünde büyük bir gülümseme mevcuttu, bu durumdan dolayı eğleniyordu.

''İki seçenek sundum, bence ikisi de gayet uygun seçenekler.'' Dedi.

Kötü insanlar hep böyleydi, asla iyi olmazlardı.

''Ne saçmalıyorsun sen?'' Diye bağırdım.

Ömer hiç oralı olmayarak, kaydı bir kez daha açtı. Açtığı kayıtta bu sefer Serter'in gülüşünü gördüm. Gülümsüyordu, gülümserken yakasını düzeltiyordu. Önünde bitki çayı olduğunu düşündüğüm bir fincan vardı, sol eliyle fincanı tutarken yüzüğünü gördüm. Bizim yüzüğümüz. Onun parmağındaydı.

Rahat bir tavrı vardı.

Mutlu görünüyordu. Genelde kimsenin yanında bu kadar mutlu olmazdı. Dosyalarına baktı, kağıtların sayfasını ters çevirip mavi kapaklı dosyanın içine sıkıştırdı. Kadir Bey, onun koluna vurarak bir şeyler gösterdi. Karşısındaki adam ise sanki anısını anlatıyor gibi kahkaha atıyordu. Güzel bir ortamdı, Serter mutluydu.

Ellerim yumruk oldu. ''Hiçbir şekilde, seçmeyeceğim. Sen de tehdit etmeyi bırakıp bu evden defolup gideceksin.''

Kafasını yana salladı. ''O kadar kolay gitmem.'' Göz kırptı.

Hayatımda gördüğüm en pişkin insan karşımdaydı. Çaresizdim ve zamanım daralmak üzereydi. Bir zaman sayacında, düşlerim kayboluyormuş gibi hissediyordum. Elime verdikleri uçurtmanın ipi kopuk, gökyüzündeki şimşekler ise fırtınayı andırıyordu. Ruhum çekiliyor, saç diplerim ağrıyordu.

KALBE SAPLANAN OKWhere stories live. Discover now