Bölüm 26; Yenmek Veya Yenilmek

556 59 95
                                    

Biliyorum biliyorum uzun hatta çok uzun zaman oldu. Bu yüzden okunmada ve oylarda büyük bir azalma illaki olacaktır bu yüzden bu kadar geç geldiğim için özürlerimi bir kez daha sunuyorum. Duyuru paylaşmıştım hesabımda ama görmeyenler için ve bana sövmemeniz için bir kez daha tekrarlayacağım.

Kişisel ve sağlık sorunlarımdan dolayı uygulamaya giremedim. Bu nedenle yeni bölüm yazamadım. Ama şimdi kendimi daha iyi hissediyorum ve en kısa zamanda bu fici tamamlamak için elimden geleni yapacağım. Sizden tek istediğim ficime hâlâ devam eden kısmın yorum yapması. Satır arası yorumlarınıza gerçekten ihtiyacım varmış gibi hissediyorum. Bunu bana lütfen çok görmeyin.

İyi okumalar~
🗡

Siyah uzun saçlarımı ortadan iki ayırıp saç tutamlarıma güzel bir şekil vermeye çalışırken aydan kendime bakmaya devam ettim. Siyah uzun saçlarımın perçemleri kısık bakan açık kahverengi gözlerimi kapatsa da görüşümü fazla engellemiyordu. Dudaklarıma sürdüğüm sade parlatıcı nedeniye dolgun dudaklarım parlarken bunun çok fazla olduğuna karar verip dudaklarımın sade görünmesi için parlatıcının bir kısmını silip dudağımla kalan parlatıcıyı tekrar dudaklarıma dağıttım.

Üstümde siyah bir gömlek, altımda ise siyah kumaş bir pantolon vardı. Havalar akşamları soğuk olmaya başladığından dolayı üstüme siyah takım elbisemle uyumlu bir ceket giydim. Telefonumu banyonun mermerinden alıp kumaş pantolonumun cebine atarken aynadan göz göze geldiğim kişiyle bir anlık korksamda bunu belli etmeyip yüzüme şirin bir gülümseme kondurdum.

Ona dönmemiştim ama önümdeki aynadan dolayı her hareketini görebiliyordum. Biraz çaprazımda kalan bedenin üstünde siyah bir tişört altında ise siyah dar kot pantolon vardı. Dar tişörtünden belli olan geniş omuzları ve kaslı kollarının yanı sıra karın kasları da eklenince onun üstünde duran bu dar tişörtten nefret etmeye başlamıştım, bakışları dikkatlice yüzümde geziniyor biçimli burnu ona sert bir hava katıyor, ince dudakları düz bir çizgi halinde duruyordu, koyu kahverengi uzamaya başlayan saçlarının alnına tamamen dökülmesini sağlamıştı.

Kaslı kollarını birbirine dolamış tek omzunu kapının pervazına yaslayıp dikkatli bakışlarla beni incelemeye başlamıştı. Bende o sırada konuşmak yerine gözaltımdaki torbalara bakıp derin bir iç çekerken elime aldığım kapatıcıyı kızarmış yerlere sürerken arkamdaki beden dikkatli bakışlarını yüzümde daha sonra tekrar vücudumda gezdirirken homurdanmaya yakın bir sesle söylenmişti. Ses tonundan benim bu şekilde şık olmamdan hoşlanmadığı anlaşılıyordu.

"Neden bu kadar özendin ki?" dediğinde kapatıcıyı gözaltlarıma tamamem sürüp yaydıktan sonra onun bu sitemine gülerken ellerimi güzelce yıkayıp kirlerin gitmesini sağladıktan sonra kuruladım.

Elimdeki beyaz havluyla gülmeye devam ederken konuşmaya çalışmam onun hoşuna gitmemişti.

"Çünkü sen böyle istedin?" diye sorgular bir ifadeyle ona baktığımda bunu beklemediği için kapı pervazından ayrılıp ellerini çözmüş ve tek elini ensesine atıp uzun saç tutamlarını kaşırken oflayarak mırıldanmıştı. Ses tonu kısık olsa bile neden böyle davrandığını az çok anlayabiliyordum.

"Ben... ben sadece böyle olması gerekmiyordu ama elimden de başka bir şey gelmiyordu. Plandan vaz mı geçsek? Elbette başka bir yolu vardır." dediğinde ses tonundaki çaresizlik başımı iki yana sallamama neden olurken başka bir yolun olmadığını bilerek umutsuzca fısıldadım.

"Başka bir yolumuz yok Jungkook. Bizim gidebileceğim tek yol bu. Hem üç haftadır bu plan için hazırlanıyoruz. Ya yüzleşeceğiz ya da kaçacağız. Ya yakalayacağız ya da kovalanacağız. Buraya kadar ve ben artık ölmek pahasına bile olsa o seri katili yakalamak istiyorum." dediğimde  Jungkook'un çaresizce bana bakan bakışları sertleşirken dudaklarımı birbirine bastırdım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 05, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Crime Scene - KookMin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin