Tek başına yaşayan Deniz,başına geleceklerden habersizdir.Birgün Rüzgar adlı çocukla tanışır.Aynı zamanda ailesinin ölmediğini iddia eden Deniz dedektifle birlikte bir yola çıkar.Sizde bu hikayede bizlerlesiniz,siz bizim milyonlarca denizimizin kıyı...
"Unutma, Düşman kör nişancıdır Ama dost nereden Vuracağını iyi bilir..." -La Edri ಇ Tam 4 saat yolculuk yapmıştık.Cidden iki erkeğin arasında kalmak ve onların sohbetlerini dinlemek kadar kötü birşey yok.Sadece maç hakkında konuşuyorlardı ve ben hiçbirşey anlamıyordum.Rüzgar arada şarkı açıp oynuyordu,marketten aldığımız cubuk kırakeri Altuğ'nun ağzına tepiyordu.Ama Altuğ araba sürdüğü için kızmak zorunda kaldım.Çünkü her çubuk kraker verdiğinde arabanın dengesi bozuluyordu.Rüzgar ve Altuğ cidden iyi anlaşıyorlardı,bunun için mutluydum. Aynı zamanda Pars ve Doruk'un ne giydiklerini ve nerede olacaklarını merak ediyordum.Aynı zamanda onları nedensizce özlemeye başlıyorum. Kardeş hasreti gibi. Sanırsam gelmiştik.Altuğ şato gibi biryerin park alanına arabayı park etti. "Geldik mi?" Rüzgar heyecanla yukarıya aşağı başını salladı. "Evet geldik" Hepimiz arabadan inerken "Sonunda ya" Diyerek mırıldandım.Altuğ Rüzgar'ın yanındaydı.Bir,iki dakika yürüdükten sonra şato gibi yerin girişine gelmiştik.Rüzgar elimi tutarken kadın personel bize doğru yöneldi. "Hoşgeldiniz.Adlarınız neydi?" "Rüzgar Vural,Deniz Ulusoy...Altuğ senin soyadın neydi?" Kadın personel,Rüzgar ve ben Altuğ birden kuşkuyla bize baktı.Sonra kaşlarını çattı."Altuğ Yılmaz" Kadın personel kocaman bir listeden ismimizi bulurken etrafa bakındım.Girişte bile kocaman lamba vardı.Hava biz gelene kadar kararmıştı. "İsimlerinizi buldum.Tekrardan hoşgeldiniz!" Hepimiz gülümseyerek içeri girdik.
İhtişamlı elbiseler Herkesin nedensizde olan egosu Alkol kokuları
Yüzümü ekşittim cidden çok fazla alkol kokuyordu! Boş bir masa bulmak çok zordu.Altuğ etrafa bakındı ve yüzü aydınlandı."Gelin şurada boş masa var" Üçümüz masaya geçtikten sonra yanımıza bir adam geldi."Buyrun maskeleriniz,takmak zorunludur.Çünkü burası Maskeli Balo!" Hepimiz boş gözlerle adamın esprisine gülmezken adam yanımızdan gitti.Maskeler ise çok güzeldi.Hepimiz taktıktan sonra masanın karşısında ki Altuğ'ya baktım,maske onda daha güzel durmuştu,yüzüyle bütün olmuştu sanki.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Altuğ'ya hayran hayran bakarken.Oda bana derin derin bakıyordu.Rüzgar kolumu tutunca korkuyla başımı ona döndürdüm."Ne içersiniz" sonra Altuğ'ya sorar ifadeyle döndü başı. "Fark etmez." Sonra bana döndü "Sen ne içersin?" "Ayran." Rüzgar ve Altuğ gülmeye başladı. "Maalesef burada ayran yoktur" "O zaman meyve kokteyli alayım" Rüzgar parmağını şıklatarak bir çalışan çağırırken Altuğ gülmeye başladı."Neden bakmıştın?Yakışıklı buldun değil mi?" Sinirle bakıp konuşmaya başladım."Sadece gözüm kaydı,seni yakışıklı falan bulduğum yok." Altuğ başını sallayarak beni süzdü. "Ben seni güzel buldum." Afallamış bir şekilde gözlerimi kaçırdım.Rüzgar siparişleri vermiş olacakki bize dönüp konuşmaya başladı. Daha doğrusu konuşmuyorduk,bağırıyorduk. "Takma isim koymamız gerekiyormuş,istediğimizi koyabilirmişiz.İnsanların bizi anlamaması için" "Ben sünger bob koymak istiyorum.Uygunmudur?" Rüzgar ve ben kahkaha atıyorduk.Rüzgar kahkahasının arasından konuşmaya çalışıyordu. "O zaman bende Patrick koyacağım!" Kahkahalarımız büyümeye başlamıştı. "Patrick şey değilmi...Sünger bobun yanında ki arkadaşı!" "Evett!" O sırada bizim masaya doğru ilerleyen iki kız gördüm.Gelinin kız kardeşi gibi giyinmişlerdi.O sırada aralarından sarı saçlı kız konuşmaya başladı Altuğ'ya bakarak. "Merhaba çok yakışıklısınız?" Rüzgarla konuşmamızı tutarken yanındaki diğer sarışın kız bana öldürecekmiş gibi bakıyordu.Altuğ'da alaycı bir şekilde konuşmaya başladı "Teşekkürler hanımefendi." Altuğ bana baktıktan sonra sarışın kıza döndü. "Benimle birazdan dans edermisin?" Yanında ki kız sevinçle gülerken yanımda ki Rüzgar'a baktım.... Diğer kızla konuşuyordu.Ve birden yanındaki kız "Benimle dans edermisin?" Dedi.Öfkeyle nefes verirken Altuğ ve yanındaki kız bizi izliyordu.Rüzgar elimi tekrardan tuttu.
Rüzgar bıraktığı eli tekrardan tutmuştu.
"Kız arkadaşım var,bu teklifi kabul edemem." Sinirden gözlerim dolu dolu Rüzgar'a bakıyordum.Yok bir de kabul etseydin! 10 dakikadır masada sohbet ediyorlardı.Rüzgar'a yavşayan kız ile moral bozukluğu içinde etrafa bakıyordu.Alaycı bir şekilde kıza bakarken gözlerimiz kesişti. "Birşey mi deyiceksin ismini bilmediğim kız?"
Düşünmeden ağzımdan bir kelime çıktı...
"Zorbey"
Altuğ şok içinde bana dönerken kız kahkaha atıyordu.Şuan gergin bir ortam vardı."Zorbey mi?Ne kadar iğrenç bir isim!" Altuğ derin nefes alarak beni izliyordu.Daha doğrusu masadaki herkes şuan bizi izliyordu.Arkamda kalan Rüzgar'ın ne tepki verdiğini göremiyordum.Altuğ'nun yanındaki kızda Altuğ'nun koluna girmiş,daha doğrusu yapışmıştı. Alaycı bir şekilde kıza baktım. "En azından Maskeli Baloya geliyorum.Erkek kesmeye yada başka kızların sevgililerine yavşamaya değil." Kız ağlayarak masayı terk ederken hepsi bana şaşkın şaşkın bakıyordu."Deniz vurdu ve gol oldu!" Gülerek Rüzgar'a bakıyordum."Zorbey mi?" Altuğ'nun sorusuna başımı salladım. "Evet Zorbey.Bir an aklıma o geldi,neden bu kadar şaşırdın?" Bir an aklıma Zorbey geldi.Dedektif geldi." "Cidden çok hoşuma gitti.Keşke soyadım böyle olsaydı!" Başımı salladım "Keşke benimde soyadım öyle olsaydı." O sırada birden şarkı çalmaya başladı herkes bu ihtişamlı salonun ortasına teker teker çıkarak dans etmeye başladı. Ve çok kalabalıktı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Hadi gidelim!" Sarışın kız Altuğ'yu çekerken.Rüzgar'da beni çekti."Rüzgar ben dans etmeyi bilmiyorum!" Rüzgar kahkaha attı "Bende bilmiyorum yavaş yavaş dans edeceğiz." Dans ederken aklıma o kabus geldi... Korkuyla nefes alırken Rüzgar endişeyle bana döndü. "Deniz iyimisin?" "İyiyim iyiyim" Salonda dans ederken gözlerim hemen yanımızda dans eden Altuğ'ya takıldı.Bakar bakmaz bana sıkılmış bir ifadeyle döndü. "Merhaba Deniz" Şok içinde Rüzgar'ın elini bırakırken yanımda iki erkek gördüm.Sesinden anladım,bu Doruk ve Pars'tı. "Napıyorsun?" Heyecanla gülümseyerek konuşurken Rüzgar moral bozukluğu ile bana bakıyordu.O sırada Altuğ ve yanındaki kızda yanımıza geldi.Altuğ gülümseyerek Pars ve Doruk'a baktı. "Merhaba." İkiside merhaba derken cidden onları ne kadar özlediğim aklıma geldi.Bir,iki günde bile özlüyordum. "Bunlar kim?" Rüzgar'a döndüm. "Bunlar okuldan arkadaşlarım,kusura bakma hiç bahsetmedim." "Tamam sorun değil" Rüzgar benimle tekrar dans etmek isteyince Doruk araya girdi. "Bizim Deniz'e çok önemli birşey söylememiz gerekiyor." Kaşlarımı çatarak Pars'a baktım "Onu bir dakikalığına alabilirmiyiz?" Altuğ söze girdi."Konuşsun abi arkadaşlarıymış." Rüzgar başını sallayarak Altuğ'nun kolunu sıvadı ve masaya döndüler.Doruk hızlıca salonun arkasına beni çekti.
Ve o an salonda bir silah patladı. Birdaha. Birdaha... Bağırış sesleri Herkesin odayı terk edip kaçması. Salona dönüp baktığımda daha şok edici birşeyle karşılaştım.Rüzgar'la tam benim dans ettiğim alanda bir kız yerde yatıyordu.Salonun ortası kan gölüne dönmüştü.Şok içinde Doruk'a baktım."Noluyor!" "Deniz hani senin gördüğün kabus varya,hani dans ederken ölmen falan...O gerçek oldu.Seni eğer çekmeseydik yerdeki ölen kız,sen olacaktın."
Yerdeki ölen kız,sen olacaktın Sen olacaktın.... "Ve işin tuaf yönü ise hiçbir delil yok.Deniz daha fazla şüphelenmemek için Rüzgar ve Altuğ'nun yanına git,biz seni kurtardık gerisi bizde" "Dedektifin planımıydı" Doruk gülümsedi. "Evet.Dedektifin planıydı" Onlara hüzünle baktıktan sonra koşarak çıktığım an Rüzgar ile Altuğ'yu gördüm Rüzgar dolu gözleriyle bana sarıldı."Deniz!İyimisin birşeyin varmı çok merak ettik,içeride almıyorlar!" "İyiyim bende salonun arka tarafında Doruk ile konuşuyordum,çok dalmışız bağırma seslerini duymadık.Konuşmamız bitince salona dönmek istedik fakat yerde kan içinde yatan bir kız vardı.Korkuyla koşarak çıktım." Evet,yalan söylemeye profesörüyüm.Altuğ söze girdi "Bird-"
Bir kurşun sesi Acı içinde yere yığılışım.
Aklıma nottaki o söz geldi.
"Kurtarılmayı bekleyen bir kız." Kurtaracağını düşünen bir dedektif."
