43.Bölüm

42K 3.5K 954
                                    

"Cahit?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Cahit?"

Şuan ne hissetmem gerekiyordu?
Öfke mi? Kırgınlık mı? Sinir mi? Şaşkınlık mı? Özlem mi? Hepsi bir aradaydı ama bir tanesi hepsinin önüne geçiyordu.

Cahit'i görmeyi tabii ki bekliyordum. Kars'a gidecektim. Hayatımdan tamamen çıkarmak istesem bile en az bir kere görmem gerekiyordu.

Ama Cahit'i burada, Bursa'da, evimizin kapısında görmeyi beklemiyordum. Hem de hiç beklemiyordum.

"Ahsen." Dedi o da.

Hiç bir şey olmamış gibi, sanki o sözler onun dudaklarından dökülmemiş gibi adımı bir kere daha ağzına aldı.

Sanki hala eskisi gibiymişiz gibi bir kere daha adımı söyledi. Aynı tonda, aynı bakarak. Ama bakışlarında bir değişiklik yok diyemezdim. Özlemiş gibi bakıyordu.

"Ahsen hanım!" Diyerek yanıma geldi Burcu. "Ben duymamışım kapıyı özür dilerim."

Bir anda kendime geldim.

Bursa'daydık!

Bursa'daydık ve bizim evdeydik!

Dedemin, babaannemin, babamın, amcamın en önemlisi abimin olduğu evde.

Ve Cahit'de buradaydı!

Bu farkındalık beni daha da kendime getirmişti. Hemen Burcu'ya baktım.

"Herkes nerede?" Diye sordum. Umarım evi falan terk etmişlerdir. Çünkü bu noktadan döndürmem için tam olarak öyle bir şeye ihtiyacım vardı.

"Kahvaltıdalar efendim." Dedi. "Kahvaltıyı arka bahçeye hazırladık bu gün."

Demek ki o yüzden evde kimse yoktu.

"Abimler?"

"Onlar erken çıktı. Babaanneniz, dedeniz ve Zehra hanım var sadece." Deyince derin bir nefes aldım. En azından kötünün iyisiydi.

"Bizde servis için dışarıdaydık, kapıyı duymamışım." Dedi Burcu tekrardan. "Misafiriniz olduğunu haber vereyim mi?"

"Hayır!" Dedim hızla. "Sen kimseye bir şey söyleme."

"Peki." Dedi Burcu. Pek anlam veremediği belliydi ama sorgulamadı. "Siz geçin içeriye, ben şurayı temizleyeyim."

Yere baktım. Kırılan bardağın parçaları etrafa dağılmıştı. Aynı kalbim gibi.

Kafamı kaldırıp Cahit'e baktım. Hiç bir şey yapmadan öylece duruyordu aynı yerde.

"Yok biz içeriye geçmeyelim." Dedim sertçe. Cahit'i iterek dışarıya çıktıktan sonra kapıyı kapattım ve Cahit'in kolundan tutarak kapının önünden çektim.

En azından arka bahçeden görülmeyeceğini düşündüğüm bir noktaye gelince durdum. Elimi hızla Cahit'in kolundan çektim ve ona döndüm.

"Ne işin var senin burada?" Diye sordum sinirle.

Zemheri | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin