45. Bölüm~'Tehlikeli Sular'

585 38 70
                                    

Esin'den

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Esin'den...

- Yok ulaşamıyorum.

Dedim herkes Damla ve Sarp'ı ararlarken. Yaklaşık bir saat boyunca Barış'ın terasında oturduk. Başlarına birşey gelebilme ihtimali varmı diye düşündük, daha sonra herkes dağıldı. Çiğdem, Barış ve ben kaldım terasta. Birkaç dakika sonra ise Çiğdem'in uykusu geldiği için yanımızdan ayrıldı.

- Başlarına kötü birşey gelmemiştir değil mi?

Diye sordu Barış. Başımı sallayarak ona yanıt verdim.

- Hayır, Sarp bir komiser. Kesin bir yerlerdedir. Testereli kişiler öldü zaten.

Diye mırıldandığımda Barış bir elini benim elimin üzerine koydu, üzüldüğümü anlamıştı. Evet, korkuyordum. Damla ve Sarp benim için çok değerli iki arkadaşımdı.

- Merak etme, bak yarın burada olurlar sana söz veriyorum.

Dedi bana destek çıkarak, ona doğru döndüm. Onu uzun zamandır böyle hiç yakından görmemiştim. Kumral saçları, ela gözleri. O kadar karizmatik birisiydi ki tıpkı eskisi gibi..

- Teşekkür ederim Barış.

- Esin, ben sana birşey demek istiyorum ama böyle şeylere pek alışık değilim.

Dedi bana kararsız bir şekilde bakarak. Ne diyecekti ki? Meraklı birisi olarak ona doğru döndüm ve sordum.

- Ne diyeceksen de Barış, biliyorsun ben meraklı birisiyim ve ısrarla ne demek istediğini sana söyletirim.

Diye mırıldandığımda kahkahalara boğuldu. Bende ona güler yüzle bakarak ne diyeceğini merak ediyordum.

- Hadi söyle Barış.

Dediğimde dudaklarını araladı ve sonra geri kapattı. Bir türlü söylemeye cesaret edemiyordu. Ne söyleyecek çok merak ediyordum.

- Ya Barış çatlatma hadi söyl-

Diyecektim ki sözümü kesip o merak ettiğim cümleyi hızlı bir şekilde söyledi.

- Ben senden hoşlanıyorum Esin!

                                  ***

- Ne demek abimsin?

Diye sordum bu adama. Arabasına alıp bize yardım ediyor ve şimdide gelmiş 'Ben senin abinim Damla' diyor. Şaka gibi, tabiiki de inanmadım. Ben ailenin tek çocuğuydum ve bir abim olması imkansızdı.

- Sizin adınız ne?

Diye sordu Sarp halsiz bir halde. Adam cevap vermek yerine arabanın radyosundan bir müzik açıp sesini yükseltti.

- Cevap vermek zorundasın! Az önce bana bunu pat diye söyledin ve şimdi susuyorsun. Şaka mısın sen?

Dedim sinirle. O ise arabanın dikiz aynasından bana bakarak söze girdi.

Kusursuz OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin