B Ö L Ü M E L L İ (+18)

775 36 9
                                    

  "Onu oraya yanlız gönderdiğime inanmıyorum." dedi Fred sinirle burnundan solurken. Başını oturduğu koltukta geriye yaslayıp gözlerini sıkıca yummuştu. Maria mekana gireli on dakika dahi olmamıştı. Ama yaşadıkları gerginlik saatlerdir bir şeyi bekliyorlarmış gibi çoktu.

" Yanlız bırakmayacağız. " dedim Maria'ya bekleyeceğimizi söylediğim parka park ettiğim aracı çalıştırırken. Fred'in kapalı gözleri hızla açıldı. Yola bakıyordum ama yüzündeki şaşkınlığı hissediyordum.

   "Nasıl yani?" Sorusu komik olmamasına rağmen beni güldürdü. Aracı eğlence mekanına daha yakın bir yere park edip Fred'in şaşkın ifadesine gülüsmedim. Açıklama yapmadan araçtan indim. "Geliyor musun?" dediğimde bir bana birde klübün kalabalık girişine baktı. Kalabalık olması çok iyiydi bizim için. Fazla dikkat çekmezdik.

  "Ama Maria'ya orada bekleyeceğimizi söyledik." dediğinde takındığı tavır onu ciddiye alsam kendimi kötü hissetmeme sebep olabilirdi. Gözlerimi devirmekle yetindim. Şuan birde ona zaman ayıramazdım. En azından aklımın çoğu Maria ile ilgilenmeliydi. Bir kısmı istemediğim şeyleri hatırlamakla meşguldü.

   Bazı şeyleri kontorl edemediğini kabullenmelisin Ans. Mesela duygularını...

  "Bak Fred." dedim koluna girerken yüzüme geniş bir gülümseme kondurdum.

   "Maria bu görüşme sırasında zaten gergin olacak. Birde onunla aynı ortamda olarak ya da o aynı ortamda olduğumuzu düşünerek ayrıca gerilmemeli." Beni dinliyor ama etrafı izliyordu. Kafasını yavaşça aşağı doğru sakladığın beni anladığını düşünmek istedim.

  " Bunu psikoloji de öğrenemedin değil mi? " Dediğinde yüzümdeki gülümseme gerçeğe dönüştü. Koluna girdiğim kolumu ona daha çok bastırıp ona yaklaştım.  
 
    "Unuttun mu ben çok fazla polisiye kitap okurdum." Artık inandırıcı bir manzara çiziyorduk. Birbirine genişçe gülümseyen klübe eğlenmeye gelmiş bir çift.

    "Unutur muyum? Bir sen bir de Lucas... Asla anlam vermediğim o garip kitapları okurdunuz."

   Sana dönen iki kaba adamın ürpertici bakışlarına odaklan Ans. Tüm dikkatini yerle bir eden isme değil...

   Fred sessiz bir şekilde etrafı izlerken onunla beraber Maria'yı bulmaya çalışıyordum. Kalabalık mekanda... İşimi kolaylaştıracağını düşündüğüm kalabalık aksine şuan işimi çok zorlaştırıyordu. Genelde daha sakin olan ikinci kata ilerlerken Fred benim onu yönelerdirmemi bekler gibi geride kalıyordu.

   Çünkü burayı bildiğini söyleyen sendin Ans.

   "Burayı bildiğine emin misin?" diye bağırdığında ilk kattaki kalabalık arasında insanları izlemeye koyuldum. Tanıdık bir sima görebilir miyim umuduyla yüzlerini incelediğim insanların bazılarıyla göz göze geldim.

    Bir bu eksikti Ans.

   Fred'in koluna tekrar girip onu merdivenlere tekrar yönlendirdim. "Biliyorum Fred. Ama bilmiyormuş gibi davranmak daha az ilgi çeker." Önüme bakarken fısıltı gibi kurduğum cümle ile kısıldı gözleri. Sanırım bu tarz planların ona göre olmadığını anlamıştı. Klüpler onun için eğlence mekanları olarak kalmalıydı.

  "Burası kaç katlı? " diye sorduğunda ikinci kattaki güvenlikle karşılaştık. "Burada olması için dua etmelisin." dedim güvenlikle gülümserken. Tepkisizce baş selamı verdiler Fred'de. Yapmacık gülümsemem yüzünde kalmaya devam ederken tekme atmak istedim bir yerlerine.

   Ans anlıyorum içinde atamadığın bir sinir var. Ama şuan önüne odaklanmalısın. Maria tehlikede olabilir...

   "Sol köşedeler." dedi bir anda kulağıma yaklaşıp fısıldayan Fred. Ben sağ taraftaki koltuklara bakarken o benden önce fark etmişti onları. Dikkat çekmemek için bir kaç masa ilerisine ilerledik. Ben masaya otururken Fred dikkat çekmemek için katın ortasındaki bardan bir şeyler almaya gitti. Oturur oturmaz gözlerim benim bile kontorl edemeyeceğim hızda Jonathan'ını incelemeye başladı. Onu tanıyor olmam gerekiyordu. Fotoğraflarda gördüğümden daha yabancı geliyordu böyleyken. Sanki hiç görmemişim gibiydi benim için.

Sessiz Ve Sensiz (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin