hayat felsefem şerefsizlik

12K 1.5K 1K
                                    

Jisung'dan

Tuvalet kapısı açılınca ağzımdan küçük bir hıçkırık kaçmıştı.

"Ulan gerizekalılar siz hangi akla hizmet Minho'nun fotoğraflarını okula asarsınız?" İçeri Chan'ın girmesiyle derin bir oh çekmiştim.

"Ya korktum Minho geldi diye!"

"Jisung hem Minhoyu görünce topuklayarak kaçmak istiyorsun, hemde çocukla uğraşıyorsun. Ne çeşit bir varlıksın sen?" Abicim şerefsiz bir varlığım ben.

Hayat felsefem şerefsizlik.

"Yahu ne olacak eğlenmek istedik, belki bu şakaya güler diye düşündüm." Sonunda piç gülüşü atmıştm, Chan'ın tehdit eden bakışlarını üstümde görünce boğazımı temizleyerek susmuştum.

"Bu gün içinde Minhoya görünürseniz, ki Minho K9 köpeğinden farksız seni kokundan bile bulur Jisung, seni yerin yedi katmanının içinden en aşağıdakina gönderir muhtemelen. Orda zebaniler sana basar Konyalılar yerine."

"Ne yapayım, okuldan mı kaçayım Minhoya görünmemek için?" Gayet ciddi bir tavırla sormuştum. Kaçardım çünkü ve işime de gelirdi hani bir yandan...

"Sınıfınıza gidiyorsunuz anladınız mı beni? Seungmin bunların içinde yine en adam kılıklı sensin götür şunları."

"Yalnız o köpek-"

"Kes sesini düşün önüme, sende o arkadaşını korumaya devam et tamam mı Chan? Sizin gibiler zaten anca birbirinizi kollarsınız." Chan yeter der gibi bir nefes almış ve hepimizden önce kapıdan çıkıp sınıfına doğru ilerlemeye başlamıştı.

Koridordan geçerken Minho'nun sınıfından gelen bağırış seslerini duyabiliyordum.

"Bırakın öldüreyim abi! Yaptığı şeye bakın bu iş mi?" Hani seni utanmazdın ve bende bunu yapamazdım? Gidip bir nah çekesim geliyordu ama yapsam muhtemelen elimi münasip bir taraflarıma montelerdi bu yüzden yapmayacaktım.

Koridordaki tüm resimler çöp kovalarındaydı, yine de istediğimi almıştım sonuçta omulun hepsi görmüştü ve bende gülerek izlemiştim.

Yaşattığını yaşarsın Lee Minho.

Sınıfa geldiğimizde sıralarımıza geçmiştik ilk dersin boş olduğunu öğrendiğimizde her yerden sevinç naraları yükselmeye başlamıştı.

"Abi bi sessiz olur musunuz, şurda ders çalışmaya çalışıyorum!" Lia o sesiyle bağırınca daha fazla ses yapmaya başlamıştım. Kapının çalması ile tüm sınıf sessizleşmiş ve sınıf kapısındaki kızı süzmüştük.

Kolundaki nöbetçi bandından dolayı kim olduğunu anlamamız pek uzun sürmemişti. Ben hariç herkes merakla kıza bakıyordu, bense balık krakerlerimi öpüştürüyordum.

"Muck muck muck-"

"Han Jisung hanginiz." Beynimde şu üç kelime yaklaşık 15 defa tekrar ettikten sonra kendime gelmiştim ve elimi kaldırarak konuşmaya başlamıştım.

"Benim, bir sorun mu var? Yoksa annem mi geldi beni almaya mı gelmiş canım anam!" Kız ne diyorsun der gibi bakmış ardından konuşmuştu.

"Müdür bey odasında seni bekliyor, oğluyla birlikte." Oğlu? Anaa bizim müdürün oğlu varmış ya lan, eee ben napıcam çocuğunu? Çocuk bakıcısı mıyım ben... Ya tamam hani her şeyde mükemmel olmayı bende istemezdim ama ne yapayım?

"Beyler abiniz kaçar!" Sırıtarak bizimkilere el sallamış ve çıkıp müdürün odasına doğru ilerlemeye başlamıştım.

Kapıyı tıklayarak içeri girdiğimde karşımda müdürü ve 5 yaşında olmasını beklerken 18 yaşında çıkan oğluna bakıyordum.

Ben diyorum ki helvam antep fıstıklı olsun, ya da vaz geçtim şimdi o çok pahalı olur zaten kendimde yiyemiyeceğim bizim öküzlerede antep fıstığı fazla gelir kudururlar aç köpekler... Sade bir helva yapın siz bana...

HA BİR DE SON BİR VASİYET EĞER KONYALIDAN BAŞKASINA BASTIRIRSANIZ O MEZARDAN KALKIP GELİR HEPİNİZİN KIÇINA TEKMEYİ BASARIM!


Arkadaşlar emir kücük yerden, dikkatli olun yani ona göre GDLWGKFWHKDHQKDHKQ

Umarım beğenmişsinizdir yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayıın 💗

Bir sonraki bölümde görüşelim 💗

Konyalım Yürü / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin