50. Bölüm~'Gecenin Karanlığında'

615 37 50
                                    

Odanın sıcaklığını hissediyordu, terliyordu ama kıpırdayamıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Odanın sıcaklığını hissediyordu, terliyordu ama kıpırdayamıyordu. Elleri, ayakları bağlı bir şekilde bu sıcak ve karanlık odadan kurtulmak istiyordu ya da kurtarılmak..

- Lütfen yardım edin!

- Sesimi duyan yok mu!?

Diyordu ağlayarak, fakat onu duyan kimse yoktu, burası dağ eviydi ve komşu evler neredeyse çok uzaktı. Bu dağ evinin karanlık ve sıcak odasında kurtulmayı bekliyordu. En sonunda aşağıdan gelen sesleri duyuyordu. Yine o gelmişti. O rahatsız edici adımlarını duyabiliyordu, buraya geliyordu. Karanlık odanın kapısı yavaşça açıldı ve o karşısında belirdi.

- Bugün de ölmemişsin bakıyorum.

Dedi o aptal gülümsesini takınarak. Ona doğru yaklaştı ve onun önünde diz çökerek yüzüne baktı.

- Ama bir an önce ölmen gerek, daha öldürülecek listem var.

Dediğinde artık dayanamadı ve yüzüne tükürdü. Adam birkaç saniye duraksadı ve gülerek yüzündeki tükürüğü eliyle sildi. Ardından onun çenesini sıkıca tutarak sertçe konuştu.

- Bana bak! Haddini aşıyorsun, seni kendi ellerimle öldürmem için zorluyorsun. Yapma! Yoksa canını çok acıtırım.

Dedi ve ayağa kalktı. Odanın kapısına doğru ilerledi ve son bir cümle kurdu ona.

- Ya karanlıktan korkarak öleceksin, ya da alev alev yanarak! İkisi de olmazsa başka yollar deneyeceğim. Her türlü öleceksin, keyfini çıkar..

Dedi ve kapıyı sertçe kapatıp kilitledikten sonra evden çıktı. Buradan çıkış yolu arıyordu. Bulmak zorundaydı, başka çaresi yoktu...

                                       ***

Yaklaşık üç gün geçti ve Damla hâlâ müdahale odasında. Hepsi onun artık uyanmasını bekliyordu. Doktor ölüm tehlikesinin geçtiğini söyledi fakat bilinci hâlâ kapalı. Hastane koridorlarında boş gözlerle bir umut bekliyorlardı hepsi, tam o sırada bir doktor Damla'nın odasından çıkarak yanlarına geldi.

- Arkadaşınız uyandı!

Dediğinde herkesin kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Damla uyanmıştı! Onları bırakmamıştı.

- Şu an görebilir miyiz lütfen doktor bey!

Dedi Sarp üç gündür harap olmuş bir şekilde.

- Evet ama yalnızca bir kişi.

Dediğinde Sarp başını salladı. Daha sonra Esin söze girdi.

- Sarp senin görmen gerek.

- Evet Sarp hadi gir içeri.

                                  ***

Damla'dan...

Hasta yatağında gözlerim açık bir şekilde onu bekliyordum. Ve sanırım geldi, kapı açılma sesi işittim, daha sonra ise onu gördüm. Usulca yanıma gelerek yanımdaki koltuğa oturur oturmaz söze girdi.

Kusursuz OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin