GEÇMİŞ

25.1K 1.9K 862
                                    

Geçmişten ,yani özellikle Mehri'den yana bilmenizi istediğim o kadar çok yer var ki anlatamam.

Özellikle Hazerani ve Mehri'nin arasında geçen diyalogları zaman zaman düşünüyorum.Ve Geşa hamileyken ve artık sizde bunu biliyorken ,geçmişten bir yer paylaşmanın tam zamanı diye düşünüyorum.

Kısa ama umarım seversinizzz
...

Mehri   ikizlere hamile olduğundan beli sıkça ağrırdı .Gün içerisinde oturması gereken çoğu yerde koşuşturup durur geceleri ise bütün gecenin ahı çıkar ,uyuyamazdı.

Argeş annesinin sancılı saatlerinde  hissedercesine yanı başında biter o huzurla gözlerini yumana kadar yanından ayrılmazdı.

Hamid Ağa günün yorgunluğu ile o gece erkenden uyumuştu .Argeş utana sıkıla anne ve babasının odasına girmiş .Mehri'nin ayak ucuna oturup küçük ellerini kucağında birleştirmişti.

Gözlerini bir an bile ayırmadığı kadın ,belki uyumaya gider diye umduğu oğluna uyuyor numarası yapmayı aslında pek beceremiyordu.

Argeş annesinin kıpırdayan kirpiklerini görünce istemsizce güldü.Babasına saygısından gülüşünü bastırıp hemen annesinin ayaklarını örten yorganı biraz kaldırdı .

Her gece topuklarından başlayıp parmak uçlarına kadar yavaş yavaş ovardı annesini taşıyan ayakları .Mehri yakalanmış bir çocuk gibi gözlerini aralayıp oğluna baktı .

Ona her baktığında içi mum alevi gibi titrerdi.Çünkü Argeş onun hislerinin doruğuydu. Onu diğer çocuklardan ayıran her vasıf Mehri'nin dudaklarında tebessüm diye yatardı.

Bir kaç dakika dikkatle ayaklarını okşayan oğluna baktı ardından ayaklarını yavaşca yorganın içine çekti .

Argeş ile göz göze gelince kollarını  araladı.
Hazerani annesinin sol elini avuçlarının içine alıp yüzüne  oldukça yaklaşacak şekilde yatağın kenarına oturdu .

Annesi sırt üstü uzandığı için göbeği hayli göze batar olmuştu .Hazerani bu görüntüden fazlaca memnundu .

Çünkü annesi bebekler sayesinde iyi besleniyordu.

Fısıldayarak "Neden uyumuyorsun Argeş ?"diye sordu Mehri .

Argeş zeytin tanesi gibi iri gözlerini kaçırırken"Ağrın var Mehri uyuyamıyorum."dedi .

"Kim söylüyor sana ağrım olduğunu?"dedi Mehri .Yüzünde buruk bir tebessüm varken "Her şeyi bilmek için daha çok küçüksün."diye de tatlı tatlı sitem etmişti .

"Küçük deme Mehrican"dedi Hazerani.
"Ben kör müyüm ?Gözüm hep üstünde .Çok yoruyorsun kendini, çok ."

Mehri onun çatık kaşlarını gece lambasının loş ışığında bile görünce gülemeden edememişti .

"Özür dilerim Argeş ."dedi sonra da dilinin ucunu ısırıp "Yani Hazerani beyi."diye düzeltti."Sen hep kollarsın beni .Hamile olduğumu da ilk sen anlamıştın ya .Nasıl unutmuşum o kara gözlerin dikkatini?"

Argeş annesinin sözlerinden bu kez memnun kalmıştı ama mutlu hissetmiyordu.Çünkü bebekler gittikçe ağırlaşmaya başlamıştı.
Bir yandan kilo almasından memnundu diğer yandan da şikayet ediyordu.

Oğlunun karnına kilitlenen gözlerini görünce minik elini alıp karnının üstüne yasladı . Argeş'in küçük parmakları kaskatı kesilip kaldı.

"Onları sevecek misin ?"diye sordu Mehri.

Biraz düşündü .Ve hemen parmakları tamamen annesinin karnına yasladı.
"Senin çocukların,"dedi Hazerani.
"Nasıl sevmem onları?"

BEYLERBEYİ HAZERANİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin