4. Bölüm

15.3K 648 220
                                    

Üç gündür Sinan'la her fırsatta mesajlaşıyorduk. Fakat dün biraz soğuk konuşmuştu. Acaba sıkmış mıydım onu, ya da sadece bana refakat edip sonrasında görüşmek istemiyordu. O gün de söylemişti. Düştüğüm duruma acıyor ve yardımcı olmak istiyordu anlaşılan. En iyisi kendi başımın çaresine bakıp kimseyi rahatsız etmemekti. Yine de gözüm sürekli telefona kayıyordu. Hep biraz bekleyip o yazmayınca ben yazıyordum. Çalan telefonu hemen alıp bilinmeyen numara yazısını görünce yutkundum. Sesimi duymak istemiş olabilir miydi? Neden kendi numarasından aramasın ki. İyi ce aptallaşmıştım. Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

''Zeynep''

Omuzlarım düştü. Telefonu elimde sıktım. Fuat uğursuzunu iki gün rahat bıraktı diye unutmuştum anlaşılan.

''Sana kaç kere beni arama dedim. Seninle konuşacak bir şeyim yok ki benim.''

Nefesinden sinirlendiğini anlıyordum. İstemesem de dört yılda tanımak zorunda kalmıştım.

''Gülleri beğendin mi küçüğüm?''

Hala gül diyor pislik herif. Ağzıma gelen lafı ölçüp biçmeden kelimeler döküldü ağzımdan.

''Benim artık bir sevgilim var. Kabul etsen de etmesen de beni rahatız edemezsin. Onu seviyorum evleneceğimize de eminim. İsmi Sinan yakın zamanda onunla ciddi temeller atacağız. Biraz gururun varsa bizden uzak dur.''

Cevap vermesine fırsat vermeden telefonu suratına kapattım. Bir daha bilmediğim numarayı açmamaya karar verdim. Ben Sinan zannedip açmıştım zaten. Salak kafam. Adamın beni önemsediği yoktu. Ben birde sevgilim yapmıştım. Fuat salak bir adam değildi. Görmeden emin olmadan inanmazdı. Yatağıma bağdaş kurup bildirim gelen telefonu umutsuzca elime alıp kilidi açtım.

Üsteğmen: Günaydın Öğretmen Hanım.

Üsteğmen: Çiçeklerin koparılmasına karşıydım ama görünce bana seni hatırlattı. Yanıma almak istedim. İyi etmiş miyim?

Üsteğmen: 

Önce yazdıklarını okudum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Önce yazdıklarını okudum. Sonra fotoğrafı tıklayıp bakakaldım. Fuat'tan sayısız kere çiçek almıştım. Ama bir kez bile kalbim böyle atmamıştı. Çiçeklerden sonra gözüm eline kaydı. Bir insanın elinden etkilenmem normal miydi? bu adam yüzünden kendime sayısız sorduğum soruların cevabını onunla gerçekten tanışarak almak istiyordum.

Siz: Bilemiyorum. İyi etmişsin desem alışkanlık haline getirir misin?

Üsteğmen: Getirmemi ister misin?

Siz: İstemem. Ama çok güzeller. Teşekkür ederim.

Siz: Nasılsın?

Üsteğmen: İyi diyelim. Sen nasılsın?

Siz: İyi değildim. Ama şu an iyiyim. Papatyalar tesir etti sanırım.

Üsteğmen: Sadece papatyalar mı :) Bir sorun mu var? Adı lazım değil adam yüzünden?

Siz: Beni aradı. 

Üsteğmen: Ne istiyor?

Siz: Gülleri beğendim mi diye sordu?

Üsteğmen: Sen ne dedin?

Üsteğmen: Yani hesap soruyor gibi oldu biraz ama kusura bakma.

Siz: Yoo ona söylediklerimden sonra bu kadarına hakkın var bence.

Üsteğmen: Güzelim söyler misin artık ne konuştunuz?

mesaj silindi.

Gördüm ki, güzelim dedi. Bana dedi. ayağa kalkıp bir tur küçük odamda gezindim. Derin bir nefes alıp gülümsedim. Neden sildi ki ağız alışkanlığı mı olmuştu başka kadınlara karış acaba. Sormazsam patlardım.

Siz: Neden sildin? Ağız alışkanlığı mı?

Üsteğmen: Yo hayır. Rahatsız olursun diye şey ettim ben

Üsteğmen: Yani olmaz mısın?

Siz: Normalde olurum. Ama nedense olmadım. :)

Üsteğmen: Ama sen böyle konuşursan ben kendimi tutamam ki.

mesaj silindi.

Yine görmüştüm. Ama bu sefer çaktırmayacaktım. Koskoca adamın girdiği haller hoşuma gidiyordu. Bu hızla gidersek Fuat'a söylediğim şeylerin gerçek olması olasıydı.

Üsteğmen: Ne konuştunuz? anlatacak mısın.

Siz: Ona tam olarak dedim ki.

Bazı yerlerini atlayarak söylediklerimi heyecanla yazdım inşallah kızmazdı.

Siz: Benim artık bir sevgilim var. Kabul etsen de etmesen de beni rahatız edemezsin. Onu seviyorum evleneceğimize de eminim. İsmi Sinan. Biraz gururun varsa bizden uzak dur.'

Siz: Çok utanıyorum. İsmini ve şahsını kullandım. Gerçektin özür dilerim. Bir anlık gafletime geldi. Sana söylüyorum çünkü bana yolculuğumda eşlik edersen karşılaşmanız olası ve zor duruma düşmemizi istemem.

Yazıyor...

Üsteğmen: Özür dilenecek bir şey yok. Bazen istemeden istemediğimiz şeyler ağzımızdan çıkıyor. O zaman sevgilin olarak bu Fuat'ı dövebilirim artık. 

Siz: Başını belaya sokmak istemem. Mesleğini kötü etkilemekte istemem. Lütfen sadece beni bu şehirden götür yeter.

Siz: Ayrıca istediğimiz şeyleri de bazen istemeden ağzımızdan kaçırabiliriz Üsteğmenim. :)

Çevrim içi

Yazıyor...

Çevrim içi

Yazıyor

ÜSTEĞMEN'İM (Yarı Texting)Where stories live. Discover now