19. Bölüm

1.1K 69 36
                                    

Dudaklarının ayrılması ile alınlarını birleştirdi ikili. Sessizlikte pek çok şey ifade ediyordu onlar için. Bunca zaman birbirlerine karşı duydukları kaybetme korkusu gün yüzüne çıkmış, kelimelerle cümleye dönüşmüştü. Artık ikiside biliyordu. Birbirleri için çok önemli olduklarını. Süslü cümleler kuramamış, o sihirli kelimeleri atamamışlardı ortaya. Ama bakışları bile bağırıyordu avaz avaz seviyorum diye. Elbette zamanı gelecekti cesurca sevdiklerini söyleyeceklerdi. Alınlarını ayırarak birbirlerine baktılar bir süre.
Sadi : Bugünü birbirimize ayıralım mı?
Songül : Nasıl olacak o
Sadi : Bilmem vakit geçirelim istediğimiz şekilde.
Songül : Ama Sadi sen yaralısın. Yorulacağın şeyler yapamamayız.
Sadi : Komiserim senin kafan çok değişik çalışıyor. Ne anladın ki dediğimden. Ne yapacağımızı düşündün.

Songül adamın söylediği ile utanmıştı. Bir insan karşı tarafa kendini hep mi yanlış anlatırdı.
Songül : Ne alakası var ya. Sende çok farklı düşünüyorsun. Yorulma dedim sadece ne anladın ki
Sadi : Tamam başlamayalım yine. İki dakika yüzümüz güldü üçüncü dakikayı aksiyona bağlıyoruz.
Songül : Evet haklısın. Ee söyle bakalım o zaman ne yapmak istersin.
Sadi : Bana kalırsa kendimize güzel bir yemek hazırlayalım. Sonrada oturur film izleriz.
Songül : Mısırda patlatalım ama .
Sadi : Olur patlatırız tabi.
Songül ; Tamam o zaman hadi marş marş mutfağa.
Sadi : Az önce kendimi yormamam gerektiği konusunda birşeyler söylemiştin sanırım.
Songül : Sen gerçekten fırsatçı bir adam oldun. Hadi yürü yardım edeceksin bana .

Birlikte mutfağa geçtiklerinde Sadi et yemeği isterken, Songül zeytinyağlı yapmak istiyordu. Bir süre birbirlerini ikna etmeye çalıştılar
Sadi : Ya Songül hasta olan benim ne olur yani kırmasan
Songül : İyi işte hastasın. Zeytinyağlı daha faydalı. Çabuk toparlarsın kendini.
Sadi : Ne alakası var canım.
Songül : Canım ? (Sadiye doğru yaklaşır)
Sadi : Konuyu dağıtmaya çalışma . Şuan beni kandırmaya çalışıyorsun.
Songül : Ben mi ben hiç öyle şeyler yapmam Sadi .
Sadi : Tabi hiç yapar mısın
Songül iyice sadinin dibine girmişti. Aralarındaki mesafe iyice sıfıra indiğinde gözlerini sadinin okyanuslarına kitledi
Songül : Yapar mıyım?

Sadi yakınlığın etkisi ile kendinden geçmiş sağlıklı düşünemiyordu. Zaten Songülün amacıda tam olarak buydu.
Sadi : Sen , yok sen yapmazsın
Songül zafer gülüşünü yüzüne yerleştirerek devam etti adamı zorlamaya.
Songül : O zaman zeytinyağlı yapıyoruz. Dimi kocacım
Sadi : hı hı tabi yapalım.

Bir kez daha Songülün eline vermişti ipleri Sadi. Kadının kendisine yaklaşması yetmişti pes etmesine. Songül ise halinden gayet memnundu. Adamın üzerinde bıraktığı etkiyi seviyordu. Aynı durumun tersi yaşanda Songül emindi kendiside aynı şekilde pes ederdi. Çünkü Sadide yeri geldiğinde fazlasıyla ikna edici olabiliyordu. Songülün talimatları ile yemekleri yapmaya başladıklarında hem eğleniyor hemde yemekleri hazırlıyorlardı. İkiside kavga etmek dışında başka bir konuda anlaşabildikleri için oldukça mutluydu. Mutluluklarının bir başka sebebi ise birkaç saat önce yaşanan yüzleşmeydi.

Yemekler hazır olduktan sonra birlikte özenle sofrayı kurdular. Sadinin içecekler için kadeh çıkarttığını gördü Songül.
Songül : Hayırdır Sadicim. Kadeh neden
Sadi : Ee bu akşam kutlama yapmayalım mı?
Songül : Neyi kutlayacağız.
Sadi aralarındaki mesafeyi biraz daha azaltarak imalı bakışlarla ilerledi kadına.
Sadi : Birbirimizle didişmek yerine başka şeylerde yapabiliyormuşuz.
Songül kendini tutamayarak kahkaha atmaya başladı.
Sadi : Ne oldu şimdi ne dedim ben
Songül : Birşey demedin . Yani dedin de kötü birşey demedin.
Sadi : İyi de neden gülüyorsun o zaman . Dalga geçiyorsun sen benimle.

Songül adamın alındığını anlayarak hemen yanaklarını sıkmaya başladı.
Songül : Ya hemen alınma. Seviyorum sana takılmayı. Ama böyle bir şeyi kutlayacağımızı da hiç düşünmemiştim Sadi . Alem adamsın vallahi.
Sadi : Öyleyimdir. Eşim benzerim yoktur benim. Kıymetimi bil benim bak.

SadGül 👨🏻‍🏫👮🏻‍♀️Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora