32.. bölüm

14.7K 934 268
                                    

1 yıl sonra yazarın anlatımıyla

Tam bir yıl geçmişti , bir yıldır Lina ve Alsancak timi göreve gitmişti ve 2 aydır onlardan haber alınamıyordu bu bir yılda olanları kısaca anlatayım size

Çocuklar Onur,Mete,Can,Deniz,Yusuf 12. Sınıf olup üniversiteye hazırlanmaya başladılar

Polat ve Pars polisliğe devam diyordu
Oğuz hâlâ öğretmendi Pusat doktorluğa devam etmiş ve başarılı da olmuştu Tunç aşçılığa devam etmiş ve kendi restorantını açmıştı

Kaan bey hâlâ Mardin'de albaydı ve kızının yolunu gözlüyordu sağ salim gelmesi için her gün dua ediyordu
Şehmus bey hâlâ şirketin başındaydı

Yavuz bey hâlâ albaydı ama tayini Hatay'a Lina'nın olduğu askeriyeye çıkmıştı ve artık orda Albaydı ama Lina'nın bundan haberi yoktu  daha 1 ay olmuştu Hatay'a geleli

Sarp aile şirketine bakıyordu
Kalender bey ise torunundan hâlâ haberi olmadığı için endişeliydi ve bir iki defa kalp krizi geçirmek üzereydi yapılan müdahaleler sayesinde bir sorun çıkmamıştı

Kara ise operasyon için evlendiği kadından boşanmış ve hapse atmıştı Lina'nın göreve gittiği gün içip içip sarhoş olup o kadınla birlikte olmuştu ve şuan 2 aylık bir erkek çocuğu vardı ve çocuğunun adı Mira'dı  ve hâlâ polisti ayrıca Lina'ya hâlâ aşıktı
Fırat amca olduğuna çok sevinsede Lina'nın gitmesi ve haber alamadığı için üzgündü

Elzem timi ise Lina'nın göreve gittiğini öğrendiklerinde yaptıkları hatayı anlamışlardı ama işte herşey için çok geç olduğunu fark etmişlerdi  Yalın ise aklından Lina'yı çıkaramıyordu onun gözleri yüzü hareketleri hep aklındaydı

Ve gelelim Alparslan'a

Alparslan ruhsuz bir hâl almıştı Lina göreve gittiğinden beri her gün karargâhta gidip Lina dan haber olup olmadığını kontrol ediyordu ilk başlarda karargaha girmesi zordu sonuçta aralarında bir kan bağı falan yoktu  ama Yavuz bey sayesinde karargaha girmişti bu son iki ayda Lina ve timden haber alamayınca ne yapacağını şaşırmıştı son iki aydır savcılıktan bile izin almış sevdiği kadını bekliyordu ve hâlâ umutluydu da asla bırakmak istemiyordu güzelini yanına gelmesini ve onla geçiricek olan zamanının hayallerini kuruyordu.

Ama kimsenin bilmediği bir şey vardı belki Lina orda şehit olucaktı belki ordan sağ salim dönücekti herşey belirsizdi onu bekleyen kişiler belliydi onun için canından vaz geçecek kişiler belliydi ama kimsenin bilmediği şey o kişilerden birinin hain olmasıydı

LİNA'nın anlatımıyla
Kafamı duvara yaslamış karargah ile iletişim Kırmak için zamanın gelmesini  bekliyordum

Muhsin"komutanım"

"Efendim Muhsin"

Muhsin"yüzünüze ne vuruyorsunuz"

"Ne anlamda Muhsin"

Muhsin"şimdi bir yıldır görevdeyiz ama sizin yüzünüzü hala yumuşacık"  diyip yanaklarımı sıkmaya başladı.

şuan mağarada konuşuyorduk artık eve dönme zamanımız gelmişti burda yeterince it avlamıştık  bu nedenle albaydan izin almak için bekliyorduk

Akın"lan çek ellerini" diye Muhsin'in kendisine çekti

Muhsin"ayyy tabi kıskandı aşkım merak etme seninde yanaklarını sıkarım" diyip Akın'ın yanağından makas aldı

Akın"höst ula höst"
Zamanın geldiğini anlayıp telsizi elime aldım ve mağaradan dışarı çıktım.... Turgut albay gelmemiz için izin  vermişti geri mağaraya girip
"Evet gençler ve kendini genç hissedenler"  dedim ve yandan Ferit abiye baktım

ASKER KIZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin