~30.Bölüm~

80.2K 5.6K 570
                                    

Oylar ve yorumlar azalmış sanki :) yada ben öyle hissediyorum bilemiyorum. Neysem efendim oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🌹

Korku... İliklere kadar hissedilen bir duygudur, Yusuf Mirza bugün yaşadığı bu korku dolu duyguyu ölene kadar unutmayacaktı. Karısının yerde kanlar içinde yatışını ve acı dolu sesini asla unutmaycaktı! Onlara birşey olursa Yusuf Mirza yaşayamazdı... Hastaneye geleli yarım saat olmuştu, doktorları Kardelen hanım. Gülhanım ile en güzel şekilde ilgilenmiş ve doğumun başladığını haber vermişti. Minik Payedâr erken gelmek istemişti... Hemde çok erken zorlu bir doğum ve zorlu bir süreç bekliyordu onları şimdi. Derin bir nefes aldı ve oturduğu yerden kalkıp hastane yatağında ağlayan karısının yanına oturdu. İri ellerini karısının al yanaklarına düşen yaşı sildi ve anlına derin bir öpücük kondurdu. Karısı çok korkuyordu, kendiside korkuyordu ama belli etmeyecekti.

- Kurban olurum ağlama, gözünden akan her damla yaş yüreğimi deşiyor."

Gülhanım başını olumsuz anlamda iki yana salladı ve kızaran deniz gözleriyle kocasına baktı. Çok erkendi çok... Korkuyordu ya bebeklerine birşey olursa?

- Şimdi istemiyorum, Şimdi doğurmak istemiyorum! Yusuf Mirza istemiyorum." sesi titriyor ,canı yanıyordu bebeğine birşey olacak düşüncesi bile onu ölüp ölüp diriltiyordu. Kara gözleri anında dolu vermişti Yusuf Mirza'nın karısına kıyamıyordu. Alnını alnına yasladı, ellerini karısının karnına koydu. Bebeklerini son kez anne karnında okşadı sağ gözünden bir damla yaş firar ederken konuştu.

- İkinizede hiçbirşey olmayacak, Korkma ne olur yalvarırım korkma... Biliyorum çok küçük doğucak ama sana söz veriyorum. Onu sevgimiz ile büyüteceğiz." Derken kapı çaldı ve birbirlerinden ayrıldılar. İçeri gülen yüzü ile Kardelen hanım girmişti.

- Genç annemiz nasıl hissediyor?" diye sordu sevecen tavırla Gülhanım onun hastası değil adeta arkadaşı gibiydi. Ona karşı biraz ilgili davranıyor ve korkusunu biraz olsun azaltmaya çalışıyordu.

- Korkuyorum." diye tekrar etti Gülhanım, Yusuf Mirza karısının bu halini gördükçe daha çok canı yandı. Elinden hiçbir şey gelmiyordu ve bu durumdan nefret ediyordu. Kardelen yavaş adımlarla Gülhanım'ın yanına yaklaştı ve elini karnın üzerine koydu.

- Mehran Efe anlaşılan sabırsız bir çocuk olacak, ondan gelme acelesi? Hem korkacağın hiçbir şey yok. Birazdan sezeryana alacağız seni ve gözünü açtığın zaman herşey bitmiş olacak. Sadece erken doğdu için Mehran Efe'den biraz ayrı kalacaksın." dedi herşeyi ayarlamıştı doktor Kardelen, birtek Gülhanım'ı ameliyathaneye götürmek kalmıştı. Sonrası kolaydı Gülhanım başını olumlu anlamda salladı ve küçük ellerini kocasına uzattı. Yusuf Mirza anında karısının ellerini avuçları içine almıştı ve alnına öpücük kondurdu. Kardelen doktor odadan sessizce son konturelleri yapmak için çıktı.

- Eğer olurda bana birşey olursa ona çok iyi bak tamam mı?" dedi Gülhanım, ne olur ne olmazdı şimdiden söylemek istemişti.

- Deme öyle, deme ölürüm." diyerek alnını karısının alnına yasladı yaşayamazdı o Gülhanım'sız. Ona bişey olma düşüncesi bile canını yakarken, bu sözler karısından duymak canını kat kat yakıyordu. Öptü karısının alnını, yankalarını öptü, dudaklarına derin bir öpücük kondurdu. Karısının yanağında ki yaşları sildi ve küçük yüzünü avuçladı.

- Hemen ameliyathanenin önünde sizi bekliyor olacağım. İkinizde bana sağ salim geleceksiniz.." dedi güven veren bir sesle  daha sonra içeri birkaç hemşire girdi ve Gülhanım'ı alıp götürmeye başladılar. Yusuf Mirza'nın kalbi korku ile atarken boğazı düğüm düğüm olmuştu. Sanki boğazında cam kırıkları vardı yutkunduğu zaman canı yanıyor ve gözleri doluyordu. Tüm aile burdaydı Payedâr'lar, Demirler hepsi burdaydı Yusuf Mirza gelmeyin dese de dinlememiş  gelmişlerdi. Zelal kadın ve Evin hanım kuran okuyorlardı. Yusuf Mirza, sırtını soğuk duvara vermiş yere çökmüş gözleri kapalı  şekilde içinden dua ediyordu.Aklı fikri sadece karısı ve oğlunda idi. tek derdi ikisininde iyi olmasıydı.. Aradan geçen birkaç  saatin ardından hala ses seda yoktu.  Kafayı yemek üzereydi Yusuf Mirza içerden çıkan kimse yoktu. İçindeki korkuya birde gördüğü rüya eklenmişti. Aklından hiç çıkmayan o gördüğü rüya... Kendisini öyle çaresiz ve zavallı hissediyordu ki,

PAYEDÂR(TÖRE) /TAMAMLANDI\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin