18. KAR KRALİÇESİ ve ATEŞ KRALI

941K 59.6K 289K
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın olur mu? Öpücükler.

Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünü olup her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir.

Keyifli Okumalar!

Şarkılar: Strange Entity, Oscar And The Wolf
Rahatsız Vals, Son Feci Bisiklet
Beach House, Space Song

8 sene öncesi...

Müzik seslerinin hiç susmadığı, insanların doyasıya dans edebildiği, düşüncelerin daha rahat ifade edildiği, azınlıkların sesinin o kadar da yükselmediği bir zamandı.

Gençler, gerçekten gençti; gençliklerini yaşayabilecek kadar.

Fakat statüler, seviye farkları, ayrımlar başlamıştı. Öyle ki bulundukları bar sadece ülkenin ileri gelen iş insanları, milletvekilleri, Başkanlar, Bakanlar ve onların aileleri için ayrılmış bir yerdi. Halktan insanların karışmama nedeni, her türlü yasal olmayan işlerin o barda gerçekleştiğinden ötürüydü.

Sol tarafta kendisini kumara vurmuş milletvekillerini görebildiniz, sağ tarafta evli oldukları halde başka kadınlarla gününü gün eden iş insanlarını da. O bardan sır çıkmazdı, telefonlar bara girmeden önce alınırdı, fotoğraf çekimleri katiyen yasaktı. Konuşulsa bile kanıtsız olunduğu için iftira olarak kalırdı. Bütün bunların dışında barda o güne özel bir maskeli balo vardı, yılbaşı için. Kimileri kostümlerle gelmişti, kimileri takım elbiseleriyle, kimileri de iş kıyafetleriyle ama herkesin yüzünde bir maske yer alıyordu. Gece on ikiyi vurduğunda ve yeni seneye girildiğinde herkes maskelerini çıkaracak ve köşedeki ateşin içine atacaklardı. Bunun anlamı yeni senede, dürüstlüğün galip geleceği, herkesin kendi yüzleriyle gerçekleri konuşacağıydı.

Elbette ki bu sadece bir şovdu, o bardaki birçok insan, dürüstlüğe oldukça uzaktı.

Ve seneler sonra o bar, BL örgütü tarafından fişlenene kadar açık kalacaktı. Birçok milletvekili, iş insanı kanıtlarla beraber gerçek maskeleri düştüğü için ya ülkeyi terk etmişlerdi ya da tutuklanmışlardı.

Yeni yıla saatler kalmıştı. Giray Pusat Çeviker ve Tugay Demir Çeviker o barda, yeni yılın gelişini kutlayacaklardı. Normal şartlarda Giray için her gün yeni yıl tadındaydı, yüksek ses müzikten, dans etmekten, sarhoş olup bir kaldırımda uyuklamaktan keyif alırdı ama aynısı ikizi Tugay için geçerli değildi.

Soğuk ya da eğlenceli bir adam olmadığından dolayı değildi, yüksek sesten hoşlanmıyordu, alkolün aklını bulandırdığını düşünüyordu ve tanımadığı insanlarla aynı masaya otururken güven sıkıntısı yaşıyordu. Sosyalleşmek pek sevdiği bir yol değildi, çocukluğundan bu yana aşmaya çalışsa da hâlâ sıkıntılar çekebiliyordu.

Yuvarlak masada yirmiden daha fazla insan oturuyordu, kahkahalar havada uçuşuyordu ve herkesin kafası güzel sayılırdı. Gelecekte o masada oturan kişi sayısı beşe inecekti çünkü bazıları Krallık'a ilk zamanlar baş kaldırdığı için suikast sonucu öldürülecekti, bazıları da ülkeyi terk edip gideceklerdi.

"Bu şişeyi tek nefeste içmezsem sülalemi siksinler," dedi Giray kafası güzel bir şekilde gülerek. Elinde koca bardak birayı tutuyordu. "Var mı benimle iddiaya giren?"

"Giray, yeter," dedi yanındaki kız kıkırdayarak. Tugay kızı tanımıyordu, Giray yine evlenirim ben bu kızla demişti, iki gün sonra ise ayrılacaklardı. "İçmekten kör olacaksın."

"Oğlum ne cesaretsiz insanlarsınız lan," dedi masaya doğru. "Kalmış şurada yeni yıla on beş dakika, kafası normal girenin aklını sikeyim." Giray'ın gözleri açıldı, Tugay'a bakıp sırıttı, Tugay dik dik ona bakıyordu. İkisinde de siyah maskeler vardı, burunlarına kadar kapatıyordu. İkisi de simsiyah takım elbiselerini giymişlerdi, Tugay'ın gömleği beyazdı. Giray ise farklılık olsun diye maskesinin köşesine sarhoş olduktan sonra kelebek çizdirmişti çünkü kelebekler tuhaf bir şekilde en sevdiği canlılardı. "İkizim hariç tabii ki."

BEYAZ LEKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin