15- "Öpme meselesi."

372 49 27
                                    

Uyandığımdan beri -saatler olmuştu- içinde bulunduğum yataktan çıkmazken bir yandan da elimdeki telefondan oyun oynuyordum. Jimin duştan çıktıktan sonra beni hala aynı şekilde bulunca söylene söylene kahvaltıya inmişti. Ara sıra panelden bildirimini gördüğüm aşağı inmemi belirten mesajlar atıp takım olarak aktivite yapmamız gerektiğini söylemişti ama çok da umrumda değildi. Ne yani şehir merkezinde ilkokul gezisi gibi toplu mu gezecektik?

Şarjımın bitmek üzere olduğunu gösteren uyarı ekranda belirdiğinde aceleyle şarj aletimi aramaya başladım ki bu süre yaklaşık on beş dakikayı bulmuş odamın altını üstüne getirdikten sonra kendisini yatağımın içinde bulunca bir süre sövmüştüm.

Dolaptan aldığım kakaolu sütümü içmek için pipeti geçirirken gelen bildirim sesiyle Jimin'i arayıp bir ton laf söyleyecekken mesajın ondan değil Taehyung'dan geldiğini görmemle hemen yatağımda doğrulup bağdaş kurdum.

Maçımı izlemeye geliyorsun değil mi?

Dışarıdaki buluşmamızın üzerinden bugün dahil üç gün geçmişti ve bu sürede ortak takım buluşmaları dışında vakit geçirememiştik. Zaten antrenmanlar da gün geçtikçe sıklaşıyordu. Dün benim maçımı izlemeye çok yorgun olmasına rağmen gelmişti ve şimdi anlaştığımız gibi geleceğimi düşünüyordu.

Tamamen aklımdan çıkan maçı yüzünden kendime yönelik sesli küfürlerim odanın içinde yankılanırken hızla cevap yazdım.

Tabii ki de geliyorum :)

Sütümün kutusunu sıkarak hızla bitirmeye çalışırken  birkaç dakika geçmesine rağmen hala dönmemesiyle heyecanım geçen saniyelerle orantılı bir şekilde artarken üstüme eğilip kendimi kokladım. Kesinlikle hızlı bir duş almam gerekiyordu.

Titreyen telefonla yazdığı şeyi okumam ve sütün boğazımda kalması sonucu öksürük krizine girmem çok hızlı gerçekleşti. 

Mesajına görüldü atmıştım, çevrimiçi olduğumu görüyordu ve belki de cevap bekliyordu ama onlarca kez okuduğum cümleye yazacak bir yanıtım yoktu.

Kazanırsak bu sefer ben seni öpmeyi düşünüyorum.

Heyecandan avuç içlerim terlemeye başladığında elimden kayan telefonun ekranını kilitleyip şarj olması için bıraktım. Benim mesaj atmayıp çevrimiçi olmamı bir süre izleyip ardından benim gibi gülücük atıp çıkmıştı.

Onu öpmemle ilgili günlerdir hiç ama hiç bir tane bile ima yapmamışken bir anda böyle bir atak yapması ciddi anlamda kalbimin ritminin bozulmasına neden oldu. Dakikalar boyunca başka bir şey düşünmek istesem de kafamın içindeki heyecan çığlıklarını susturabilmem imkansızdı.

Beni sahiden de öpecek miydi?

Çığlık atma isteğimi yüzümü yastığıma sıkıca gömerek giderirken olduğum pozisyonda bir süre debelenmemin ardından apar topar kalkıp kısa bir duş aldım.

Belime sardığım havluyla odaya geçerken elimdeki saç havlusuyla da saçımın ıslaklığını almaya çalışıyordum. Heyecanımı bir türlü dindiremezken benim için geçmek bilmeyen zamanın sorumlusu olan Taehyung'u -sanki hiç aklımdan çıkmıyormuş gibi- düşündüm. Ne yapıyordu? Attığı son mesajın ardından tek sabırsız olan ve maç saatini bekleyen ben miydim? Belki de düşüncemin aksine mesajı atmış sonra da normal devam etmişti.

Bu düşünce sinirlenip huzursuzlanmama sebebiyet verirken gözüm komidinimde şarj olan telefonuma kaydı.

Aklıma gelen dahiyane fikirle sırıtarak telefonumu şarjdan çıkarttım ve az önce çıktığım banyoya gittim. İçerisi sıcak su nedeniyle buhar yapmıştı ve istediğim de zaten tam olarak buydu.

vice versa / taekookWhere stories live. Discover now