40. bölüm

12.1K 788 130
                                    

Final yapalım artık bence ya

Agâh “Üsteğmen Agâh Ateşoğlu/Mardin EMREDİN komutanım”...
Karşımda az önce beni küçümseyip şimdi ise tekmil veren adama bakıyorum

Orço “çok büyük bir göt oldu” deyip kahkaha attı Orço’nun böyle demesi ile herkes kahkaha atmaya başladı Agâh  kıpkırmızı bir herkese bakarken artık ona dönüp

“Rahat asker, bir daha asla ama asla kimseyi küçümseme”
Agâh “anlaşıldı” deyip geri  yerine oturdu

Cihangir “bir daha asla ama asla böyle bir saygısızlık yapma Agâh’

Agâh “ya ben öyle bir şey demek istememiştim abi”

Bahtiyar “bence gelinimizden özür dilemelisin”  

Melisa “bence de özür dilemelisin”  

Agâh “özür dilerim” demesi ile kafamı salladım sorun değil falan demicektim aklı başına gelsin ve bir daha asla kimseyi böyle küçük düşürmesin  Alparslan’a döndüğümde kaşları çatık Agâh’a bakıyordu  elini tutup hafif okşadım anında gözleri bana döndü kaşları eski halini aldı ve bana kocaman gülümsedi 

“çatma kaşlarını  erken yaşlanacaksın”

Alparslan “erken yaşlanayım yavrum  ama seninle beraber olsun” demesi ile hafif gülümsedim nerde olduğumuz aklıma gelince hemen önüme döndüm Melisa hanım ve diğerleri bize gülümseyerek bakıyordu artık gitsem iyi olurdu burada kalamazdım ve biyolojiklerin evine gitçektim onlarada sürpriz olacaktı  aslında kalender dedemin yanına gidebilirdim ama Kaan beyle konuşmam gereken bir şeyler vardı

“Artık gitsem iyi olur”

Melisa “ne gerek var kızım burada kal”

“Rahatsızlık vermeyeyim”

Cihangir “ne rahatsızlığı kızım hem nerde kalacaksın”

“Kaan Bey’in yanına gitmeyi planlıyorum ama olmadı kendi evime de giderim”

Melisa “burada kal kızım olmaz mı”

“cidden efendim hem daha gidip Kaan beyle önemli bir konu konuşmam lazım ondan yoksa cidden sizi kırmak istemezdim” dedim ve ayağa kalktım  benim kalkmam ile herkes ayağa kalktı hepsi ile vedalaştım ve ilerledim beni geçirmeye Alparslan ve Melisa hanım gelmişti Melisa hanım birden bana sarıldı bende elimi belime koyup bende ona sarıldım 

Melisa “bunu saymıyorum kızım yarın itersen kahvaltıya gel”

“peki gelirim efendim” benden  ayrılıp   kaşlarını çattı

Melisa “kızım  hanım ne ya yenge de ilerde anne de dersin” hafif gülümsedim

“Peki öyle olsun”
Melisa “ben şimdi sizi yalnız bırakayım”   deyip gitmişti Alparslan bana dönüp gülümsedi  ve sıkıca sarıldı bende ona karşılık verip sıkıca sarıldım. Birbirimizden ayrıldık yanağına bir öpücük kondurdum ve geri çekildim

“Artık gitsem iyi olur,onlar  uyumadan gitmem lazım”

Alparslan “gelim mi senle”
“Gerek yok kaç saattir araç kullanıyorsun yorulmuşsundur git dinlen biraz”

Alparslan “ama aynı araba ile geldik, nasıl gideceksin oraya bırakayım işte seni”

“ben onu hallettim sevgilim buraya geldiğimizde  birini arayıp motorumu istemiştim”

Alparslan “dikkatli git olur mu”
“Peki sevgilim” son kez yanağımı öptü
Alparslan “görüşürüz”
‘’Görüşürüz” deyip evde çıktım sırt çantamı takıp motosiklete bindim kaskı takıp son kez sevdiğim adama baktım kapıya yaşlanmış gitmemi bekliyordu önüme dönüp motoru çalıştırdım  sürmeye başladım haydi bakalım Bindik bir alamete gideyoz kıyamete Amanieyynn....

Sönmez konağının önüne gelip motosikleti park ettim korumalar bana dönünce kaşlarını çattı ama kaskımı çıkarınca hepsi geri eski haline dönmüştü konağın kapısına doğru ilerledim ve zili çaldım bir dakika sonra üstüne çalışan kıyafeti olan bir kadın açtı tanımıyordum

Kadın “buyurun kime bakmıştınız”

“Ben Kaan beye bakmıştım”

Kadın “içerdeler ama kim geldi diyeyim”

“Lina demeniz yeter” kadın kafasını salladı ve burada beklememi söyledi ve gitti 2dakika sonra hızla yanıma geldi

Kadın “buyurun  Lina hanım salonda sizi bekliyorlar” kafamı onayladım ve içeri girdim

Kadın “isterseniz sırt çantanızı alayım”

“gerek yok” deyip salona doğru ilerledim içeri girince herkesin burda olduğunu gördüm Kaan bey beni görünce hızla ayağa kalktı ve yanıma geldiler heyecanlı duruyordu

Kaan “hoşgeldin kızım”

“Hoşbuldum, kusura bakmayın habersiz geldim”

Kaan “ne kusuru kızım burası seninde evin istediğin Zaman çıkıp gel kimse bir şey demez” bana özlemle bakıyordu sanki sarılmak istiyordu ama sarılmıyordu tam o sırada Şehmus amca evet evet amca  kalçası ile Kaan beyi itti ve benim karşıma geldi ve sıkıca sarıldı

Şehmus “hoş geldin benim en sevdiğim yeğenim”  deyip daha sıkı sarıldı Hatay’a gittiğim günden beri her gün arardı beni göreve çıkmadan önce bile haberi vardı görevden sonra telefonuma baktığım an Şehmus beyde bir sürü mesaj olduğunu fark etmiştim ve hepsinde  beni özlediğini ve kendime dikkat etmeme gerektiği ile ilgiliydi 

“Hoş buldum amca”  dedim bir anda bedeni kasıldı ve benden ayrıldı şaşkınlıkla bana baktı sonra kendine gelip diğerlerine döndü

Şehmus “duydunuz mu bana amca dedi” sonra bana dönüp anlıma bir öpücük kondurdu ve

Şehmus “ay sonunda bir kiz yeğenim oldu ay gel güzel yeğenim” deyip benle beraber salondaki koltuğa geldi o yürürken bende ayakta önce Diyar beye ve kader hanıma baktım (nene ve dede) yanlarına gittim önce Diyar beyin elini öptüm sonrada kader hanımın elini öptüm kader hanıma bana sarılmıştı sonra Murat bey ve Özlem hanımın yanına gidip onlarında elini öptüm (ortanca amca yenge)

Murat “ne kadar ilk bana amca demesende bende seni çok seviyorum kızım” gülümsedim

Güney “bende varım burada ya beni niye yok sayıyorsunuz ya”  diye söylendi (küçük amca olur kendisi) onun yanına gitmeden  önce Oğuz’a selam verdim (abi) aramızda pek hatta hiç muhabbet olmamıştı nerdeyse Tunç ve Pusat’a bakıp onlarada selam verdim ama bir anda Tunç (kuzen)  üstüme atladı ve sıkıca sarıldı

Tunç “aşko  ben seni çok özledim hiç arayıp sormuyorsun ha beni” diye sızladı    ondan ayrılıp

“ben mi asıl sen beni aramıyorsun”
Tunç “yoo ben arıyorum ama sen açmıyorsun”

“O zaman sende işimin yoğun olduğu anda arıyorsun”  dedim ikimizde birbirimize bakıp susmuştuk Şehmus amca beni kolumdan tutup yanına çekti herkes bir yere oturmuştu benim sağımda Şehmus amca solumda ise Kaan bey vardı  

Murat “ne zaman geldin buraya yeğenim”

“Aslınsa bugün Alparslan ile geldik” Kaan bey kaşlarını çattı hatta salondaki erkekler kaşlarını çatmıştı

Kaan “kim bu Alparslan” dedi sesinde hem merak hemde sinir vardı

“Kara’nın düğününde tanıştınız ya Alparslan ile”

Kaan “haa sana sülük gibi yapışan çocuk” benzettiği şey ile kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı

“Yani evet o”

Oğuz “neden onla geldin” dedi tek kaşını kaldırarak 

“sevgilim dışında başka kimle geleyim”

Herkes “sevgilin” dedi şaşkınlıkla

“evet ailesi ile tanışmaya gelmiştim”   

Kaan “sevgilin. İle . ailesiyle tanışmak. İçin. geldin” dedi her kelimeyi bastıra bastıra konuşuyordu

“evet, ne var bunda” dedim
Diyar (dede) “bunda bir şey yok kızım bizi de   tanıştıracak mısın”

“Ailesini tanıyorsunuz kendisinde Kara’nın düğününde gördünüz ama isterseniz hem bir buluşma ayarlayabilirim” demem ile hepsi önce birbirine baktı sonra Kaan beyin aklına bir şey gelmiş olmalı ki bana döndü

Kaan “ailesini tanıyorsunuz dedin, ailesi kim” 

“Ateşoğlu aşireti  Alparslan Cihangir Bey’in oğlu” demem ile şaşkınlıkla durdular

Kaan “bir oğlu daha olduğunu biliyordum ama hiç denk gelmemiş tik nedense”

“evet öyle işte, ayrıca ben buraya bir başka sebep için geldim” dedim ve ayağa kalktım  ciddi halimi görünce herkes bana şaşkınlıkla baktı önce Kaan beyin karşısına geçip tekmil verdim

“BİNBAŞI LİNA MİRAY SAVAŞ/MARDİN/EMREDİN  SİZİNLE BİR YERDE KONUŞABİLİR MİYİZ ALBAYIM”  Kaan albay bana bakıp

Kaan “rahat asker” dedi ve ayağa kalktı
Kaan “çalışma odama geçelim” deyip önde yürümeye başladı.
Beraber bir odaya gelip oturmuştuk

Kaan “seni dinliyorum asker” 
“Albayım bizim karargahta köstebek var” dedim demem ile kaşlarını çattı

Kaan “bunu neden bana diyorsun kendi Albayına demen gerekmiyor mu”   demesi ile sıkıntı ile nefes alıp verdim 

“Öyle bir şey olacağını sanmıyorum duygularımı da bu olaya katmak istemiyorum ama Yavuz Albay olabilir” dedim

Kaan “ne, ne demek bu” haklıydı aslında babamdan şüphe etmemem lazımdı ama işte  işime duygularımı yansıtmamam lazımdı

“duyduğum konuşmalar ve yapılan operasyonların başarısız olması çıkılan görevlerin hepsinde de belli kişilerin haberi olması ve  o görevlerinde başarısız olması hepsi bir tesadüf olamaz  aslında asla ama asla Yavuz albaydan şüphe etmezdim köstebek olduğuna inanmıyordum tâki  Yavuz albay odamı karıştırana kadar”
Evet Alparslan ile yoldayken telefonuma bildirim gelmişti odama biri girdi diye kamera kaydına baktığımda  babam yani Yavuz albay odamı karıştırdığını görmüştüm. Kaan albaya döndüğümde yüzünde şaşkınlık vardı

Kaan “peki ne yapmayı planlıyorsun”

“Aklımda bir şey yok bu yüzden size geldim yardımınız için”

Kaan “tabi ki yardım ederim sonuçta konu vatan, yarın bizim karargaha gel orda daha dikkatli bir şekilde konuşuruz”

“Emredersiniz albayım” dedim 

Kaan “sen iyimisin kızım” demesi ile kendime geldim albay asker ilişkisi bitmişti şimdi  gözlerine baktım hüzün vardı gözlerinde

“ben iyiyim” dedim ayağa kalkıp yanıma geldi ve beni kaldırıp sıkıca sarıldı

Kaan “ne kadar baban olduğumu kabul etmese de ne kadar bana ‘baba’ demesen de ben senin babanım ve baban olmaya devam ediyorum   bir sıkıntın bir şeyin olursa her zaman yanındayım bunu unutma” bende sarıldım ona sıkıca.....

Dün Kaan beyle konuşmuş ve kendi evime geçmiştim, ne kadar orda kalmamı isteselerdi işlerim olduğunu söyleyip gitmişti, şimdi ise hazırlanıp Ateşoğlu konağına gidecektim   kahvaltı için Melisa hanım davet etmişti evden çıkıp motoruma bindim ve Ateşoğlu konağına sürmeye başladım. Bir anda arkamdan gelen 3 araba ile beni takip ettiklerini anladım çünkü evden çıktığından beri yanımdaydılar motorun hızını arttırdığımda onlarda daha hızlı sürmeye başladı Ateşoğlu konağına yaklaştığımda bir anda yediğim darbe ile  neye uğradığımı şaşırdım daha kendime gelmeden bir darbe daha aldım kafamın asfalta sert bir şekilde çarpması ile herşey karardı.....


Yavuz albayın anlatımı ile

“Hayır dedim Lina’ya zarar gelmesini istemiyorum”

X “başka şansımız yok anla merak etme ölmez en fazla komaya girer” deyip kahkaha attı 

“ama”

X “aması yok bize zarar veriyor peşimizde”  derin nefes aldım

X “yapılan yapıldı artık önümüze çıkan kişileri yok etmeliyiz ve bunlardan biride Lina”.......


1454 kelime


Kaan Baba
Şehmus amca
Diyar dede
Kader babaanne
Oğuz abi
Onur kardeş
Pusat kuzen
Tunç kuzen
Murat amca
Özelem yenge
Azat kuzen
AGİT kuzen
Güney amca

Cihangir baba
Melisa anne
Sedat kuzen
Orço kuzen
Beha kuzen
Bahadır amca
Bahtiyar dede
Âgah  küçük amca
Münevver babaanne

Yavuz bey

ASKER KIZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin