2.Limonlu Soda

131 17 2
                                    


Jisung'un dediği gibi parkın önüne gelmiş taksi arıyorduk.
"Ya olm yetişemiceğiz herhalde"
Jisung panik yapmıştı. Ya heyecandan yada panik atak geçiriyordu.
"Jisung bebeğim bı sakın olur musun"
"Ya Felix nasıl sakın oluyim"
O an ki hızla geçen taksiyi görüp el kaldırdıktan sonra hızlıca bildik. Jisung
Hızlıca adresi vermiş rahat bir nefes vererek  koltuğa yaslanmıştı.
10 dk sonra kafeye gelmiş masalardan birine oturmustuk. Jisung ise onlara özel ayırtılmiş masada oturuyordu. O kadar heyecanlıydı ki ayağı sallayıp masanın altından parmakları ile oynuyordu
Sonunda bı an ayaklanip durmaya başladı. Yanına mor saçlı bir çocuk yaklaştı ilk önce sarıldı ve karşılıklı oturdu. İkiside konuşmaya başlarken gözüm tıpkı bizim gibi izleyen üç gence takıldı. Hepsi tıp tıp bakarken mavi saçlı çocuk ile göz göze geldim hızlıca gözlerimi kaçırdım ve jisunglara bakmaya başladim.
Kaç saattir sadece konuşuyorlardı. Jisungun heyecanı bitmiş masanın üzerindeki eli tutuyor. Sonra eline telefonunu alıp bişeler yaptı.

4'lü Gay fantazisi

  Jisung
Lan olm bizim masaya gelin minho
Hepinizi davet ediyor.

Her birimiz birbirimize baktıktan sonra Felix ayaklandi. Ardından seungmin gitmişti peşinden. Ben ise sadece arkalarında bakakaldim. Sonra felix'in gel
Komutu ile kalkıp yanlarına geldim. Takı mavi saçlı çocukta arkadaşları gelene kadar.
"Ee şey cocuklar bu erkek arkadaşım minho,bunlarda arkadaşları"
Felix sıritarak bakarken seungmin ve biz tıp tıp bakmaya başladık.
"Evet bebeğimin dediği bı ben minho bunlarda benim kankiler."
"Çok memnun olduk" dedi bian Felix.karsi taraftan baya iri ve kaslı çocuk güldü. Hızlıca felix'in kolunu cimcikleyerek susması için gözlerine baktım. Sus pus olup oturdu.
"Buyrun oturun masaya"
Biz üçümüz yanyana oturduk. Minhonun arkadaşları işte karşımıza. Ve yine mavi saçlı çocuk karşıma oturdu.
"Ne içmek istersiniz"
"Limonlu soda" dedim. Diğerlerinde benim fikrine hep fikir olduktan sonra minho garsona 8 tane limonlu soda istedi.

Felix minhonun arkadaşları ile kaynaşmış koyu bir sohbet ediyordu. Seungmin ve ben ise telefona gömülmüş sadece telefona bakıyorduk. Saatin 11 olduğunu görünce hafifçe seungmini dürtüm.bana ne var Bakışı attıktan sonra kilit ekranımdaki saati gösterdim.
"Jisung biz kalkıyoruz"
"Yaa neden kalsaydiniz"
"Amk yarın okul var"
"Doğru peki siz gidin ben gelirim sonra"
"Emin misin"
"Evet evet"
"Ben sevgilimi götürüm evine"
"Peki sana emanet"
"Anlaştık"dedi minho. Seungmin ise felixin yanına gelmiş onu kaldiriyordu.
"Ya Felix sen bana ınstagramını ver oradan konuşalım" dedi ırı kaslı çocuk.
"Tamam" birkaç bişe söyledikten sonra gülümseyerek ayrıldı. Seungmin felix'in kolundan tutmuş çeke çeke götürüyordu.
Umarım taksi buluruz.disari çıktığımızda sanki bardaktan su boşalırcasina yağmur yağıyordu.
"Aha sıçtık amk ne bok yiyicez"
"Buralarda hiç taksi yok mu ya"
"Bilmiyorum"
Kapının ağzıda beklerken yanımıza siyah bir araba yaklaştı . Cami aşaga indirince
Mavi saçlı çocuk ve onun arkadaşları vardı
"Buradan pek taksi geçmez bu saatte sizi birakmamizi ister misiniz" dedi mavi saçlı çocuk
Hepimiz birbirmize baktığımızda Felix hızlıca arka koltuğa yerleşti.
"Yapicak bişe yok jeongin binelim" diyip oda koltuğa oturdu. Fakat hepsinin oturmasiyla yer kalmamıştı.
"Ben nerede oturacağım amk"
"Kucağıma gel bebeğim" dedi Felix
"Oldu başka"
"Biraz sıkışıcaz"
Seungmin biraz yana kayınca Felix ve o çocuk biraz daha yaklaştı. Felix göz temasından kaçarken. İri kaslı çocuk siritıyordu. Bana ayrılan küçük yere sıkışıp koltuğa oturdum.ve kapıyı kapattım.
Bizim parkın orada durmuş tek tek iniyorduk. Cama dogru yaklaşıp açması için el kol hareketi yapınca pencere açıldı.
"Çok teşekkürler"
"Önemli değil" dedi turuncu saçlı çocuk.
Pencereden ayrılıp gitmesi için yol verince korna çalıp gittiler.
"Amann Allahım çok yakındık."
Diyip çıldıran felix'e gülünç evlere dağıldık.

LITTLE KISSES | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin