on iki

39.4K 1.9K 584
                                    

Medya: Dolu Kadehi Ters Tut• Madem

Medya 2: Sare'nin kombini, kulaklık ve kitap yok.

...

Biz tribünlere geçip oturduğumuzda, karşı okulun oyuncuları anonsla sahaya girmeye başlamıştı.

Bizim okul onlardan sonra çıkacaktı. Bazıları onları yuhlarken ben de oturmuş bizim takımı bekliyordum. Sonunda isimleri anons edildiğinde sahaya girmeye başladılar.

Biz onları alkışlarken bizim tribün ve Gökçe resmen anırıyordu bu halleri beni gülümsetirken Utku'ya baktım. Kendinden emin bir şekilde takımdakilerle konuşuyordu.

İlk altı yerlerini aldı ve hakem düdüğü çalıp topu havaya attı. Egemen topu Umut'a atarken direkt atağa geçtiler.

Umut, Utku'ya pası attığında Utku pası yakaladı ve üçlük attığında tribünlere baktığında göz göze geldik gülümseyerek göz kıptıktan sonra arkadaşlarıyla geriye doğru koştular.

Ben hala göz kırpmanın etkisindeyken maça odaklanamıyordum aptal aptal sırıtmaya devam ettim.

İstemsizce sırıtıp saçımı düzeltiyordum. Ece bana "Ne sırıtıyorsun kız?" diye sorduğunda gülümsememi kestim ve "Hiç." dedim.

Maç aynı heyecanla devam ediyordu bizim takım bir öne geçse karşı takım yetişiyordu. Artık heyecandan ayağa kalkmıştım, Utku nefes nefeseydi. Yorulmuştu. Büyük ihtimalle tribünlerde babası da vardı yorulduğunu yansıtmıyordu ama sabahtan beri eşek gibi koşup şov yapmıştı resmen, boşuna kaptan değildi.

İnatla tribüne bakmıyordu baktığında da bana bakıyordu sonuçta onu gaza getirmiştim. Herkes tezahürat yaparken Utku, takımı yönlendiriyordu. Maçın bitmesine az kalmıştı ama karşı takım öne geçmişti durum 86-84'tü.

Umut rakipten topu kapıp ilerlediğinde bitirişini üçlük ile kapattı ve 87-86 maçı bizim akademi kazandı. Herkes sevinçle sahaya atlarken biz tribünden iniyorduk. Asya ve Gökçe önümüzde koşarak sevgililerinin yanına giderken biz de Ece ile kol kola girmiş arkalarından ilerliyorduk. Tüm akademi resmen sahaya inmişti ilk maç olduğu için ve herkes parti için bu kadar sevinmişti.

Umut ve Utku'nun yanına geldiğimizde biraz utanmıştım ama Umut diğerleri ile bağırarak sevinmeye giderken onları gülerek izleyen Utku'nun yanına gittim. Geldiğimde doğrulup elini ensesine atmıştı.

"Tebrikler." dedim gülümseyerek. Aynı sırıtmayla "Teşekkür ederim, asıl benim sana teşekkür etmem lazım." dediğinde ona baktım devam etti. "Hevesle oynamamı sağladın, teşekkür ederim Sare.." dediğinde gülümsedim.

"Ne demek, ben sadece doğruları ve senin yetenekli biri olduğunu söyledim sen de elinden gelenin en iyisini yapıp, en iyisi olduğunu gösterdin." dedim.

Yine gülümsedi. Fazla mı gülümsüyordu o? Bakışlarımı ondan kaçırdığımda bana "Sare, partiye gelecek misin?" diye sorduğunda ona tam cevap vermek için ağzımı açmıştım ki.

"Anıl! oğlum." diye bir ses geldiğimde arkama baktım. Utku'nun babası gelmiş olmalıydı babası bana hafifçe gülümserken ona gülümseyerek başımla selam verip onları yalnız bıraktım. Utku'ya baktığımda burukça gülümsüyordu. Bakışları babasına döndü. Onlar konuşurken bizimkilerin yanına geldim.

Umut'un sırtına atlayacaktım ama atımda etek vardı. Koluna bir tane geçirdiğimde bana döndü. "Kanka!" dediğinde sırıttım. "Helal sana aslanım bitiricilikte ustasın." dedim. Umut gururla bakarken saçlarımı karıştıracağı sırada elinden kurtuldum.

Yakamoz | Yarı TextingWhere stories live. Discover now