5

38 13 2
                                    

Ertesi gün Maeum'un havlamaları ile uyandığımda saat sekize geliyordu. Büyük ihtimalle bir önceki gece ; Jay'in yastığına sarılmış, yatağımda sallana sallana beklerken uyuyakalmıştım çünkü yastık hâlâ kollarım arasındaydı. Nasıl da güzel uyumuştum, onun kokusu ile donatılmış olan yastık koynumda iken. Uyku sersemliğinin de getirdiği aptalca bir umutla kalkıp odaları gezdim. "Sevgilim?" diye seslendim, çıkmadı sesin hiçbir köşeden Jay. En çok istediği oyuncağı annesine çok ısrar etse de aldıramamış olan bir çocuk edasıyla mutfağa gittim, hayal kırıklığım da usul usul geldi peşimden. Normal şartlarda ; bu saatte sen benden önce kalkmış, kahvaltı hazırlıyor olurdun sessiz sessiz. Sen pişirmede çok iyisin Jay, ben beceremiyorum pek.
Her neyse, kahvaltı dert değil. Sen dön, o yeter bana sevgilim. Ömür boyu kuru ekmek bile yerim ben. Sorun olmaz.
Şimdi ise masada duran tek şey, dün kırılan vazonun parçalarını doldurduğum torba ve onun hemen yanında duran kurumuş güllerdi. Daha çok yandı canım, mutfaktan çıkıp yatak odasına geri döndüm. Dün, Sunoo'nun attığı mesajdan sonra fırlatmış olduğum telefonumu yerden aldım ve belki bir ihtimal Jay yazmıştır diye heyecan ile açtım ama yok. 0 mesaj 0 arama. Kaç gündür -Sunoo ve Jake dışında- kimle ile konuşmadım ama ne merak eden var ne de öldüm mü kaldım mı diye soran. Şu küçücük apartman dairesinde ölüp gitsem, eminim ki cesedim çürüyene kadar bir kişi bile çalmaz kapımı. Hadi bir ihtimal Sunoo merak eder belki ama o da aramız böyleyken yapmaz bir şey.
Neyse, diğerleri çok da umrumda değil fakat bir "Günaydın." mesajını bile çok görmüşsün bana Jay, nasıl üzüldüm.
Yatağımın kenarına oturmuş "Ne yapsam?" diye düşünürken Sunghoon hyung geldi aklıma. O her zaman bulurdu çare, böyle şeylere. Güvenebileceğim sayılı kişilerdendi. Üstelik Jay ile ortak arkadaşları da vardı. Belki gelirdi elinden bir şeyler. Alelacele mesaj kutusuna girip "Sunghoon hyung, müsaitsen bize gelebilir misin?" mesajını attıktan sonra "Rahatsız olmuş mudur acaba?" düşünceleri sardı zihnimi ama çabucak kışkışladım onları çünkü gerçekten, şuanda birileri ile konuşmaya o kadar ihtiyacım vardı ki anlatamam. Ben kendi kendime derin derin düşünürken bir anda Sunghoon hyungdan gelen "Hemen geliyoruuum." mesajı beni gülümsetmeye yetmişti. O gerçekten de benim ne zaman ihtiyacım olsa yanımda olmuştu. Yaklaşık yarım saat oturduğum yerde öylece bekledikten sonra çalan kapının sesi ile ayağa kalkıp usul usul  ilerledim. Kapıyı açtım ve kapıda, elinde büyük bir pizza kutusu ile dikilen Sunghoon hyung'u  görünce kocaman gülümsedim.

"Beklettiğim için özür dilerim Won. Gelirken pizza aldım. Acıkmışsındır sende."

Gerçekten de karnım zil çalıyordu.

kalabilirsin | jaywonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin