~44.Bölüm~

61.3K 5.1K 497
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.🤍

Kahvesinden bir yudum aldı ve mutfak tezgahında babasını dikkatlice izleyen oğluna baktı Gülhanım. Yüzünde istemsizce bir gülümseme olmuştu, baba oğul pasta yapıyordu. Ve Gülhanım'da hayran hayran bakıyordu bu manzaraya, çok güzellerdi çok! Yusuf Mirza, elindeki mavi renkteki pasta kremasını güzelce pastaya sürdü daha sonra, bir güzelde süslemeye başladı. Mehran Efe ise, artan pasta süslerini yemekle meşguldü. Derken Gülhanım, daha fazla dayanamadı ve oturduğu yerden ayağa kalktı ve kocasının yanına geldi. Yusuf Mirza gerçekten çok güzel pasta yapmıştı! Kocasının mutfaktaki el becerisi çok yetenekliydi.

- Ellerinize sağlık şahane gözüküyor." Dedi pastaya büyük bir iştahla bakarken, bu sıralar çok fazla acıkıyordu. Yusuf Mirza, elindeki pasta kremasını tezgaha bıraktı ve elini karısının beline attı. Saçlarına öpücük kondurdu,

- Tadını beğenirsin İnşallah gülüm." Demişti ve gözleri oğluna kaydı, içinden bildiği tüm küfürleri kendine savurdu ve az önce tezgaha bıraktığı pasta kremasını oğlunun elinden aldı. Ama geç kalmıştı Mehran Efe, saçları da dahil, heryerini pasta kreması yapmıştı oysa sadece iki saniye sürmüştü tezgaha koyması ne ara almış ve hemen kirletmişti kendini?. Gülhanım derin bir nefes aldı, üzgünce kocasına baktı. Daha saatler önce baba, oğul çamurdan arınmak için duş almışlardı. Daha sonra Yusuf Mirza, yine oğlunu kucakladı ve banyoya doğru gitmeye başladı. Gülhanım'da o sürede çayları demlemiş, pastaları dilimlemiş ve salona götürmüştü. Oğlunun şirinler desenli biberonuna da ev yapımı meyve suyunu koymuştu. Daha sonra salona geçti ve televizyondan şirinleri açıp baba oğlu beklemeye başladı. Haftada birgün Mehran efe ile çizgi film gecesi yapıyorlardı,derken merdivenlerden duyduğu sesle başını çevirip baktı. Yusuf Mirza kucağında oğlu ile iniyordu.

- Anne bak! Ben banyo yaptım yine!" Diye neşeyle konuşmuştu

- O zaman gel, kollarıma bir koklayım seni." Demişti kollarını oğluna uzattı ve kocasının kucağından aldı. Kıvırcık saçlarını öptü, kokladı oğluna sımsıkı sarıldı. Saçlarının kıvırcık olması kime çekmişti bilmiyordu, ama Gülhanım'ın çok hoşuna gidiyordu.

- Canım annem, bebek annem, çok seviyoyum seni!" Demişti Mehran Efe, Yusuf Mirza ise kaşlarını çatmış vaziyette aşk yaşayan anne, oğulla kıskançlık ile bakıyordu. Yok yok! Mehran Efe ona evlat değildi, kumaydı! Böyle çocuk olmazdı, dayanamadı ve karısının yanına oturup onu kendine çekti ama Mehran Efe anında geçip ortalarına oturmuştu. Derin bir nefes alıp sakin olmaya çalıştı. O senin oğlun, Yusuf Mirza sakin! Diye kendini içinden uyardı ve çayından bir yudum aldı.

- Baba, çok mavi pastayı  yeysem şiyin oluy muyum?" Diye soran oğluna baktı. Elindeki pastayı büyük bir iştahla yiyordu.

- Olmazsın oğlum," demişti Mehran Efe, dudaklarını büzdü ve ağlamaya hazırlanmıştı ki, "Herşeye ağlamayacaksın demiştim." Diye uyardı oğlunu, Mehran Efe ofladı ve pastasını yemeye devam etti. Gülhanım'da, önündeki pastadan bir çatal aldı. Çok güzel olmuştu, hatta baya güzel olmuştu, yine bir çatal aldı.

- Çok güzel olmuş, ellerinize sağlık." Dedi ve çatalı kocasına uzattı yemesi için ama Yusuf Mirza, uzandı ve karısının dudağının kenarına bulaşan pasta kremasını baş parmağı ile almış ve dudaklarına götürmüştü. Göz ucuyla oğluna bakmıştı Gülhanım, pür dikkat  çizgi filmi izlediğini görünce derin bir nefes aldı.

- Güzelmiş gerçekten, gülüm." Demiş ve göz kırpmıştı, Gülhanım'ın kalbi heyecanla atmıştı. Kaç yıl olmuştu evleneli ama hala kocasının en ufak harketinden etkileniyor, kalbi heyecanla atıyordu..

PAYEDÂR(TÖRE) /TAMAMLANDI\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin