captain gen ✰ schneigen

gezi⁹

Sches:
Heyeyey
Derste öküz gibi uyuduğun için şimdi söylüyorum
ÇOK TATLI GÖZÜKÜYORDUN KARL HEINZ SCHNEIDER
Neyse bunu söylemeyecektim
2 gün sonra gezi olacakmış
Biz de gidelim nolur
NOOOLUUURRRRR
🥺🥺🥺🥺🥺

Sarı bok:
Bilmem ki
Çok istiyorsan
Gidebiliriz

Sches:
SEN
SEN ADAMSIN

-

Best Friendsler

Kaltz:
Xiao
Sakın ha o geziye geleyim deme
Yemin ederim gebertirim seni

Xiao:
Geleceğim Kaltz üzgünüm
En yakışıklınız olarak 😘

Kaltz:
HAYIR
SAKIN GELME

Levin:
Bence gelebilirsin Xiao

Kaltz:
Bence. gelemezsin. Xiao.

Levin:
Bunu neden bu kadar sorun ediyorsun Kaltz?
Alt tarafı bir gezi
Eğlenceli olur

Kaltz:
Tanrım
XIAO GELİRSE HER ŞEYİ BERBAT EDECEK
BUNA EMİNİM

Xiao:
Evet öyle yapacağım
Ve geleceğim Kaltz
Git köşede ağla

Gen:
Gerçekten
Bu geziyi bu kadar önemsiyor musunuz

Xiao:
EVET

Kaltz:
KESİNLİKLE
YA XIAO!!!!!
SEN ÖNEMSEME

Xiao:
ÖNEMSEYECEĞİM İŞTE KISKANMA

Kaltz:
Sikeyim
Tek kız tavlama hakkımı elimden alıyorsun
Tam bir pisliksin

Gen:
Hey, Schneider
Geliyor musun?

Karl:
Evet
Franz çok istiyor
Hem turnuvaya bir hafta kala
Kafa dağıtmama yardımcı olur

Gen:
Ah, peki

Kaltz:
BİZ DE GELİYORUZ GENZO
BİZ
BEN VE XIAO

Gen:
İki saattir havladığınız için anlayabiliyorum Kaltz
Ve
Ben de orada olacağım

Xiao:
YES BE
DÜNYANIN EN İYİ ARKADAŞ GRUBU

Levin:
Pek iyi arkadaşlar olduğumuzu sanmıyorum

Xiao:
Aww Levin
Beni arkadaş olarak görmediğini mi söylüyorsun 💞

Levin:
Öyle bir şey söylemedim

Xiao:
Olsun
Ben de Genzo ile o zaman 😁

Gen:
Xiao.
Benden uzak dur.

Karl:
Bence de
Birilerine yavşamayı kesin

Xiao:
He aynen
Genzo'ya yaklaşmayın civciv katliam çıkarmasın

Gen:
XIAO

Karl:
ÖYLE BİR ŞEY Mİ DEDİM

Xiao:
EVET
GENZO İÇİN AŞKINI İLAN EDEN BEN DEĞİLDİM

Karl:
YALANCI
PİS YALANCI
SENİ ÖLDÜRECEĞİM

Xiao:
Hayırr
Levinaşkım buna izin vermez 😜

Levin:
Lütfen öldür Schneider

Xiao:
Ne
NE 😭😭😭

-

Gen:
Xiao biraz aptal ama
Aşkını ilan ettiğine şaşırmam :)

Sapık:
Hmm
Henüz değil
Önce sana söylemeyi düşünüyordum

Gen:
Ahh Schneider
Son bir haftan var
Ve çoktan kaybetmiş gibisin
Çoktan kaybeden benim|
Çoktan kaybeden be|

Sapık:
Genn
Ben kaybetmem

Görüldü

-

"Gerçek yenilgiyi tadacaksın."

-

Ertesi gün, okul çıkışından sonra Bayern Munich sahasında toplanmıştık.

Yine bir çember hâlinde oturmuş, gündemimizdeki konuları konuşuyorduk.

"Bu gezi hepimiz içi- Hey, Deuter! Bu kadar ses çıkararak yemek zorunda değilsin!" diyerek hızla Deuter'in elindeki cips paketini almıştı Jun. Aynı şekilde cips paketini Xiao'nun Jun'dan alması bir olmuştu.

"Evet..." demişti Xiao çiğneyişlerinin arasından. "Ancak hepimiz aynı minibüste olsaydık daha iyi olurdu."

"En azından çok dağılmadık." dedi Levin onun aksine, daha iyimser bir şekilde.

"Evet, gezi sırasında birbirimizi bulabiliriz." dedi Jun, gülümseyerek.

Deuter, yaylanarak otururken doğrulmuş, kaleci eldivenlerini çıkarmıştı.

"Hey, Jun. Şu ana kadar takımların belli olması gerekirdi. Peki, ilk rakibimiz... Kim?"

"Bilmiyorum Deuter ama çok çalıştık. Bu saatten sonra yenilmez olmalıyız."

-

"Bizim bizden başka rakibimiz yok."

"Haklısın, kaptan."

-

Ben mi çok erken gelmiştim, Franz mı çok geciken bir insandı, bilmiyordum -kesinlikle Franz çok geciken bir insandı- ama minibüsümüzün kalkmasına neredeyse 5 dakika vardı. Ya hemen burada olmalıydı ya da hemen burada olmalıydı.

Bunları düşünürken camdan dışarıyı seyrediyordum. Ne kadar sessiz bir ortam istesemde arkamda oturan dörtlü grup -Xiao, Levin, Pierre ve Louis- asla susmak bilmiyordu.

Ben düşüncelerimle boğuşurken arkamdaki ayıların anırma seslerine ek olarak, Franz'ın hızla minibüse binme sesi gelmişti.

Yanıma oturmasını beklerken -ki o da bunun için geliyordu- Xiao, Franz'ı kendine doğru çekmiş ve yanlarına oturtmuştu.

Eh, tek oturmakta iyi olabilirdi, Franz biraz fazla ses yapabilirdi.

O sırada, ön koltuklardan yanıma hızla biri oturdu.

Camdan dönüp oturan kişiye bakmadım, sadece sesten anlayabiliyordum burada olduğunu.

Yavaşça kulağıma yaklaşıp, derin bir ses, sıcak bir nefesle fısıldamıştı.

"Kaptan Gen'e hoş geldin de, kedicik."