10 kişi¹⁷

117 8 17
                                    

Bütün takımlar, törenin yapılacağı alanda toplanmış, ödüllerin verilmesini bekliyorduk. Kazanan belliydi.

Hamburg, bizden sonra Werder Bremen ile kapışmış, kolayca galibiyet almıştı. Kaybettiğimiz maçtan sonra bütün takımların istatistiklerine bakmıştık. Bayern Munich olarak hepsinden güçlüydük. Sadece ilk takım bizim şansımıza yaver gitmemişti.

"Bu dönemin şampiyonu, Hamburg oluyor!"

Hamburg, önlerinde Genzo ile birlikte kürsüye doğru gidiyorlardı.

Mutluydum, ben kaybetmiştim, sorun değildi.

O kazanmıştı, mutluydu.

Ben mutluydum.

Öncelikle takım ödülü sonrasında Genzo'nun ödülü ve en sonunda 'Altın Golcü' olarak Tsubasa'nın ödülü verilmişti.

Tsubasa, sevinçle ödülünü almış sonra Genzo onun kulağına bir şeyler fısıldamıştı. İkisininde yüzü düşmüş, Tsubasa'nın gözleri benimkiler ile buluşmuştu.

Birkaç konuşma yapılmış, Hamburg takımı yerlerine gitmeye hazırlanıyordu. Konuşma sırasında Pierre bana bakıp el hareketleriyle beni güldürmeye çalışıyor, başarıyordu.

Hamburg takımına baktım. Genzo ile göz göze geldim. Gülümsedi, gülümsedim. Bana bakıp göz kırpınca gözlerimi ondan çekip, takıma döndüm.

10 kişilerdi.

Bir eksik vardı.

Hermann.

Tören bitmiş, takımlar tören yerinden çıkıyordu. Genzo anında yanıma gelmiş, kolunu omzuma atarak beni kendine çekmişti.

"İyi iş çıkardın, Karl."

Sches, ben ve Genzo'yu görünce gözlerini devirmiş, Genzo'nun kolunu çekerek kendi kolunu omzuma atmıştı.

Şerefsiz.

Xiao, aynı hızla yanımıza gelip kolunu Genzo'nun omzuna atmıştı.

"Aww, çifte kumrulara bakın. Levin beni hiç böyle sevmiyor!"

"Ya, ikinizde bi' siktirip gider misiniz? Özellikle sen Xiao, yılışma dedim sana!" diye bağırarak, Xiao'nun kolunu omzundan atmıştı Genzo.

Xiao, söylenmeye devam ederken, Jun önümüze gelmiş ve bizi durdurmuştu.

Önce teker teker hepimizde göz gezdirmiş sonra Genzo'ya elini uzatmıştı.

Gerginleşen ortam ile birlikte, Genzo önce Jun'un eline bakmış sonra gözlerini kenetlemişti.

"Özür dilemeyeceğim."

"Özür istemiyorum, Wakabayashi. İyi bir maçtı ve tebrik etmek için geldim. Bir daha ki sefere daha çok çalışmamız gerektiği konusunda bizi yönlendirdiniz."

Bir daha ki sefer.

Genzo önce ben de göz gezdirmiş sonra Jun'un elini sıkmıştı.

"İyi bir oyuncusun Jun."

-

Biz -ben, Genzo ve maalesef ki Xiao ve Sches- boş adımlarla yürümeye devam ederken, Xiao susmuyordu.

"Hadi, Waka. Artık sevgili olduğunuza göre baldızlarını yemeğe çıkar."

"Xiao!"

Sches, hızla Xiao'nun göğsüne vurmuştu ancak bu onu durdurmamıştı.

"Ne?! Zengin değil mi sonuçta?"

captain gen ✰ schneigenWhere stories live. Discover now