*Han ağzından*
İlacı çöp kutusuna atıp filmi izlemeye devam ettim, henüz filmin bitmesine yarım saat kalmıştı ama başım dönüyordu. Takmayıp filmi izlemeye devam ettim.
Fakat bir süre sonra başım daha çok şiddetli bir şekilde ağrımaya başladı. Etrafı bulanık görüyordum, televizyonu kapatıp ayağa kalktım.
'Tuhaf' diye geçirdim içimden 'Normalde bu saatlerde uykum olmaz'
H: "Yatsam iyi olacak"
Elimle duvarlardan destek alarak odama gittim, odama girer girmez ise kendimi yatağa attım, yavaş yavaş gözüm kapandı ve uyudum.
*Minho azğından*
Jisung'u delikten izlemeye devam ediyordum, televizyonu kapatıp yatak odasına gittiğini görünce bende yatak odasına bağlı olan odama gittim ve delikten Jisung'a baktım.
Kendini yatağa atmış, ağzı yarım açık uyuyordu, sevimli...
Uyuduğunu görünce evden çıktım ve Chan'ı bulmak için bodrum katına doğru gitmeye başladım, genellikle orada olurdu Chan.
Bodrum katından keskin ölü kokusunu alınca gözümü kapatıp kokusunu daha çok içime çektim, seviyordum insan kokusunu.
Chan'ı görünce konuşmaya başladım.
M: "Chan, karşı komşumun anahtarlarını versene"
Chan: "Neden?" Kanlı gömleğini üstünden çıkarttı.
M: "Lazım işte ver"
Kanlı gözlüğünü de çıkardı ve bana baktı "Evine mi gireceksin?"
Başımı salladım.
Chan itiraz etmedi "Pekala" cebinden yedek anahtarları çıkardı ve bana verdi, gülümsedim.
Bodrumdan çıkıp karşı komşumun kapısına kadar gittim, anahtarı deliğe doğru götürdüm ve kapıyı açtım.
Kapıyı arkamdan kapatıp içeri girdim, etrafa göz gezdirdim, oturma odasında bir masa vardı, masanın üstünde ise içecek, yarısını içmişti, içeceği elime aldım ve bir kaç yudum içip geri yerine koydum, sanırım dolaylı yoldan öpüştük.
Odaya bir süre daha göz attıktan sonra yatak odasına gittim, Jisung uyuyordu. Yanına gittim ve yanağını okşadım.
M: "Seni öldürmek için kendimi tutmam gerekiyor, biraz sabırlı olmam lazım...bebeğim"
Dudağının kenarını öpüp geri çekildim.
Biraz aklını karıştırsam fena olmaz herhalde.
Yine içeceğinin yanına gittim ve içeceği alıp mutfağa yöneldim, içeceği çöpe döküp içini suyla doldurdum ve yine yerine koydum. Saçlarımı elimle arkaya atıp başka neler yapabileceğimi düşündüm. Gözlerimi kısıp etrafı bir süre süzdüm. Gözüme kapalı televizyon takıldı, televizyonu açmak için kumandayı aradım ve buldum.
Kumandayla televizyonu açıp Jisung'un izlediği filmden çıktım ve televizyonu açar açmaz karşısında çığlık atarak ekrana doğru koşan bir hayalet görmesi için başa bir videoya girdim. Videoyu açtım ve durdurdum, ekran başta siyah gözüktüğü için büyük ihtimalle bir şey anlamaz ve videoyu açar.
Evde dolaşmaya devam ettim, her bir detayını görmek istiyordum. Evinin HER BİR DETAYINI...
*Yazar ağzından*
Minho yaklaşık yarım saattir evde dolanıyor ve çekmeceleri karıştırıyordu, çekmecelerle işi bittikten sonra ise Jisung'un bir şey anlamaması için toparlıyordu.
Oturma odasındayken yatak odasından bir ses işitti Minho, Jisung'un sesini işitmişti. Oturma odasındaki yemek masasının altına girdi, zaten yemek masasının örtüsü neredeyse yere değiyordu, bu ona avantaj kazandırmıştı.
Eğilerek Jisung'u izlemeye başladı.
Jisung gözünü ovarak odaya girmişti, başına pembe kurdele bağlamıştı, başı ağrıdığı için olduğunu düşündü Minho. Jisung masaya yaklaşınca Minho'nun eli cebindeki bıçağa kaydı istemsizce, Jisung onu fark ettiyse öldürecekti, aklından öyle geçiyordu Minho'nun.
Fakat Jisung başındaki ağrıdan mı kaynaklıdır bilinmez, etrafı bulanık görüyordu.
Elini içeceğe attı ve içmeye başladı, içmesiyle içeceği püskürtmesi bir oldu. Minho sırıttı bu görüntüye.
H: "İğrenç...tadı su gibi, böyle değildi ama!"
Dolaylı yoldan Jisung ile öpüştüğü tekrar aklına geldi, yine sırıttı.
Jisung içeceği masanın üstüne bırakıp eliyle başını tuttu ve koltuğa oturdu, kumanda hemen yanındaydı, başı ağırınca genellikle oturur ve bir şeyler izlerdi, yanına ağrı kesici almayı unutmuştu ve bunun için kendine kızıyordu Jisung. Televizyonu açtı ve videoyu oynattı.
Jisung birden ekrana gelen ve çığlık atan hayaleti görünce bağırdı. Minho onu keyifle izliyordu.
H: "AĞAĞAĞAĞAĞAĞĞAĞAĞ" Jisung'un bağırışı komik gelmişti, gülmemek için dudağını ısırdı Minho.
Jisung koltuktaki yastığı eline aldı ve yastığa yüzünü gömdü.
H: "ANNECİM!!"
Video bitmişti, kısa bir videoydu zaten. Minho, Jisung'un halini görünce dudağının kenarı yukarı doğru kıvrıldı 'TATLI' diye içinden geçirdi, 'Ama onu öldüreceğim, yazık olacak'.
Jisung yastığı yüzünden çekip önündeki televizyona sövmeye başladı.
H: "SENİN GELMİŞİNİ GEÇMİŞİNİ LAN TELEVİZYON!" Minho yine gülmemek için dudağını ısırdı "ANASINI SATAYIM BEN BÖYLE İŞİN" başını tuttu ve gözlerini kapattı Jisung "BEN AĞRI KESİCİ ALACAM"
Bunu neden bağırarak söyledi ki şimdi diye düşündü Minho, Jisung evden çıkar çıkmaz kendisi de bir süre bekleyip evden çıktı.
***
(Daha yazacaktım ama vazgeçtim skzskz)
(Yazım yanlışı varsa sorry)
***

YOU ARE READING
PsyKom -Minsung-
FanfictionKatil bir komşunuz olduğunu ve sizi kaçırdığını düşünün... Han Jisung yeni bir apartmana taşınır ama komşuları biraz tuhaf. Köpekleri öldüren ve köpeğe benzeyen adam... Sürekli içki içen ve sürekli sarhoş olan üst komşu... Yüksek seste şarkı dinleyi...