no human left in the crowded city / usa .

131 14 8
                                    



10 Ocak 2023 , New York Times Square , 04:30 ,
Bir gökdelenin tepesi ;

Ne olursa olsun, internet ve dünyamız arasında net bir duvar olamaz. Eskiden olduysa bile artık yok.

İnternet sadece bilgileri aktarma ve konuşma aracıdır. Bunu başka şeylerle karıştırmamalısın. Anlıyor musun?

İnternetteki sen ile gerçekteki sen asla bir olamaz. Sanırım bunu çok iyi anladım. Sonuçta interneti ben geliştirdim. Dünyanın her yerindeki insanlarla günün her anında bağlı olmanızı ben sağladım.

Hatta bunun için uzun soluklu, alışılmadık bir savaş verdim. Bunun sonucunda, 1991'de galip geldim. Ve sonraki on yılı tamamen teknolojiye adadım. Milenyum çağının yaşanmasında en büyük pay belki de benimdi.

Belki de içimdeki teknolojiye olan bu büyük merak, 1940'larda başlamıştı. O bombayı yaparken yaşadığım heyecanı dün gibi hatırlıyorum, belki de ne kadar gelişeceğimi o zamanlar bilseydim durdurulamaz olurdum.

Ama gerçekten de ileri gittim, hatta o kadar ileri gittim ki sanırım artık bu icatların ve bölünmüş kişiliklerimin bir sonu gelmeyecek. İnsanın internette kişilik yarattıkça yalnızlaşması ne garip.

Bu aralar aklımda beni çok rahatsız eden bir soru var. İnternetteki kişiliklerimden biri ben isem, bu binanın tepesinde dikilen kişi kim?

Aşağıda, Times Square'da dolaşan insanlar, onlar gerçekten onlar mı? Halkımın hepsinin internette bir kişilikleri daha varsa bu dijital oluşumlar da diğerleri gibi bir insan mı? Değilse de, ileride olacak mı?

Öyle bir dünya yarattım ki, şu anda binadan kendimi aşağıya bırakacak ve ölecek olsam, yıllar sonra beni tanıyan herkes bu dünyadan göçmüş olsa, beni hatırlayan kimse kalmasa bile yok olmuyorum. Çünkü internete yazılan hiçbir şey tamamen silinemez, sonsuza kadar orada kalır. Yaptığım ve yapacağım hatalar, başarılarım, öldükten sonra orada gözükecek olan son paylaşımım, hepsi. Ben çocukken, eski zamanlarda ölen herkes tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolurdu.

21. Yüzyıl başladığından beri hayat hızlı akmaya başladı. Bu yüzden hem kalabalıktan bunalmış ve herkesin duygularını görmekten bıkmış, hem de yalnız ve duygusuzlaşmış hissettim. Herkesle bu kadar şey paylaşmak beni insan mı yapar, yoksa insanlığımdan mı çalar?

Acaba bu kişiliklerin yaratılması insanı birden çok mu eder, yoksa insanlığını kaybedip birden az mı yapar? Bu şehirde herkes dijitalleşmiş ve insanlıktan uzak mı, yoksa hep olduğundan daha mı kalabalığız?

countryhumans oneshots .Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin