13. BÖLÜM

252 160 349
                                    


Zihnimde parça parça anlar belirip kayboluyordu.

"Hiç iyi değil. Burnu kanamaya başladı ve durduramıyorum." diyen Aras'ın sesini çok uzaklardan geliyormuş gibi duymaya başladım.

"10 dakika felan kaldı." derken onun sesini hâlâ duyabilmekteydim.

"Tamam." dediğini artık zor duymaya başladım. Zihnim yine kapanmak üzereyken Aras'ın sesini son bir kez daha duydum.

"Sakın beni bırakma kardeşim sakın. Bu kez olmaz. Yine benden kopmana izin vermem." dediğinde artık zihnim tamamen karanlığa gömüldü.

Aradan ne kadar süre geçti bilmiyorum ama bedenimin hafif hafif sallandığını hissettim. Bir yere götürülüyordum ama nereye götürüldüğümü anlamak için  gözlerimi açamayacak kadar yorgun ve bitkin hissediyordum.

Kısa bir süre sonra sevgilimin sesi kulaklarıma geldi.

"A-Asya iyi olacaksın güzelim. Lütfen dayan. Beni bırakıp sakın gitme güzelim. Ben sensiz yaşayamam ki. Asya lütfen beni sensiz koyma güzelim." dediğini duyduğumda ben burdayım demek istedim. Hiçbir yere gitmiyorum neden öyle söylüyorsun demek istedim ama olmadı.

Bir süre sonra Atakan'ın sesini duydum.

"Seni Akın'a kavuşturacağım Asya Asel." dediğinde gözlerimi zorlukla açmaya başladım.

Gözlerimi açtığımda beyaz ışıklar gözlerimi alıyordu. Bir kaç saniye gözlerimin alışmasını bekledim. Gözlerim tamamen ışığa alışınca Atakan'ın yeşil bir kıyafeti  giymiş bir şekilde bana baktığını gördüm.

"Asya, seni şimdi ameliyata almamız gerekecek. Merak etme iyi olacaksın." dediğinde kendimi konuşmak için zorladım.

"Be-Beni ..." diyebildim sadece.

"Kendini yorma. Bir kaç saat sonra iyileştiğinde konuşuruz." dediğinde kendimi konuşmaya zorladım.

"Beni öldür Atakan." dediğimde tüm gücüm kesilmişti.

"Ne, ne saçmalıyorsun sen? Şuan hiç iyi değilsin o yüzden seni hiç ciddiye alamayacağım." dediğinde son bir kez konuşmayı denedim.

"Adnan Arden peşimi bırakmayacak. Tek kurtuluş yolu benim ölmem. Senden rica etmiyorum Atakan. Sana yapman gerekeni söylüyorum." derken sesim oldukça kısık çıkmasına rağmen onun beni duyduğuna emindim.

"Bu-Bunu yapamam. Benden böyle bir şey isteme." dediğinde sesini zor duymuştum. Artık pilim tamamen tükenmişti. Kendimi uykunun derin kollarına yavaş yavaş bırakmaya başladım. Bir süre sonra da tamamen derin bir karanlığa gömüldüm.

"Asya" diyen bir ses ormanın içinde yankılanıyordu.

"Nerdesin?" dediğimde ormanın içinde ordan oraya sesin geldiği yeri bulmaya çalışıyordum.

"Buradayım." dediğinde kendi etrafımda hızlıca dönüp onu görmeye çalıştım.

"Nerdesin? Göremiyorum seni?"

"Beni yanlış yerde arıyorsun . Suyun sesini takip et." dediğinde çok net olmayan bir su sesi duymaya başladım. Bir dere yada akarsu olmalıydı.

Suyun sesini takip etmeye başladığımda bana seslenen  sesi bir daha duymadım.

Suyun sesi gittikçe daha da netleşmeye başladı.

Ormanlık alandan çıktığımda karşımda bir akarsu görünüyordu. Akarsuyun yanında da bir kadın arkası dönük bir şekilde oturmuş öylece duruyordu. Kadının yanına doğru yürümeye başladığımda yine o sesi duydum.

PERİYODİK AŞK Donde viven las historias. Descúbrelo ahora