Son olaydan sonra Vural sinirle dışarı çıkmıştı, o dışarı çıktığı gibi içeri iki tane adam girerek yanıma gelip iplerimi çözdüler ve kolumdan sürükleyerek dışarı çıkarttılar.
"Sümük beyinliler, bıraksanıza ulan beni, burdan bir kurtulayım hepinizin topuğuna sıkacağım"
Tehditlerime karşı hiçbir tepki vermeyerek beni çekiştirmeye devam ettiler, oysa ben gayet ciddiydim neden beni ciddiye almıyorlardı.
Ben olsam bende senin dediklerini umursamazdım.
Sus be! Kaçırıldım zaten, bir de seninle uğraşamam.
Hah! Haspam, ben sana bayılıyorum zaten.
Hayvan gibi beni çekiştirdikleri için artık kolumu hissetmiyordum. Sinirle kollarımı kendime çekmeye çalıştım.
"Bıraksanıza kollarımı, çürüttünüz iki dakikada! Yüzüm kadar elleriniz var zaten, minnoş kollarımı tutmuş hayvan gibi baskı uyguluyorsunuz! Bırakın ben kendim yürürüm çok şükür ki yürümeyi biliyorum"
Cırlamama yine ve yine hiçbir tepki vermediler. Kollarımı bırakmadan dışarı çıkarttılar ve siyah bir arabaya doğru ilerlettiler.
Aklıma gelen mükemmel plan ile bileğimde ki bilekliği sessizce çıkarttım. Allah'tan kollarımı arkadan tutmuşlardı, bu yüzden ne yaptığımı görmüyorlardı.
Bilekliği buraya bırakacaktım ki eğer babamlar burayı tespit ederse ve bilekliği bulurlarsa bunun benim bilekliğim olduğunu fark ederdi. Bir nevi yaşam belirtisi bırakıyordum diyelim.
Bu bilekliği eski çocukluk arkadaşımla yapmıştım ve onunla artık görüşemesem bile hala takıyordum. Babam ve abim de bunu bildiği için bilekliğin benim olduğunu anlayacaklardı.
Kesin meraklanmışlardı, onları göremesem bile en azından iyi olduğumu bu şekilde söyleyebilirdim.
Bilekliği elimde topladım, yere atarsam çok ses çıkacaktı ve fark edeceklerdi bu yüzden ayağımı burkmuş gibi yaparak bilekliği yere attım.
"Ahh"
Bağırmamla bilekliğin düşme sesini bastırabilmiştim. Yanımda duran iki sümük beyinliden biri artık tahammülü kalmamış gibi daha hızlı ilerleyerek,
"İki dakika düzgün dur artık!" dedi.
Gözlerimi devirdim, ağzım boş duramıyor ben ne yapabilirim. Tam ağzımı açmış ona lafı çarpacakken hızla arabanın kapısını açıp beni içeri fırlattılar.
Evet bildiğiniz arabaya fırlattılar.
"Yavaş olsanıza ulan, hayvan mısınız siz?"
Hiçbirşey demeden kapıyı kapattılar. Sıkıntılı bir nefes vererek arabanın içinde gözlerimi gezdirdim. Karşımdaki koltukta oturan Vural ile göz göze geldim. Sinirle kaşlarımı çattım ve üstüne atlayarak yumruklarımı yüzüne geçirdim, bir yandan da bağırıyordum.
"Sen kimsin be, ne demeye kaçırdın beni, maymun suratlı, hayır Türkiye de onca insan varken böyleleri nasıl beni buluyor anlamıyorum"
Vurmaya devam ederken elleri ile beni engellemye çalışıyordu. En sonunda artık dayanamayarak beni hızla üzerinden attı. Kaşlarını çatarak sinirden koyulaşmış gözleriyle bana döndü.
"Deli misin kızım sen, babası ayrı kızı ayrı manyak, bir daha böyle birşey yaparsan bu sefer sabrımın sonuna gelirsin artık!"
Tamam.. biraz korkmuştum, ama bunu ona belli edecek kadar salak değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ortağım Bir Mafya
ChickLitKendi şirketine çalışmaya giden Eliza, başına neler geleceğinden habersiz bir şekilde yeni ortakları ile tanışır. ------------------------ Ona çıkışım üzerine beni araba ile arasına aldı. "Sabrımı zorlama küçük hanım" Sesi çok ürpertici bir şekilde...