Golden Girl- James Potter

11 Yıl Sonra

Ella arabayı oflaya puflaya ileri itti ve Peron 9 ¾'e girerlerken oğluna yan yan baktı. Harry, kendisini dikkatle dinleyen Penny ile hararetli bir şekilde konuşuyordu.

"Biliyorsun," diye homurdandı. "HAMİLE anneni bavulunu taşıması için göndermek pek de iyi bir davranış değil." Profesör cüppesini karnının üzerinde düzeltirken konuştu.

Bir kolu kolunu çekiştirirken Harry annesine özür dileyen bir bakış attı. Aurora Lily Potter hevesle ona baktı. "Yardım edebilirim anne!"

Ella kızının altın rengi dalgalarını okşadı. "Bu kadar düşünceli olduğun için teşekkür ederim canım." Utanmış gibi bakan Harry'ye anlamlı bir bakış gönderdi.

"Şu haline bak," dedi James oğlunun saçlarını karıştırarak. "Artık birinci sınıf olduğuna göre, sanırım işi sekiz yaşındaki kızın yapmasına izin vereceksin." Komplocu bir tavırla eğildi. "Sadece şu anda annemin yanında dikkatli ol. Hamile olduğu için bir ejderhanın öfkesine sahip."

Sirius çılgınca sırıtarak, "Bence ejderhalar daha uysaldır," diye araya girdi.

Ella şakacı bir tavırla gözlerini devirdi. "Sen de değilsin. İnan bana, eğer ikiz taşıyor olsaydın, sabrın da bir o kadar kısa olurdu," diye burnunu çekerek havayı buharla dolduran kızıl Hogwarts Ekspresi'ni inceledi.

Karısı Ella'yı, "Evet, git de senin gibi nezaket yoksunu birine sataş," diye savundu.

Saçlarını dramatik bir şekilde savuran Marlene'e minnettar bir gülümseme gönderdi. Yurt arkadaşı Marlene ve Sirius nihayet birkaç yıl önce evlenmişlerdi ve şimdi aralarında sadece bir yıl olan iki küçük çocukları vardı.

"Hadi Ollie," diye homurdandı Sirius oğluna. "Gidip Remus'u bulalım ve iğrenç kızları arkamızda bırakalım."

Küçük kız itiraz eder gibi bir ses çıkarınca Marlene Minnie'nin üzerini düzeltti. Ella ve James, Sirius'un kızına McGonagall'ın adını vermesini oldukça komik bulmuşlardı.

"Bir süre daha arayacak," diyerek Mary üç çocuğuyla birlikte öne çıktı. "Remmie'yi biraz daha geride gördüm."

"Pete, dostum," James öne çıktı ve arkadaşının sırtına sarıldı. "İşler nasıl?"

"Oldukça sorunsuz," diye cevap verdi Pettigrew memnun bir şekilde. "Yeni bir akromantula yükümüz var."

Peter büyülü yaratıklarla ilgileniyor ve Britanya'nın dört bir yanında kendi barınaklarını kuruyordu. Marlene her zaman bunun, kendisinin de bir hayvan olarak çok zaman geçirmiş olmasından kaynaklandığını söylerdi.

Sophie Pettigrew masum bir sesle, "Lily Teyze," dedi. "Bebeğin kız olup olmadığını öğrendin mi?"

Lily tatlı bir gülümsemeyle karşılık verdi. "Bir kız daha, Sop!"

"EVET!" diye neşelendi normalde ciddi olan kız. İki erkek kardeşi vardı ve her zaman daha fazla kız olmasını isterdi.

"O zaman evde beş kız olacak!" James kalabalığın arasından kendine yol açarak haykırdı.

Severus sinirli bir şekilde, "Kafan karışmış gibi görünüyor, Potter," dedi.

"Bu konuda konuşma," diye öğüt verdi Peter. "Sirius, Remus ve Bella'yı gönüllü olarak öpüşürken gördüğünde oldukça hasta oluyor."

Bellatrix adamı tiksintili bir bakışla susturduktan sonra hoş bir ifadeyle kız kardeşine döndü. "20 Aralık için plan yapıyoruz."

Kadınlar (ve Sirius) fikirlerini söylerken Ella heyecanla düğün planlarını dinledi. James'e baktı ve öne doğru eğilip onu öperken bir başka şaşkınlık dalgası hissetti. Kocası hevesle ona karşılık verdi, genişleyen karnına yumuşak bir bakış atarken saçlarını nazikçe çekti. Ella onun elini sıktı ve kadın etrafını saran geniş ailesini inceledi. Bu gerçekti.-

Elizabeth Potter kalemini sıkıca yere bıraktı. O zamandan bu yana uzun yıllar geçmişti ve tüm anılarından memnun bir şekilde günlüğüne özenle yerleştirdiği çalışmasını inceledi. Ella sandalyesinde arkasına yaslandı ve James'le birlikte Potter Malikânesi'nde yaşadıkları döneme ait fotoğraflar ve hatıra eşyalarıyla dolu yatak odasını taradı. Gözlerini kapadı, değer verdiği her şeyi hayal etti ve kelimeler dudaklarından döküldü. "Bu maceraya değdi."

An itibariyle bu hikayede burada bitmiş oluyor. Okuyup buraya kadar gelmiş herkese çook teşekkür ediyorum. Diğer kitaplarımda görüşmek dileğiyle. :)