Merhabalar canlarım.
Bölüme geçmeden, bir yıldız butonuna basmayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfeeen.
Bu bölümün içinde Tomrisin timi de geçecek. Ama tanıtımını yapmayacağım. Asıl timi Urfa da. Onların tanıtımlarını yaparım vakti gelince.
İyi okumalar...
Yazardan:
Tomris karşısındaki dağ manzarasını izlerken, gelecek olan helikopteri büyük bir heyecanla bekliyordu.
Sonunda kavuşacaktı sevdiğine. Tam bir haftadır görevdeydi ve bu bir hafta içinde Ömer bir an olsun aklından çıkmamıştı.
Özlemişti sevdiği adamı, sevdalısını...
Birazdan helikoptere binecek ve sevdiği adamın onu karşılaması ile hasreti son bulacaktı.
O sırada aklına bir ihtimal düştü. Ve bu ihtimal tüm hayallerini, heyecanını ve mutluluğunu götürdü.
Ya Ömer göreve gittiyse. Bu ihtimali hiç düşünmemişti. Tamam göreve gitmesi gayet normal bir şeydi. Ama ya yaralanmışsa... Bütün ihtimaller tek tek aklından geçiyor, kafasının içindeki sesler susmuyordu.
O sırada yanında hissettiği hareketlilikle o tarafa döndü.
Gördüğü adamla istemsiz göz devirdi.
Burak Başkomiser...
Üç yıldır birlikte çalıştığı timine yeni gelmişti Burak. Geleli daha bir hafta olmuşken, geldiği gün beraber göreve çıkmışlardı. O yüzden tam tanışamamışlardı. Ama Tomris, bu adam hakkında bir şey söyleyecek olursa kesinlikle söyleyeceği şey bu adamın yavşak olduğuydu.
Burak, mesleğini iyi icra eden biri olsa da, Tomrise karşı olan laubali tavırları tüm tim tarafından eksilere düşmesine sebep olmuştu.
Bir kaç defa bu halleri yüzünden timdekilerle kavga edecek olsa da, Tomris onları durdurmuştu.
Görevdeyken böyle şeyler çok riskliydi. Bu yüzden de üslerine geri dönünce halledecekti Tomris, Burağı.
Burak ise Tomrisin bir şey dememesinden cesaret alarak, daha da üstüne geliyordu.
" Ne öyle uzaklara daldınız Başkomiserim?"
" Sizi ilgilendirdiğini düşünmüyorum Başkomiserim."
Burak duyduğu yanıtla bocalasa da vazgeçmeye niyeti yoktu.
Bu güzel kadını eninde sonunda elde edecekti.
" Bence beni de ilgilendireceği günler yakındır diye düşünüyorum."
Tomris sabır çekerek derin bir nefes aldı.
Keşke görevlerde yüzüklerini çıkarma zorunlulukları olmasaydı da, bu yavşağın gözüne yüzüğünü soksaydı.
Aslında direkt evli olduğunu söyleyebilirdi ama Ömer'i kendi gözleri ile görmesini ve kaybedişini izlemeyi istiyordu.
" Sizi ilgilendireceği günleri rüyanızda bile göremezsiniz başkomiserim."
" Neden böyle yapıyorsun? Sana bir yanlışım mı oldu? Bir haftadır iyi anlaştığımızı düşünüyordum."
" Bir haftadır anlaştığımız falan yok başkomiserim. Ben sadece görevdeyiz diye laflarınıza bir karşılık vermedim. Ama üse geri dönünce aynı şeyin olmayacağını belirtirim."
Diyip yerinden kalkmış, uzaktan gözüken helikopterin iniş yerine doğru ilerlemişti. Arkasında timi ile.
Gelen helikoptere binmeleri ile ikili arasındaki gerginlikten dolayı kimse konuşmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Binbaşı Ve Başkomiser KURT
General FictionBinbaşı Ömer KURT... Anne ve babası şehit olduktan sonra yetimhane de büyüyen Ömer, vatanım için son kanıma kadar savaşacağım diyerek asker olur. Kalbini ikiye bölüp yarısına vatanını, yarısına ise sevdasını koyar. Ve o vatanı ile sevdiği için her ş...