Merhabalar canlarım.
Bölüme geçmeden önce yıldıza basmayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfeeen.
YKS öğrencisi olarak bölümler iki-üç güne bir gelecek. Aksi bir durum olursa panomdan bildiririm.
İyi okumalar...
Yazardan:
Bütün mahalle bir telaş içindeydi. Herkes evlerinde ki tencerelerle dolu yemekleri uzun masaya taşıyorlardı. Bugün mahalle yemeği vardı.
Normalde bu soğukta yapmazlardı. Ama bu gün Urfa'nın tepesinde şaşırtıcı şekilde her tarafı yakan bir güneş vardı.
Bu havanın güzelliğine dayanamayan mahalleli, iki aydır soğuktan yapamadıkları mahalle yemeğini yapacaktı.
Mahalle yemeği dense de, tüm mahalleli gelmiyordu. Çünkü bazı insanlarla anlaşamıyorlardı. Şimdi ise toplasan iki üç sokak evdekiler anca vardı.
" Aynur, ben yemeği çıkarıyorum. Siz de hadi artık gelin."
" Tamam Mustafa, biz de şimdi çıkıyoruz."
Mustafa Bey, elinde büyük iki tencere ile evlerinin az ilerisinde olan kurulu uzun masaya ilerledi.
Masanın bir kenarına bıraktığı tencereler ile oturan erkeklerin yanına gitti. Yemekleri nasıl olsa hanımlar yerleştirirdi.
" Annecim hadi artık. Bak herkes toplanmış. Geç kalıyoruz."
" Tamam anne."
İlk başta merdivenlerden Çınar görüldü. Direkt annesinin yanağını öpüp, bugün için açtığı baklavaları dolaptan çıkarmak için mutfağa gitti.
Arkasından görünen ise Mert oldu. Gözlerinin altında hafif morluklar vardı. İki gündür nöbetteydi ve sabahın erken saatlerinde eve gelmişti. Geldiği gibi de yatsa da bir türlü uykusunu alamamıştı. Annesinin yanına geçip kafasını Aynur Hanımın omzuna koydu. Aynur Hanım oğlunun saçlarını okşayıp bir öpücük kondurdu.
" Yorgunsan gelmeseydin annem. Ben sana yemek ayırırdım."
" Yok annem, biraz temiz hava alsam iyi olur."
Merdivenlerden gelen seslerle oraya dönen ikili tebessüm etmeden duramadılar.
Gelenler Oğuz ve beş aylık hamile yanakları tavşana benzeyen Beyza idi.
Oğuzun desteği ile yavaş yavaş aşağıya indi ikili.
Evlendiklerinden beri aynı evde kalıyorlardı. Beyza ben aile sıcaklığı hiç görmedim, siz de isterseniz burada kalalım demesi ile birlikte beş yıldır aynı evde kalıyorlardı.
" Hadi oğlum siz durmayın, önden gidin. Kızım daha fazla ayakta durmasın."
" Tamam annem."
Onlarla birlikte giden Mert ve Çınarla, Aynur Hanım Nisayı beklemeye başladı.
Yıllar önce yaşanan şeylere rağmen o yaştaki bir kızı, özellikle de yıllarca büyüttükleri kızlarını göndermemişlerdi. Gerçi Tomrisi de göndermemeye çalışmışlardı ama Tomris 18 yaşında olduğundan dolayı hiç bir şey yapamamışlardı.
Aynur Hanımın aklına gelenler ile içi burkuldu. Kızının, evinden ayrılmadan önce yüzlerine son kez bakıp söyledikleri...
' Ne ölüm ölünüze ne dirim dirinize. Hakkım haram olsun size.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Binbaşı Ve Başkomiser KURT
General FictionBinbaşı Ömer KURT... Anne ve babası şehit olduktan sonra yetimhane de büyüyen Ömer, vatanım için son kanıma kadar savaşacağım diyerek asker olur. Kalbini ikiye bölüp yarısına vatanını, yarısına ise sevdasını koyar. Ve o vatanı ile sevdiği için her ş...